Çiftçiler tek tek iflas ederken kimlerin ceplerine para dolacağı açıklandı

Çiftçiler tek tek iflas ederken kimlerin ceplerine para dolacağı açıklandı

Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez TMO’nun açıkladığı buğday fiyatlarını eleştirirken, kimlerin cebinin para dolacağını da açıkladı.

Milli Gazete’den Onur Şehmus Şahin’in haberine göre; Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) 2024 yılı için açıkladığı buğday alım fiyatlarını eleştirdi.

Yıllık enflasyonun yüzde 75’i aşmasına rağmen TMO’dan yapılan açıklamaya göre buğday alım fiyatlarında bu yıl ortalama yüzde 19 artış yapılacak. Çiftçinin resmen zararına satış yapması anlamına gelen bu artış oranında buğdayın bu yılki fiyatı ekim masraflarını bile karşılamıyor. Makarnalık buğday için ton başına 10 bin, ekmeklik buğday için 9 bin 250 ve arpa için 7 bin 250 lira ödeme yapılacağı bilgisi, çiftçilerin ve tarım sektörü çalışanlarının ciddi tepkilerine neden oldu.

Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, buğday üretimi ve tarımsal girdi maliyetleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Suiçmez, 1980 yılında 43 milyon nüfusa sahip Türkiye’nin 17,5 milyon ton buğday ürettiğini, son 10 yılda ise ortalama 20 milyon ton buğday üretildiğini belirtti. TÜİK verilerine göre, 1980'de 17,5 milyon ton buğday üretimi kendi kendine yeterliliğin yüzde 87 seviyelerinde olduğunu, 19,5 milyon ton üretimle ise yüzde 97’ye çıktığını ifade etti. Geçen yıl 22 milyon ton buğday üretildiğini, bu yıl ise TÜİK'in tahminlerine göre üretimin 20-21 milyon ton arasında değişeceğini söyledi.

KİMLERİN CEBİ PARA DOLUYOR?

Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, 2024 yılının ilk üç ayında 1,2 milyon ton buğday ithal edildiğini belirtti. Suiçmez, açıklanan fiyatlarla birlikte iki yeni düzenlemenin getirildiğini ifade etti. Bu düzenlemelerden ilki, Rusya ve Ukrayna'dan hububat ithal edilip işlendikten sonra un ve makarna olarak ihraç edilmesine yönelik politikanın 31 Ekim’e kadar durdurulmasıdır. Bu kararla ilgili olarak, Suiçmez, “Yıllardır neden hububat ithalatı yasaklanmadı ve 31 Ekim’den sonra ithalata devam edilecek mi?” diye sordu. Ayrıca, sanayicilere yönelik, “Biz size yurt içinde daha ucuz buğday verdik, dışarıdan almayın” şeklinde bir yönlendirme olup olmadığını merak etti. Suiçmez, ithal hububatın yurtiçi fiyatlarına göre daha yüksek olduğunu belirtti.

Suiçmez, 2018 yılından bu yana Türkiye’nin ürettiği hububattan elde edilen ürünlerin ihraç edilmesinin yasak olduğunu ve bu yasağın şimdi neden kaldırıldığını sorguladı. Bu soruların yanıtlarının tarım sektörü için önemli olduğunu vurguladı.

ÜRETİMİNDEN VAZGEÇME TEHLİKESİ!

Suiçmez, tarımsal girdi maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerek, TÜİK’e göre tarımsal girdi fiyat endeksinin yüzde 49,9 olduğunu belirtti. Mazot, tohum, ilaç ve sulama-elektrik maliyetlerinin çiftçiler için büyük bir yük oluşturduğunu vurgulayan Suiçmez, çiftçilerin üretime devam edebilmesi için somut destekler gerektiğini dile getirdi.

Küçük çiftçilerin sermaye yetersizliği nedeniyle kredi karşılığında arazilerini, traktörlerini ve hayvanlarını ipotek ettirmek zorunda kaldığını, kar edemeyen çiftçilerin ipotek ettirdikleri mallarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Enflasyonun yüzde 75, üretici fiyat endeksinin yüzde 50 olduğu bir ortamda, hububatta yüzde 12’lik, arpada ise yüzde 3,5’lik artışların yetersiz kaldığını ve çiftçilerin buğday üretiminden vazgeçme tehlikesi bulunduğunu belirtti.