CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. CHP'li Yılmaz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında sözlerine Mısır’daki terör saldırısını kınayarak başladı. Yılmaz, “Radikal kökten dinci terör örgütlerinin İslam coğrafyasına vermiş olduğu zararın haddi hesabı yok. Mısır’daki kardeşlerimizin yanındayız. Terörü güçlü bir şekilde kınıyoruz” dedi.
Yarın Cenevre’de Suriye görüşmelerinin tekrar başlayacağını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Şu anda kritik bir süreçteyiz. İlk defa Suriye’de bütün muhalif gruplar Moskova’nın uhdesinde olan Mısır’da yapılan görüşmelere katılan daha önce İstanbul’da ve Ankara’da görüşmelere katılan ve Riyad’da görüşmelere katılan bütün muhalif gruplar, 36 kişiden müteşekkil olmak üzere yarın Cenevre’ye gidiyorlar. Şartsız ve doğrudan görüşmeler başlıyor yarın.
“TÜRKİYE’YE VE TÜRKİYE’NİN DESTEĞİNE İHTİYAÇ DUYACAKTIR”
Bizim için en önemli konu, Suriye’nin toprak bütünlüğü. Çünkü bizi de doğrudan ilgilendirecek hususlar var. Suriye’de bu zamana kadar olan ve gelen sistem bundan sonra eğer siyasi süreçte olumlu gelişme olursa kökten değişecek.
“ABD İLE İKİ ÜÇ YILDIR SURİYE KONUSUNDA AÇILAN PERGELİN YENİDEN KAPATILMASI İÇİN BİR FIRSAT TEŞKİL EDEBİLİR”
Çok önemli bir konunun altını çizmek istiyorum o da ABD’nin ve dolayısıyla onun himaye ettiği YPG’nin durumu. ABD, Suriye’de asker konuşlandırması için Türkiye’nin desteğine ihtiyaç duymamıştı. Ama şimdi ABD’nin IŞİD sonrası dönemde Suriye’de kalabilmesi için Türkiye’ye ve Türkiye’nin desteğine ihtiyaç duyacaktır. Bu ABD ile iki üç yıldır Suriye konusunda açılan pergelin yeniden kapatılması için bir fırsat teşkil edebilir. Neden, ABD’nin varlığını Rusya istemiyor. Rusya’nın desteklediği Esad istemiyor. İran istemiyor, Hizbullah istemiyor. Ve Suriye’de ABD’nin varlığını tek isteyen PYD, YPG o da müzakere masasında şu an itibarıyla bulunmuyor. Dolayısıyla ABD’nin Suriye’de kalabilmesi için güçlü bölgesel bir ortağa ihtiyaç duymaktadır. O ortak da Türkiye olabilir. Şimdi yalnız Rıza Zarrab konusu Halk Bankası konusu ve diğer konular ABD’nin elinde yürüyen dosyalar. Bunlar hiçbiri diğerinden bağımsız olarak değerlendirilemez.
“O SİLAHLARI TOPLUYORUZ, O SİLAHLARI, VERDİĞİMİZ SİLAHLARI GERİ ALIYORUZ DESEYDİ”
Zaten verilecek kadar silah verildi. Mesele o silahların orada tutulması. Kime karşı kullanılması? Bu silahlar kime karşı kullanılacak? Yani bu silahlar kim hedefte ve kime dönecek, mesele budur. Biz başından beri söylüyoruz ABD, PYD alanını himaye edip orada bir bölge oluşturmak istiyor. Hal böyle iken şu olsaydı sürpriz olabilirdi; Trump şöyle deseydi sürpriz olabilirdi, ‘evet biz bu silahları benim yönetimimde olan ABD yönetimi bu silahları verdi ve yanlıştı, yanlış olduğunu anladık, şimdi o silahları topluyoruz, o silahları, verdiğimiz silahları geri alıyoruz’ deseydi gerçekten bu daha fazla ciddiye alınırdı ve inanılırdı.”
“MÜZAKERE MASASI DEĞİL TAVİZ MASASINA DÖNÜLECEK”
KKTC konusunda da Yılmaz, şunları ifade etti:
“Bir türlü KKTC’nin ayrı bir devlet olması gerektiğine inanç yok. Tanıtmak istiyorsanız bugündür, bugün tanıtacaksınız, bu temsilciyi bugün atayacaksınız ve bu temsilci Londra’yı, Washington’u, İslamabad’ı, Yeni Delhi’yi ne kadar başkent varsa orayı gezecek. KKTC’nin seçimi var, onu bekliyorlar, çünkü oradan farklı bir irade çıkınca U dönüşü yapacaklar. Sonra da Rum tarafında bir seçimler var Şubat ayında. Ve tekrar taviz masasına dönülecek, taviz masasına, müzakere masası değil, taviz masasına dönülecek. Bir türlü KKTC’nin bir ayrı devlet müstakil bağımsız egemen tanınmış bir devlet olması fikrine alışamadılar ve savunamıyorlar. Kırk dereden su getiriyorlar.
“SİZİN YAPTIĞINIZ BİZİ AKDENİZ’E GÖMMEK”
Siz kimi kandırıyorsunuz? Artık giderek sertleşeceğiz. Çünkü sizin yaptığınız bizi Akdeniz’e gömmek, Türk askerini orada işgalci konumuna sokmak, garanti ittifak anlaşmasını sulandırmak, KKTC’nin topraklarını, egemenliğini küçültmek. Türkiye’yi işgalci olarak damgalamak.”
“ÜNİTER BİR SURİYE OLAMAYACAK ÇÜNKÜ TESPİH TANELERİ DAĞILDI”
Bir soru üzerine Yılmaz, “Suriye’de eğer Irak’taki yol takip edilirse yani peşmerge ayrı tutulur ayrı bir bölge yapılır ve bu bir federal sisteme oturtulursa Suriye’deki yapı bunun Irak’ta yaşanan sıkıntıların benzeri burada yaşanır. Ama ben şunu da söyleyeyim. Ben ABD’nin orada bu kadar üs elde ettikten sonra asker konuşlandırdıktan sonra buna kolay kolay Cenevre’de razı olabileceğine ihtimal vermiyorum. Yani göreceğiz, Suriye artık üniter bir Suriye olmayacak. Toprakları bütün olacak, evet ama üniter bir Suriye olamayacak. Çünkü tespih taneleri dağıldı. Artık toparlamak çok zor.”