Çin’deki araştırmacılar, 99 milyon yıl öncesine ait kehribar örneğinde yavrularını koruyan bir anne örümceğin kanıtını buldu.
Arkeofili''de yer alan habere göre, Modern örümceklerin çoğunun yavrularının hayatta kalmasını sağlamak amacıyla tedbirler aldığı bilinen bir durumken dişilerin yumurtadan yeni çıkan yavrularını korumak için onların üzerine çömeldiği, yumurtaları bir arada tutup bağlamak için ağ ürettiği biliniyordu. Çin''de yapılan çalışmada ise, araştırmacılar, Orta Kretase Dönemi’nden bir anne örümceğin aynı davranışları sergilediğine dair kanıt buldu.
Myanmar’daki bir madenden çıkarılan ve hapsolmuş örümcekler içeren dört parça kehribar bulan araştırmacılar, parçalardan birinde, vücudunun altındaki yumurta kesesinin bir kısmı hala sağlam olan yetişkin bir dişi örümcek keşfetti. Yüz özellikleri üzerine yapılan çalışma, örümceğin soyu tükenmiş Lagonomegopidae ailesinin bir üyesi olduğunu gösterdi. Araştırmacılar dişinin, modern dişi örümceklerin yumurtalarını yırtıcılardan korumak için sergiledikleri davranışa benzer bir vaziyette olduğunu belirtiyor.
Örümceğe daha yakından bir bakış, dişinin yumurtaları bir arada tutmak için kendi ağını kullandığını da ortaya çıkardı. Belirtmek gerekir ki bazı bilim insanları, örümceklerdeki iplik üretiminin yumurtaları bir arada tutma girişimleri ile birlikte ortaya çıktığını, bir kez ortaya çıktıktan sonra da örümceklerin bu ipliği ağ örmek gibi başka amaçlar için kullanmaya başladığını düşünüyorlar.
Diğer üç kehribar parçası, yavru örümcekler ve örümcek ipliği içeriyordu. Bu parçalardan birinde bir eklem bacaklının bacağı ile bir yaban arısı da bulunuyordu. Araştırmacılar, her bir kehribar parçasının muhtemelen birbiri ile akraba olan ve hepsi Lagonomegopidae ailesinin üyeleri olarak tanımlanan yavru örümcekler barındırdığını düşünüyorlar.
(Myanmar’da bulunan kehribarın içindeki Lagonomegopidae ailesine ait bir örümceğe ve yumurta kesesine ait fotoğraflar ve çizimler. (a): Örümceğin üstten görünümü. (b): Kehribar içindekilerin üstten görünümünün üç boyutlu bilgisayarlı tomografi rekonstrüksiyonu; gri renk örümceği, sarı renk yumurta kesesini gösteriyor. (c): Üstten görünüşe ait şematik çizim. (d): Önden görünüş. (e): Yumurta kesesinin ara kesiti; kutucuklardaki detaylar, (h) ve (i)’de gösterilmiştir. (f): Yumurta kesesinin önden görünümüne ait üç boyutlu bilgisayarlı tomografi rekonstrüksiyonu. (g): Örümceğin yumurta kesesinde rastlanan iplik. (h) ve (i): Yumurta kesesinin detaylı görünüşü; oklar, yumurta kesesine bağımlı yaşayan larvaları ve yumurta zarlarını gösteriyor. (j): Örümceğin sol ayak bileğinin yatay görünüşü; bilekte, algılamaya yarayan uzun kıllar görülüyor. (a), (c) ve (d)’deki ölçü çubukları 2 milimetreyi; (e)’deki ölçü çubuğu 0.5 milimetreyi; (h), (i) ve (j)’deki ölçü çubukları 0.2 milimetreyi; (g)’deki ölçü çubuğu 0.01 milimetreyi temsil ediyor. C: DOI: 10.1098/rspb.2021.1279)
Araştırmacılar hem yetişkin dişinin hem de yavru örümcek grubunun büyük gözlere sahip olduğunu belirtiyorlar; bu durum bu örümceklerin avlarını ördükleri ağa düşürerek beslenmediklerini, serbest dolaşarak avlandıklarını gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca kehribar parçalarından birinin yavru örümceklerin yuvadan yeni çıktıklarını gösteren materyaller içerdiğini de not ediyorlar.