Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, iktidarın ‘İlk Evim, İlk İş Yerim’ adıyla duyurduğu konut projesiyle ilgili merak edilenleri anlattığı Ahmet Hakan İle Tarafsız Bölge programında İzmir Büyükşehir Belediyesi için tepki çeken sözler sarf etmişti.
Bakan Kurum, CHP''li büyükşehir belediyesini hedef aldığı konuşmasında "İzmir işgal altında" dedi. Kurum, "Şu an maalesef İzmir, beceriksizlik, liyakatsizlik ve bu noktada algı oluşturarak işgal altındadır. İzmir yönetimi işgal altındadır. Onlar ''Osmanlı''yı işgal etti'' diye anlatıyor gerçi ama" ifadelerini kullandı.
“HADSİZ ATANMIŞ”
Cumhuriyet Halk Partisi partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda gündeme ilişkin bir basın toplantısında konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Bakan Kurum’un sözlerini sert bir dille eleştirdi.
Özel, “Murat Kurum çıkmış geçen gün “İzmir işgal altındadır” dedi. Hadsiz! Büyükşehir ve ilçelerde en az yüzde 60, yüzde 70 oy aldığımız yerleri yönetiyoruz. Her 10 İzmir seçmeninden 6’sı “İzmir''i sen yönet” demiş, görev vermiş. Sen “İşgal altında” diyorsun. Erdoğan yüzde 22 oy ile iktidara gelmiş, İstanbul’u yönetmiş. O zaman işgal denmemiş de şimdi mi deniliyor? Nerede kaldı milli irade? Kendilerine gelince baş tacı, CHP’ye gelince al aşağı. Murat Kurum böyle kötü biri. Sen kimsin, hadsiz atanmış? Bahsettiklerin hepsi analarını ak sütü gibi helal oyla aldıkları ile seçilmişler. İzmirliler onu seçmiş, sen Erdoğan’ın atadığı birisin. Zurnanın en aşağıdaki deliğisin. İzmir’in iradesine bu lafı söyleyemezsin, İzmirliler senin alnını karışlayacak. Cesaretin varsa gel, seçime gir. Binali Yıldırım çok iyi bilir. Gel, çık İzmir’de, Büyükşehir’e mi, ilçeye mi aday olursun, hodri meydan. Mahalleden muhtar adayı ol. Senin karşına çıkacak aday alnını karışlayacak. Sen İzmir’de muhtar olamazsın" diye konuştu.
Tunç Soyer''e karşı başlatılan linçleme kampanyasına dikkat çeken Özel, "Sayın Tunç Soyer, muhteşem bir hazırlık yapmış, İzmir''in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılını tarihine ve şerefine yakışır bir biçimde ve rekorlar kırarak kutladı. Burada Cumhur İttifakı’nda büyük bir hazımsızlık başladı. Bir şey bulalım da laf söyleyelim derken baltayı taşa vurdular. İtiraz edenlerin sorunu bizle değil Atatürk’le. Eleştirileri Atatürk’e. Bakan Kurum, İzmir metrosunu ağzına dolamıştı. Ne oldu, firma senin gazınla başvurmuş ya mahkemeye, davadan feragat etti. Sen durduracaktın ya... Tunç Soyer metro yaparsa seni çıldırtıyor. Senin için Bucalı’nın ulaşımı önemli değil, CHP’nin zor durumda kalması önemli. Tunç Soyer inşaatta ilk kazıkları çakıyoruz dedi. O kazıklar gece rüyana girsin. Biz o metroyu sana ve saraya rağmen yapacağız” ifadeleri kullandı.
