CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Parti Sözcüsü Tezcan, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nun açıkladığı raporla ilgili açıklama yaptı.
BU BİR GİZLEME ÇABASIDIR
15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun taslak raporunun Reşat Petek tarafından açıklandığını anımsatan Bülent Tezcan, gelecek hafta komisyon üyesi CHP milletvekillerinin de kendi raporlarını kamuoyuna açıklayacağını bildirdi.
MYK'da konuyu bütün yönleriyle değerlendirdiklerini anlatan Tezcan, "Burada çarpıcı olan bir şey vardır, Darbe Komisyonu ön raporu diye açıklanan rapor aslında darbenin siyasi ayağını örtme, gizleme çabasının çok açık şekilde görüldüğü bir rapordur. Aslında buna rapor demek mümkün değil. Bir gizleme çabasıdır." dedi.
Komisyon Başkanı Petek'in, içeriğinde bir şey olmadığı için 643 sayfalık rapor boyunca "AK Parti'nin FETÖ'yü devlete nasıl yerleştirdiğini gizleme telaşının sezildiğini" savunan Tezcan, "Bu rapor, AK Parti'nin FETÖ ile ittifakını unutturma ve saklama telaşı içinde hazırlanmış bir rapordur." ifadesini kullandı.
Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Nitekim raporu açıklayan Sayın Reşat Petek, çok iyi bilinmektedir ki Ergenekon davaları devam ederken, bizleri, CHP milletvekillerini 'Ergenekon'un Meclisteki uzantıları hocaefendiye çete diyor' diye Pensilvanya'ya şikayet etmiştir. O sözleri hala arşivlerde duruyor. 'Hocaefendiyi savunma telaşına düşen Reşat Petek, bugün bu komisyonun başkanı olarak AK Parti'nin oradaki katkısını ve etkisini örtme telaşı içerisindedir.
Biz 'Fetullahçı çete' dediğimiz zaman 'hocaefendiye hakaret ettiğimizi' düşünüp çete sözünden rahatsız olan Reşat Petek bugün bu rapor içerisinde organize bir şekilde darbenin siyasi ayağını gizleme faaliyeti içerisine girişmiştir. Rapora baktığınızda şunu seziyorsunuz; 'FETÖ, cemaat her neyse önceki bütün hükümetler döneminde varmış, AK Parti dönemi de bunu kucağında bulmuş'.
Bu algıyı kurgulamaya dönük bir raporla karşı karşıyayız. Oysa söylenebilecek tek bir şey vardır, eğer bir sızmadan söz ediliyorsa, FETÖ'nün devlete sızmasından söz ediliyorsa, bu AK Parti iktidarlarından önceki dönem için söylenebilir. Ama AK Parti dönemi için sızmadan bahsedilemez, tam tersine AK Parti'nin FETÖ'yü doğrudan doğruya devlete yerleştirmesi söz konusudur.
Bir ittifak vardır. İttifak halinde bütün muhalifleri yok etme anlayışı vardır. O yüzden AK Parti hükümeti, FETÖ'yü devlete yerleştirmiştir. Bir sızma değil, yerleştirme söz konusudur."