İHA’nın haberine göre; Ruhsal bozuklukların bedensel hastalıklara dönüşmesinin sık görüldüğü söyleyen Psikiyatri Uzmanı Doktor Behiye Büyükgöncü şunları belirtti:
“Psikodermatoloji, psikiyatri ve dermatoloji bölümleri arasında ilişki ve etkilerine dayalı ortak bir çalışma alanıdır. Deri, anne karnından itibaren insan kişiliğinin gelişiminde ve insanlar arası ilişkide en önemli iletişim ve etkileşim aracıdır. Rahatlıkla görülebilen ve dokunulabilen bir organ olarak psikiyatride özel bir yeri vardır. Psikiyatrik hastalıkların kaynağı olan beyin ile deri arasında anne karnındaki gelişim süreçlerine dayalı güçlü bir bağ bulunmaktadır. Bu nedenledir ki; cilt hastalıkları ve psikiyatrik bozukluklar sıklıkla birbirleriyle yakından ilişkilidir. Cilt lezyonu ile hastaneye başvuran hastalara psikiyatri görüşünün istenmesi hastaların birçoğunu oldukça şaşırtmaktadır. Ancak ruhsal sıkıntıların bedensel belirtilere dönüşmesi ve bedensel hastalıklar olarak ifade edilmesi oldukça sık görülen bir durumdur. Özellikle duygularını ve tepkilerini sözel olarak ifade etmekte güçlük çeken bireylerde psikolojik gerilim gözle görülür, deri lezyonları olarak karşımıza çıkabilmektedir. Stres, anksiyete, depresyon ve obsesyonlar gibi birçok ruhsal bozukluk cilt hastalıklarının başlaması veya var olan belirtilerin şiddetlenmesine neden olabilir”
“TEDAVİDE DERMOTOLOJİ VE PSİKİYATRİ BİRLİKTE ÇALIŞMALI”
Hastalıkların tedavisinde dermatoloji ve psikiyatrinin birlikte çalışmasının başarı açısından önemli olduğunu söyleyen Behiye Büyükgöncü şunları ifade etti:
“Ruhsal sıkıntılarla birlikteliği en sık görülen cilt hastalıklarını Atopik dermotit (Egzema), Ürtiker (Kurdeşen), Alopesi Areata (Saç Kıran) olarak sayabiliriz. Sedef hastalığı yine psikiyatri polikliniğinde en sıkça gördüğümüz hastalıklardandır. Saç kopartma, tırnak koparma, tırnak yeme, saç yeme ve deri yolma gibi durumlarda benzer mekanizmalarla stresten kaçış yolları olarak karşımıza çıkabilmektedir. Tüm bu konular dikkate alındığında bu hastalıkların tedavisinde dermatoloji ve psikiyatrinin birlikte çalışması tedavi başarısı açısından oldukça önemlidir”
“CİLTTEKİ ŞEKİL BOZUKLUĞU SOSYAL İLİŞKİ SORULARINA YOL AÇABİLİR”
Büyükgöncü, ciltteki şekil bozukluklarının da sosyal ilişkileri etkileyerek psikolojik sorunlara yol açtığını söyleyerek şunları ifade etti:
“Bunun yanında; cilt hastalıklarında ortaya çıkan şekil bozukluğu hastaların sosyal ilişkisini etkileyerek psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Lezyonlar nedeniyle çevreden gelen negatif yorumlarla kaygıları artan hastalarda sosyal izolasyon görülebilmekte ve cilt hastalığı insanların yaşam biçimini değiştirebilmektedir. Bu da var olan cilt hastalıklarını şiddetlendirmekte ve kısır döngü oluşturmaktadır”