Depresyon çocuklarda da sık rastlanabilen ve genelde ihmal edilen ruhsal bir rahatsızlık. Dr. Şirin Seçkin, "Ruhsal sorunlar ne kadar erken başlarsa erişkinlikte o kadar ağır seyrediyor" dedi. Seçkin; eğer çocukta ağlama nöbetleri, uyku-yeme bozuklukları, anormal hareketli, hırçın ve agresif davranışlar gözleniyorsa muhakkak akla depresyon ihtimalini getirmek gerektiğini söyledi
Depresyon sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da rastlanan önemli bir psikolojik rahatsızlık ve ihmal edilirse çok ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Şirin Seçkin depresyonda erken teşhisin çok önemli olduğunu belirtti. Seçkin "Erişkinlikte gördüğümüz ruhsal sorunların çoğu aslında çocuklukta başlıyor ve ne kadar erken başlarsa ilerde o kadar ağır seyrediyor" dedi. Dr. Seçkin; bebeklerde aşırı gaz sancısı, ağlama nöbetleri ve egzama, çocuklarda ise uyku-yeme bozuklukları, anormal hareketli, hırçın ve agresif davranışlar ile diğer çocuklarla ilişki kuramama gibi durumlar en az iki hafta sürüyorsa hemen akla depresyon ihtimalini getirmek gerektiğini ifade etti.
ERGENLİĞE DOĞRU RİSK VAR
Çocuğun yaşı büyüdükçe depresyon görülme oranının arttığını belirten Dr. Şirin Seçkin ergenliğe doğru yaklaştıkça her on çocuktan birinde depresyon görüldüğünü ifade etti. Böyle bir durumda mutlaka profesyonel bir yardım alınması gerektiğini söyleyen Dr. Seçkin "Çocukluk çağı depresyonunu tedavisiz bırakırsak ilerde tekrarlayacağı kesin" şeklinde konuştu.
Genetik faktörlerin yanı sıra çocuğun yaşadığı ortam ve çevrenin de depresyon nedenleri açısından önemli olduğunu belirten Dr. Seçkin "Örneğin anne ya da babada depresyon varsa çocuk bunu içselleştiriyor. Ailede hasta ya da kayıp olması, akran zorbalığı, yalnızlık, kendini beğenmeme, onaylanmama, ekran karşısında fazla vakit geçirme gibi durumlar da depresyona yol açabiliyor" dedi.
BARDAĞIN DOLU TARAFI…
Depresyondaki çocukların anormal bir şekilde uyuduklarına ve okula gitmek istemediklerine dikkat çeken Dr. Şirin Seçkin, ailelerin durumu fark eder etmez çocukla oturup açıkça konuşmaları ve çocuğu çeşitli aktivitelere yönlendirmeleri gerektiğini söyledi. Pandemi döneminin depresyon oranlarını çok yükselttiğini belirten Dr. Seçkin "Tedavi noktasında, özellikle orta ve ağır vakalarda terapinin yanı sıra ilaç da verilmesi gerekiyor. Eğer tedavi edilmezse beyin bir müddet sonra öyle kalmayı öğreniyor ve durum daha da zorlaşıyor" şeklinde konuştu.
Ailelerin çocuğa bardağın dolu tarafına bakmayı, olumlu düşünmeyi öğretmelerinin de önemli olduğunu ifade eden Dr. Seçkin "Hafif depresyonda yüksek dozda Omega3 vermenin de bulguları yarı yarıya azalttığı belirtiliyor" dedi.