Orta Doğu’da yıllardır bitmeyen gerilim, İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve İran ile yaşanan çatışmalar sonrası bir kez daha yükseliyor. Bölgede özellikle İsrail, İran, ABD ve Suudi Arabistan ekseninde süren güç çatışmasında bir ülkenin durumu dikkat çekiyor.
ABD’de ile özellikle ekonomik alanda çekişen ve Pasifik’te bu çekişmeyi askeri alana da taşıyan Çin’in Orta Doğu’daki güç savaşının neresinde olduğu merak ediliyor.
ABD’nin Orta Doğu’da özellikle İsrail’in tarafını tutarak bölgedeki güvenlik sorunlarına müdahil olmasının aksine Çin, bu konuda oldukça gönülsüz duruyor. İsrail’in İran’a yönelik misillemesini Pekin yönetiminin “İsrail’in meşru savunması” olarak görmesi Arap ülkelerinin gözünde Çin’i negatif bir tarafta tutuyor.
Uzmanlar, Çin’in Orta Doğu’da doğrudan bir müdahaleden kaçınmaya çalıştığının altını çiziyor. ABD’nin Körfez Bölgesi’ndeki üsleri göz önüne alındığında Çin’in bölgedeki çıkarlarını korumak için nasıl bir güvenlik mimarisi inşa edeceği merakla bekleniyor.
Dış politika analistleri, Çin’in Orta Doğu’daki tüm güçleri aynı perspektifte görmesinin ileride bir sorun oluşturabileceğini belirtiyor.
Öte yandan Çin’in Pasifik’te ABD’ye karşı yürüttüğü askeri mücadele de göz önüne alındığında Orta Doğu’daki gelişmelere fazla odaklanamadığı da belirtiliyor. Uzmanlar Çin’in küresel bir aktör olma yolunda Orta Doğu’daki adımlarının oldukça önemli olduğuna ve önümüzdeki süreçte atılacak adımların son derece kritik olduğunun altını çiziyor.