ABD Başkanı Joe Biden'ın girişimiyle Çin'de tutuklu bulunan Mark Swidan, Kai Li ve John Leung serbest bırakılarak ABD'ye dönüyor. Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) Sözcüsü, üç ismin uzun yıllar sonra ailelerine kavuşacağını açıkladı. Bu gelişme, aylardır süren müzakerelerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. ABD tarafının takasta en az bir Çin vatandaşını serbest bıraktığı belirtildi.
DİPLOMATİK SÜRECİN DETAYLARI
Biden, Kasım ayında Peru'da düzenlenen APEC Zirvesi'nde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bu konuyu doğrudan görüşmüştü. Ayrıca Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Ağustos ayında Çin ziyareti sırasında bu talebi yinelemişti. NSC Sözcüsü, "Bu yönetimin çabaları sayesinde Çin'deki tüm haksız yere tutuklanan Amerikalılar artık evde," ifadelerini kullandı.
SERBEST BIRAKILANLARIN HİKÂYELERİ
Mark Swidan, 2012'de tutuklanarak uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırılmıştı. Sağlık durumu endişe yaratan Swidan, suçlamaları reddediyordu ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından haksız tutuklu olarak sınıflandırılmıştı. Kai Li, 2016 yılında casusluk iddialarıyla tutuklanmış ve John Leung ise 2021'de casusluk suçlamasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
TAKASIN ÇİN TARAFI
ABD medyasına göre, takasın bir parçası olarak Çin vatandaşı Xu Yanjun’un serbest bırakıldığı iddia ediliyor. Xu, 2018'de ABD’ye iade edilen ilk Çinli istihbarat görevlisiydi ve casusluk suçlamasıyla 20 yıl hapis cezası almıştı. Xu’nun cezaevi kayıtlarında artık "BOP gözetiminde olmadığı" bilgisi yer alıyor.
BİDEN YÖNETİMİ İÇİN BİR BAŞARI
Bu gelişme, Biden'ın başkanlık döneminin son aylarında önemli bir diplomatik zafer olarak görülüyor. Biden, görev süresince Rusya, Venezuela ve İran gibi ülkelerden 70'ten fazla Amerikalının serbest bırakılmasını sağlamıştı. Ayrıca, Eylül ayında Çin’de tutuklu bulunan Amerikalı David Lin’in de serbest kalması, bu sürecin önemli bir parçasıydı.
SEYAHAT UYARISI DÜŞÜRÜLDÜ
Takasın ardından ABD, Çin’e yönelik seyahat uyarısını "Daha fazla dikkat gösterin" anlamına gelen ikinci seviyeye indirdi. Bu, iki ülke arasındaki gerilimlerin bir nebze azalabileceğine işaret ediyor.