Bebek ve çocuklarda işitme kaybının erken teşhis edilmesi tedavide önemli. Peki belirtileri neler, ne yapmalı? Ses, dış kulak yolundan geçerek kulak zarı üzerinde basınç etkisi ile titreşim oluşturur, bu titreşim kulak zarından orta kulak kemikçikleri vasıtası ile iç kulağa aktarılır. Mekanik enerji buradaki sinir hücrelerinde elektrik enerjisine dönüştürülür ve işitme siniri yoluyla beyne iletilerek işitme gerçekleşmiş olur. İnsanlar arası iletişimde en fazla kullanılan araç konuşmadır. Bebekler konuşmayı çevrelerinde konuşulanları duyarak öğrenirler. Normal konuşma gelişimi normal işitme ile mümkün olabilmekte.
İşitme kayıpları ise bebeklerin konuşmayı öğrenmesini dolayısı ile dili öğrenmesini engellerler. Kaybın derecesi arttıkça konuşma üzerine olan etkisi artar ve giderek anlaşılabilirliği azalırken belli seviyedeki kayıplardan sonra konuşma kendiliğinden öğrenilemez hale gelmektedir.
İşitme engelli çocuk için çevresindeki nesneler ve bireyler yalnızca görüntü olarak anlamlı olduğundan soyut düşünce gelişememektedir. Sözel iletişim kuramayan çocuğun bilgi alışverişi kısıtlı olmakta, yeterli uyarı alamadığı için zihinsel gelişimi gerilemekte, yaratıcılığı azalmakta ve eğitim yaşamında başarısız olabilmektedir. İşitme engelli çocuk, duygu ve isteklerini ifade edemediği için hırçınlaşmakta, çevreyle iletişim kuramamakta, içine kapanmakta ve sosyal uyumsuzluk göstermektedir.
İşitme kaybı tanısı ne denli erken konup gerekli tedavi ve takiplere ne denli erken başlanırsa konuşma ve lisan gelişimi o denli normale yakın olarak seyredecek bu da çocuğun sosyal, duygusal, bilişsel ve akademik gelişimi üzerine olumlu etki edecektir.