Cizre'deki PKK paçavrası inmedikce...

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Moskova ziyareti ardından;

Ankara-Moskova gerginliğinin en üst düzeyde olduğu dönemde, ABD İncirlik'te konuşlandırdığı 12 adet F-15 savaş uçağını geri çekti.

Başika'daki Türk Kuvvetlerine IŞİD terör örgütü tarafından yapılan saldırının ardından, ABD'den önce suyuna tirit 2 satırlık bir kınama açıklaması geldi. Vakit kaybedilmeden Başkan Yardımcısı Joe Biden'in, Bağdat'ın onay vermediği Irak'taki Türk askerlerinin geri çekilme çağrısı üstüne basa basa yinelendi.

ABD ve Rusya "Suriye"de anlaştı. ABD ve Rusya, Viyana'da temelleri atılan Suriye çözüm sürecinin yol haritasının Cuma günü(bugün) New York'ta düzenlenecek toplantının ardından BM tarafından benimseneceğini açıkladı.

Ana başlıklarıyla tüm bu gelişmeler 24 saatlik bir zaman dilimine sığdırıldı. Biz ise "hendek operasyonları" ile meşguldük. Gözlerimiz televizyonlardaki çatışma görüntülerinde ve ajanslardan gelen fotoğraflardaydı. Resmî açıklamalara pür dikkat kesildik. Yıllardır "çözüm sürecinin" hoşgörüsüyle bir nevi yarı resmî müsaade ile kazdırılan hendeklerin, teröristlerin eline geçen şehir merkezlerinin sonunun ne olacağına(!) dikkat kesildik.

Milletçe seyretmeyi pek severiz ya!.. Aynen öyle...

Biz, hendek atlama egzersizleri yaparken ABD ile Rusya Türk milletine ölüm çukuru kazıyor... Diplomasi koridorlarına dalmadan, yüksek ve boş geğirtili diplomatik analizleri aktarmadan Şırnak gerçeğinden devam edeceğim.

"Editör masası"nda üretilen kopyala-yapıştır açıklamaları her zamanki gibi kulak arkası edip bölgedeki güvenilir kaynaklara başvurdum. Cizre ve Silopi'de neler oluyor diye sordum. Üst düzey bürokrat kaynağım, şok bir cevapla başladı bilgi vermeye;

"Sabah saatlerinde PKK okulları tatil etti. Şırnak Üniversitesi de dahil. Dolmuşlar, servisler çalışmıyor. Esnaf kepenk kapattı. Bazı öğretmenler ve öğretim görevlileri görev yerlerine ulaşabildi ama öğrenciler gelmediği için boş oturuyorlar." Kulaklarıma inandım ama gazetecilik şüphesi ile tekrarladım; "Bir yanlışlık yok. PKK okulları tatil etti öyle mi?" diye. "Ne Rektör'ün ne Millî Eğitim Müdürü'nün talimatı var. Ne de tatil olduğuna dair bir yetkili telefonu..." diyerek cevabını tekrar etti kaynağım.

Cizre ve Silopi'de devam eden operasyonlar hakkında bilgi alalım derken Şırnak merkez ile ilgili şu bilgileri verdi kaynağım;

"Dün gece (Çarşamba) büyük bir patlama sesi duyduk. Ne olduğu hakkında bilgi yok. Şehir ölü. Burada da sokağa çıkma yasağı ilan edilecek diye halk marketlere koştu. 10-15 günlük stok yapıldı. Şehir merkezinde teröristler dolaşıyor. Kimse bir şey yapmıyor. Bu tabloyu anlamak, anlatabilmek de imkânsız. Katırlarla malzeme sevkiyatı hâlâ devam ediyor."

Bürokrat kaynağımın "gerçeklerin bilinmesi için" bir ricası oldu;

"Geçenlerde, 'polis kız öğrenci yurdunu bastı' diye haberler çıktı. Bunların hepsi yalan. Kız yurdunu basma falan yok. Olay şöyle oldu; Cizre'deki operasyonları protesto etmek amacıyla yaklaşık 15 kişilik bir öğrenci grubu, kız yurdundan çıkmış ve yürüyüş yapıyorlardı. Polis gaz sıkarak bu grubu dağıttı. Hepsi bu."

Cizre ve Silopi'den devam edelim;

"Cizre'ye 700 kadar teröristin ve birçok mahalleye Doçkaların yerleştirildiğini yaklaşık 2 ay önce Ankara'ya bildirmiştik. Kobani'den geçişler hâlâ devam ediyor. Öldürülenlerin yerine aynı gece en az 2 katını getiriyorlar. Gelenlerin hepsi Kanaslı. Sizin seyrettiğiniz televizyonları bizler de burada seyrediyoruz ama beyaz camdan gördüklerimiz ile burada gördüklerimiz, bildiklerimiz birbirini tutmuyor. Cizre'nin tüm dış mahallelerine hâlâ terör örgütü PKK hâkim. PKK paçavraları dalgalanıyor. Yafes Mahallesi'ndeki dev boyuttaki PKK paçavrası hâlâ yerinde duruyor."

Daha fazlasına gerek olmadığı için burada kesiyorum. Görüşmemizin sonuna doğru kaynağım önüne gelen bir bilgi notunu okudu ve şunu söyledi;

"Şu anda Jandarma şehre giriş ve çıkışı kesmiş..."

Oslo'nun mimarlarının, İmralı'nın diyalogcularının, Öcalan severlerin, Barzani ile gurur duyanların, kitarcı-sazcı kardeşlerin yıllardır tezgahladığı algı operasyonlarına girmeyi şu anda hiç mi hiç istemiyorum. İçim elvermiyor!.. Sizlerin de psikolojinizin kaldırmayacağına inanıyorum. "Yeni bir tiyatro mu" diye de sormayacağım. Bildiğim tek ve kesin bir gerçek var; Kahraman Türk polis ve askeri, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan can veriyor. O asil kahramanların moralleri bozulsun istemiyorum.

Gösterilene değil, gösterilmeyene bakmak gazeteci olarak sizlere karşı namus borcumuz. O nedenle kim kime ne oy vermiş, kim iktidar kim muhalefet hiç umurumda değil. Asla da olmaz... Yarınlarda veya yakın tarihte seçimde yok... Olsa da benim için hiç önemi yok.

Bu iktidar da, muhalefet de Türkiye'yi yönetemiyor...

Yönetmeleri de mümkün değil.

Sizlere de gaflet ve dalalet içinde olan iktidar ve muhalefetin içine düştüğü gibi, Rusya ve ABD'nin el ele kazdığı hendeğin, ölüm çukurunun içine düşmemenizi öneririm.

Başta, Cizre olmak üzere PKK paçavralarının tamamen imha edildiğine dair somut delilleri görmeden, PKK çakalları ve yanlarında savaşan ABD-Rus ajanı itler Misak-ı Millî sınırlarımız içinden def edilmeden, şüphe etmeye devam edeceğim.

Cizre, Silopi, Musul, Kerkük, Bayırbucak, Türkmen Dağı, Akdeniz ve Ege'deki adalarımızdan...

Yazarın Diğer Yazıları