Çırağan Sarayı’nın bahçesi, piknik organizasyonları için ziyaretçilere açıldı. İstanbul’da bulunan bu tarihi mekan, güzel havaların tadını çıkarmak isteyenler için harika bir fırsat sunuyor.
Lüks bir piknik deneyimi arayanlar için, sarayın bahçesinde Boğaz’a karşı piknik yapma imkanı bulunuyor. Ancak, bu özel deneyimin kişi başı maliyeti 4 bin 680 TL’den başlıyor ve en az altı kişilik gruplar için geçerli.
Piknik sezonunun açılmasıyla birlikte, insanlar sahilleri ve mesire yerlerini doldururken, Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un sunduğu lüks piknik seçeneği de dikkat çekiyor. Menüde peynir çeşitleri, karides kokteyli, kuzu etli volavan, pizza, baklava ve meyve sepeti gibi birçok lezzetli seçenek yer alıyor.
ALTI KİŞİ MİNİMUM ŞARTI
Bu özel piknik deneyimini yaşamak isteyenlerin, menü ve içecek seçimlerine göre değişen fiyatlarla birlikte, en az altı kişilik bir grup oluşturmaları gerekiyor. Fiyatlar KDV dahil kişi başı 4 bin 680 TL olarak belirlenmiş.
Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un en önemli özellikleri arasında, İstanbul Boğazı üzerindeki eşsiz konumu, 17. yüzyıla dayanan tarihi ve Osmanlı İmparatorluğu’na ait tek saray olması yer alıyor. Ayrıca, bu 5 yıldızlı lüks otel, Boğaz manzaralı restoranlarda gastronomik deneyimler, spa hizmeti ve gösterişli etkinlik alanları ile misafirlerine unutulmaz anılar sunuyor. Otel, genel müdür Ralph Radtke önderliğinde, Toner Mimarlık kurucusu Mustafa Toner ve Osmanlı Sanatı Uzmanı Serdar Gülgün’ün özgün yorumuyla gerçekleştirilen kapsamlı yenilenme projesi ile de dikkat çekiyor.
ÇIRAĞAN PALACE KEMPİNSKİ İSTANBUL TARİHÇESİ
Çırağan Sarayı’nın tarihçesi, 17. yüzyıla kadar uzanmaktadır ve bu yer önceleri “Kazancıoğlu Bahçeleri” olarak bilinirdi. Sultan I. Ahmed döneminde (1603-1617) padişah ve ailesi için özel bir Hasbahçe olarak ayrılmıştı. Sultan IV. Murad (1623-1640), bu araziyi kızı Kaya Sultan’a hediye etmiş ve burada hanedana ait ilk yapı inşa edilmiştir.
Sultan III. Ahmed’in (1703-1730) tahta çıkışı ve Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın veziriazam oluşu, Çırağan Sarayı’nın Boğaziçi’ndeki serüveninin başlangıcı olmuştur. İbrahim Paşa, padişahın kızı Fatma Sultan için burada “Çırağan Yalısı” adını taşıyan güzel bir yapı inşa ettirmiştir. Bu yapı, 18. yüzyılda Boğaziçi’nin en meşhur binası haline gelmiş ve yedi padişahın da sıkça uğradığı bir yer olmuştur.
Çırağan Yalısı’nın bir sahil sarayına dönüşmesi, Sultan II. Mahmud’un (1808-1839) saltanatı sırasında gerçekleşmiştir. Sultan, 1834’te mevcut yalıyı ve yanındaki Beşiktaş Mevlevihanesi’ni yıkarak, yerine ilk büyük saray yapısını inşa ettirmeye başlamıştır. Ancak Sultan Mahmud, sarayın tamamlanmasını görememiştir ve oğlu Sultan Abdülmecid (1839-1861) tarafından tamamlanmıştır.
Sultan Abdülmecid, Dolmabahçe Sarayı tamamlanana kadar Çırağan Sarayı’nda zaman zaman ikamet etmiştir. Bugünkü Çırağan Sarayı ise, Sultan Abdülaziz (1861-1876) tarafından tamamlanmış ve 1871’de açılmıştır. Saray, Balyan Ailesi tarafından tasarlanmış ve 2,5 milyon altına mal olmuştur. Her bir kapısı biner altın sikkeye mal olan bu saray, ne Avrupa ne de Asya mimari üslubunda olup, estetik ve zevkin tüm inceliklerini bir araya getiren bir yapıdır.