İngiltere'deki Nottingham Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanları tarafından yapılan STADIA araştırması, çocuk ve gençlerde psikolojik destek hizmetlerine erişimde yaşanan zorlukları gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, Çocuk ve Ergen Psikolojik Destek Hizmetlerine (CAMHS) başvuran 1.225 genç incelendi. Bu grubun %67’si depresyon ve anksiyete gibi duygusal bozukluklar açısından yüksek risk taşırken, yalnızca %11’i klinik bir tanı alabildi.
TEDAVİYE ERİŞİMDE GECİKMELER
Araştırma sonuçları, psikolojik destek hizmetlerine erişimin sınırlı olduğunu gösteriyor. Başvuruların yalnızca %44’ü kabul edilirken, %35’i tekrar başvuru yapmak zorunda kaldı. Bir yıllık takip süresince çocukların çoğu, şiddetli psikolojik sorunlarla mücadele etmeye devam etti. Özellikle öz-yaralama ve işlev kaybı belirtileri yüksek düzeyde seyretti. 18 aylık sürede, bu gençlerin yalnızca %47’si herhangi bir tedavi alabildi.
ÇEVRİM İÇİ DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ
Araştırma, çevrim içi tanı araçlarının aileler tarafından oldukça kabul gördüğünü belirtti. Ancak bu araçlar, tanı sürecinde beklenen iyileşmeyi sağlamadı. Nottingham Üniversitesi’nden Profesör Kapil Sayal, "Gecikmeler, çocukların günlük hayatını olumsuz etkileyerek sorunlarını daha da kronik hale getiriyor," dedi.
Toplumda artan intiharlar ve madde kullanımına karşı uzmanlardan uyarılar
COVID-19’UN ETKİSİ
Araştırma döneminin COVID-19 pandemisiyle çakıştığını hatırlatan uzmanlar, bu süreçte psikolojik sorunların daha da arttığını belirtti. Sayal, “Başvuruların son yıllarda hızla artması, destek sağlama kapasitesini zorladı,” dedi.
Teknoloji, yeni psikolojik sorunlar ortaya çıkarıyor
DAHA İYİ HİZMET İÇİN YATIRIM ŞART
Araştırma, psikolojik destek hizmetlerine erişim için daha fazla yatırım gerektiğini vurguladı. STADIA araştırmasının bir parçası olan Colleen Ewart, "Bu sorunları çözmek, çocukların ve ailelerin gelecekteki yaşam kalitesini artırabilir," diyerek hızlı müdahalenin önemine dikkat çekti.