Fatih ERBOZ / YENİÇAĞ
Gıda fiyatlarındaki artışın keyfilikten kaynaklandığını anlatan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, "Üretim de sorunumuz var ama insanımız da tüketmek istemiyor böyle de bir durum var. Et, süt lüks tüketim maddesi oluyorsa artık sıra diğer ürünlere de geliyor. Kuru fasulye, nohut, mercimek, köfte lüks ürün oldu. Makarna yemeği yaparken bile insanlar düşünüyor artık. Makarnalık buğdayın tamamını ABD'den getiriyoruz. Türk üreticisi, fabrikaları işliyor ama yabancı ürün. Bulgur gibi ürünler artık rağbet görmüyor. Yemeği yapılmaz oldu. Fiyatlar ciddi anlamda yükseldi. İnsanlar ne yiyorlar, ne içiyorlar anlayabilmek de zor. Ancak zam keyfidir bana göre" dedi.
Ciddi anlamda gıda enflasyonu olduğunu belirten Gaytancıoğlu, şunları söyledi: " Daha önce yaptığımız tespitlere göre maliyetler artıyor, girdi fiyatları artıyor, yurt dışından geldiği için döviz artışı vardı bu da fiyatlara yansıyordu. Gıda enflasyonunu daha önce sebeplerini böyle tespit ediyorduk. Artık başka bir durum söz konusu, yani üretim yok. Var olan üretim dahi fırsatçıların, domates fiyatı antmış, piyasada yumurta fiyatı artmış, yumurta da ihracat fiyatları ciddi anlamda düşüyor. Toptancılarda fiyat düşüyor ama perakende sektöre geldiğinde özellikle piyasayı elinde tutan büyük firmalar aktör oldu. Bu büyük market zincileri tavukçuluk sektöründe, süt sektöründe fiyatları kontrol edebiliyor. TÜİK fiyatları buralardan alıyor, bunların toptan fiyatlarını alıyor, hem de bunların satış fiyatlarına göre, özellikle enflasyonu arttırmama amacıyla fiyatları düşük tutuyor. Tüm bunlara rağmen ürünler gün geçtikçe kalitesizleşiyor.
"GIDA DA BİR TERÖR VAR"
Ürünün kalitesizleşmesine rağmen gün geçtikçe fiyatların artışının önüne geçilemediğini dile getiren Gaytancıoğlu, " Keyfi bir artış var. Gırda fiyatlarında keyfi artış var. Daha önce böyle bir şey hiç olmadı. Hep rekabet vardı. Şu anda ürün azlığı var. He üründe bir sorun çıkıyor. Örnek geçtiğimiz günlerde ıspanakta çıkan sorunlar. Yabancı ot karıştı diyorlar ama inandırıcı olmuyor. Şimdi komplo teorilerine girmenin belki pek çok anlamı yok ama geçtiğimiz yıllarda soğanda, patateste yaşadık, soğanlar, patatesler başka ülkeler gitti sonra geldi. Unda yıllardır yaşıyoruz. Ciddi anlamda ithalatçıyız. Yine aynı zamanda ihracatçıyız. Şeker fabrikaları özelleştirildi. Çoğu çalışmıyor. Açıkçası yaşananlardan şu sonuca ister istemez ulaşıyorsunuz. Gıda da bir terör var. Fiyatlar aşırı derecede artıyor. Bu keyfilikten artıyor. Ürün olsa da başka düşünüyorlar. Yani deterjana zam geldi, başka ürüne zam eldi gıdaya da gelmesi lazım. Böyle bir şey yok zam gelmesine gerek yok, fiyatlar artmıyor ama keyfilikten dolayı artıyor. Tüketiciler de bunu kanıksıyor. Başka ürünlere zam gelince domatese, yumurtaya da zam gelmesini normalmiş gibi algılama başlıyor" diye konuştu.
"MAKARNALIK BUĞDAYIN TAMAMI ABD'DEN"
Daha önce sivil toplum kuruluşlarını özellikle fiyat artışları konusunda tepki gösterdiklerini ancak aynı tepkiye bugünlerde rastlanmadığına da dikkat çeken Gaytancıoğlu, şunları belirtti: " Pazarda şu kadar, market de nedene bu kadar oluyor derlerdi. Ziraat odaları veri açıklıyor ama kamuoyu adeta ilgilenmiyor. Böyle bir kanıksanma var. Bu kabul edilemez bir durum. İktidar seçimden önce tanzim satış mağazaları açarak fiyatları ciddi anlamda düşürdü. Yoğun talep olmadı. Orada satılan ürünler piyasayı ekilemedi. Şimdi bunu büyütmeye çalışıyor iktidar daha çok tanzim satış mağazaları açmak niyetinde. İktidarda bazı şeyleri görüyor. İnsanlar artık üretmek istemiyor. Üretim de sorunumuz var ama insanımız da tüketmek istemiyor böyle de bir durum var. Et, süt lüks tüketim maddesi oluyorsa artık sıra diğer ürünlere de geliyor. Kuru fasulye, nohut, mercimek, köfte lüks ürün oldu. Makarna yemeği yaparken bile insanlar düşünüyor artık. Makarnalık buğdayın tamamını ABD'den getiriyoruz. Türk üreticisi, fabrikaları işliyor ama yabancı ürün. Bulgur gibi ürünler artık rağbet görmüyor. Yemeği yapılmaz oldu. Fiyatlar ciddi anlamda yükseldi. İnsanlar ne yiyorlar, ne içiyorlar anlayabilmek de zor. Ancak zam keyfidir bana göre. Maliyetler konusunu aştı bu durum. Kimse artık maliyetlerin üzerine ekliyorum demiyor. Maliyet düşünmeden aşırı kar nasıl elde edebilirim diye düşünüyor. Geleceğe dönük plan yok, herkes duruma göre pozisyon alıyor. Aslında Türk ekonomisi de şu anda pamuk ipliğine bağlı. Tepki veren kimse yok bu da anlaşılamayan kısım."
