CHP'nin Sine-i Millet kararını açıklıyorum
AKP''nin algı operasyonları toplumda zaman zaman etkili oluyor. Bazı sosyal demokrat aydınlar, gazeteciler de onların bu algı operasyonlarına kendilerini fena kaptırıyorlar.
CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu''nu etkin muhalefet yapamamakla eleştiriyorlar.
Diyorlar ki;
- AKP''yi ve MHP''yi erken seçime zorlamak için CHP Sine-i Millete dönsün…
Sine-i Millete dönme demektir ki;
135 CHP milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi''nden istifa etsin.
Peki, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda ne düşünüyor?
Bürokrasi yıllarından bu yana tanıdığım iki dostum Kemal Kılıçdaroğlu ve Bülent Kuşoğlu sağ olsunlar, var olsunlar kardeşim Saruhan''ı kara toprağa verdiğimiz günün akşamı evimize taziye ziyaretine geldiler.
Ailece onur duyduk.
Kılıçdaroğlu''na kardeşimin hastalığı ile ilgili gelişmeleri anlattıktan sonra sohbet arasında sordum:
* Sine-i Millete dönme çağrıları var. CHP 135 milletvekilinin istifa etmesi ile AKP''yi erken seçime zorlamayı düşünür mü?
Kılıçdaroğlu dedi ki;
"Sine-i Millete döner, 135 milletvekilimiz ile istifa edersek, anayasanın 84/1 maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi''nde istifaların kabul edilmesi gerekiyor.
AKP ve MHP''nin bu istifaları kabul etmesi lazım, ister ederler, ister etmezler böyle bir durum ortaya çıkacak.
İkincisi; ara seçim oldu, 135 milletvekilimiz yeniden seçilip Meclis''e geldi.
Ne değişecek?
Üçüncüsü; İktidar tüm olanakları ile bu illerde seçime girecek, diğer partiler de Meclis''e girmek için çaba gösterecek ki 135''ten daha az milletvekili çıkarma olasılığı da olabilir.
Sonuç olarak anayasaya göre milletvekillerinin boşaldığı yerlerde ara seçim yapılacağına göre CHP''nin Sine-i Millet kararı erken genel ve cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmasını sağlamaz."
Meraklılarına da iktidarın eş başkanları Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli''ye de CHP liderinin bu kararını bildireyim:
- CHP Sine-i Millete dönmeyecek…
Kemal Kılıçdaroğlu''nun seçim ile ilgili sözlerine gelmeden önce vurgulamam gerekir ki, özel ziyaret olduğu için yazdığım ve şimdi yazacağım görüşlerini bu iki konuda yayınlamam konusunda izin aldım.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve seçim öncesi yaşanabilecek olumsuz ''bazı olayların'' olup olmayacağı konusundaki endişelerini söyleyen çocuklarıma Kemal Bey şu yanıtı verdi:
- "Cumhurbaşkanı adayını çok samimi söylüyorum, ittifakta olacak dostlarımızla ayrıntılı şekilde konuşup birlikte belirleyeceğiz.
''Bazı olaylar'' dediğiniz konuya gelince, önceden yaptıkları gibi her şeyi deneyebilirler, bizi sokağa indirmeye çalışabilirler.
Hayır, oyuna gelmeyeceğiz. Sakin olacağız, vatandaşla el ele olup Türkiye''yi bu ucube sistemden ve vatandaşı ezen bu kötü yönetimden kurtaracağız."
Değerli okurlarım,
Gelelim barajın yüzde 7''ye indirilmesi konusuna.
İttifakların durumuna bakalım.
Eğer ittifak ile seçime girecek partilere de yüzde 7 barajı getirilirse o halde ittifakların anlamı kalmaz ki…
Eğer ittifak sistemi devam edecek ve ittifak ile seçime girecek partilere baraj uygulanmaz ise o takdirde yüzde 7''nin anlamı olmaz.
Eğer ittifaklar için partilere yüzde 7 barajı konulursa;
- Bugün anketlerde yüzde 4-5''lerde olan MHP''de Meclis dışında kalır.
MHP''nin AKP''ye kabul ettirdiği yüzde 7 seçim barajı en çok, bir ittifaka girmeyecek olan HDP''ye yarayacaktır.
Yani Devlet Bahçeli, "kapatılsın" diye siyaseten baskı yaptığı HDP''ye büyük destek vermiştir.
HDP kapatılsa dahi yeni adla açılacak parti de bu haktan yararlanacaktır.
Bahçeli''nin HDP''ye verdiği bu desteği, MHP''li seçmenlerin takdirine sunuyorum.