Türkiye kime güvenecek? Sadece ve sadece kendisine... İç tesanütü sağlamak mecburiyetindeyiz. Birbirimizi tenkit ederken ölçülü olmalıyız.
"Reis"... Adı üstünde... En tepedeki isim. Asıl ölçülü olması gereken o. Herkesi kucaklaması gereken o. Ben varım, yine ben varım, diyemez. Türkiye'de yaşayan 82 milyon hangi görüşte olursa olsun eşittir. İster şu partiden, ister bu partiden, ister şu mezhepten, ister şu cemaatten olsun, kimse için peşin hüküm verilemez; suç işlerse kanunlar yakasına yapışmalıdır.
Ölçü Anayasa'dır. Ölçü kanunlardır. Değişmediği müddetçe, bir kere delmekten bir şey çıkmaz, diyemeyiz.
"Ben Müslümanım, diğerleri gâvur!" mantığı içinde konuşamayız.
Birlik!.. Birlik!.. Birlik!..
Etrafımız kuşatılmış... ABD, PKK Devleti kurmakta kararlı... Biz ellerimizi kenetlersek, ABD (=Siyonistler), Rusya... Pis emeller besleyen kim varsa... yerlerinde tepelenir durur!
"Çirkin Amerikalı" Trump, açık açık Türkiye'yi tehdit ediyor. Dün yine "Kürtler" dedi... Türkiye'nin Kürtlere saldırmasından bahsetti!
Alçaklığın bir ölçüsü olmuyor işte! Adam düştükçe düşüyor. Bizi mahvedecekmiş! Diyor ki:
"...Kürtler'e saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz. 20 millik güvenli bölge kuracağız. Aynı şekilde Kürtler'in de Türkiye'yi provoke etmesini istemiyoruz. Rusya, İran ve Suriye, ABD'nin tabiî düşmanları IŞİD'i Suriye'de imha etmesinin uzun dönemde faydalananları olacak. Biz de faydalanacağız ama şu anda askerlerimizi eve getirme zamanı. Sonsuz savaşları bitireceğiz."
"Kürtler" dediği kimler? Bizim kanımızdan, bizim canımızdan insanlar.
Trump kasıtlı olarak "Kürtler" diyor. Herhâlde PKK/PYD demeyecek!
Saray Sözcüsü İbrahim Kalın, anında Trump'a cevap verdi:
"Sayın Donald Trump, Kürtleri ABD'nin terör listesindeki PKK ve onun Suriye kolu PYD/YPG ile eş tutmak ölümcül bir hata. Türkiye teröristlerle mücadele diyor Kürtlerle değil. Kürtleri ve diğer Suriyelileri terör tehdidine karşı koruyacağız. Teröristler ortağınız ve müttefikiniz olamaz. Türkiye ABD'den stratejik ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmesini ve bunun terör propagandası ile gölgelenmemesini bekliyor."
Bütün Siyonist ve Evangelist kuruluşlar, Trump'ın etrafını çepeçevre sarmış durumda. ABD'nin Suriye'den çekilmesi mümkün değil. Çekiç Güç döneminden beri, hatta daha gerilerde, 20. yüzyılın başlarında Osmanlı dağılırken ABD'nin 28. başkanı Wilson'ın koyduğu prensiplerden hareket ediliyor. 14 prensibin 12'ncisi bizimle doğrudan ilgilidir:
"Osmanlı İmparatorluğu'nun, nüfusun çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu bölümlerinde Türk egemenliği teminat altına alınmalı; İmparatorluk sınırları içindeki diğer ulusların hayat güvenlikleri ve özerk gelişimleri sağlanmalıdır. Çanakkale Boğazı, uluslararası teminat altında tüm gemilere ve ticarete sürekli olarak açık hâle getirilmelidir."
8 Ocak 1918'de açıklanan bu prensiplerin Türkiye'yi ilgilendiren kısmı başlangıçta müspet görülse dahi, dibini deşince büyük bir tehlikeyi beraberinde getirdiği açıktı.
Hesap belli... Trump gibi dangul dungul biri bile ezelden yürütülen planı uygulamak için fırsat kolluyor.
Türkiye'nin millî birliğe şiddetle ihtiyacı var. Hükûmet edenlerin, Cahiliye hesaplarını terk edip herkesi kucaklamaları şart!