TOKİ ELEŞTİRİSİ: DAĞ FARE DOĞURDU
Kurum’un sosyal konut projesiyle ilgili açıklamalarını da eleştiren ve yurttaşların taleplerini iktidara geldiklerinde çözeceklerini ifade eden Özel şöyle devam etti: “Dağ fare doğurdu. Biz CHP olarak sosyal konut projesine karşı değiliz. Herkesi yoksullaştırdılar. Bugün evi olmayan kimse kendi imkanları ile konut alamaz. Sosyal konuta ihtiyaç var, bu doğru ancak bugünkü yöntemlerle bu olmaz. Bu projede yüksek ödemelere, peşinat istenmesine, 6 ay da bir zam gelecek olmasına, eve geçmeden kira ödeme zorunluluğuna karşıyız. Biz 1 Ekim’de mecliste bununla ilgili kanun teklifimizi vereceğiz. 5500 lira asgari ücret alan vatandaş, kirayı mı ödeyecek, parayı mı ödeyecek? Başvursunlar eve geçsinler, kira ödemekten kurtulduğu an kira ödemeye başlasınlar. Hatta diyoruz ki eve taşındıktan 3 ay da taşınma masrafları için almayalım 3 ay taşınma ücretini karşılaşın sonra alalım. Biz TOKİ’nin bu süreçleri iyi yönetmediğini düşünüyoruz. 55 bin kişi TOKİ’ye dava açmış. Banker Kastelli gibi tanıtım yapıyorlar, vatandaşlardan para topluyorlar. 1 Ekim’de düzeltmezlerse, biz düzelteceğiz. Başvuranların devlette devamlılık esastır diyerek geldiğimizde biz tamamlayacağız diyoruz. Biz geldiğimizde gerçek sosyal konut projeleri olacak.”
BARO OYUNLARININ YASAKLANMASI: İZMİR''E 350 MİLYON LİRA ZARAR
İzmir’de valilik kararı ile yasaklanan Baro Oyunları’yla ilgili tartışmalara da değinen CHP’li Özel, “Barolar Birliği oyunlar düzenliyor. Uçak biletleri alınmış, oteller tutulmuş. 8 Eylül’de başlayacak telefon açılıyor ve valilik iptal etti deniliyor. Bugüne kadar 18 festival iptal edildi. En sonuncusu da bu. Gerekçe de yok. Baroları ve İzmir’i cezalandırıyorlar. ETİK bu işin bize 350 milyon lira maliyeti var dedi. Yani, İzmir’e 350 milyon lira zarar. Haydi bir şey yapamıyorsanız, bari gölge etmeyin. Önce izin verip, sonra iptal etmişler. Bu doğrudan husumet. Bu Baro’ya ve savunma makamına hakarettir” dedi.
"ERDOĞAN, ESAD''A SELEKTÖR YAPIYOR"
Özel, AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikalarını da eleştirerek, “Recep Tayyip Erdoğan, “Keşke Esad Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm, yüzüne söylerdim ama o gelmez” diyor. Tayyip Bey hangi hal ve şartta olursa olsun Esad’la görüşmeyi kafasına koymuş ve bunun yolunu yapıyor. Hem Türkiye kamuoyunu hazırlıyor, hem de Esad’a selektör yapıyor. Bunu Sayın Genel Başkan’ımız Kemal Kılıçdaroğlu 2012’den beri dilinde tüy bitene kadar söylüyor. Peki o günden bugüne ne oldu? “Esad’la görüşmem, Esad’ın elinde kan var. Artık o benim için Esad değil, Esed. Diktatörler görüş diyenler gitsin kendi görüşsün” diyenler seçim senesine gelinince bugün başka bir noktaya geldi. Erdoğan’ın bu u dönüşünü yapacağı zaten belli. Bugün bu noktaya gelen kadar 245 şehidimiz var. 10 yılda 245 şehit. Bu inadın sonunda Suriye’de evlatlarımız şehit oldu. 245 camsız evde, 245 koca Türk Bayrağı, 245 ağlayan ana, 245 kahrolan baba. 245 ocağa ateş düştü, ancak bugün gelmiş “Esad ile görüşmek isterdim” diyor. Geç kaldınız. Bir gece ansızın gelebilirim diyordu. Meğersem bunu Esad için söylüyormuş. Sorunun nedeni olan sorunun çözümü olamaz. Suriye’deki karışıklıktan ve sığınmacılardan tek başına Recep Tayyip Erdoğan sorumludur” şeklinde konuştu.
