CHP’li milletvekilleri kol kola girip Milli Eğitim Bakanlığı'nın kapısına dayandı

CHP’li milletvekilleri kol kola girip Milli Eğitim Bakanlığı'nın kapısına dayandı

CHP’li milletvekilleri yeni müfredatı protesto etmek için kol kola girerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısına dayandı. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli altında Türkiye'ye dayattıkları, kapalı kapılar ardında hazırladıkları ve kendi ideolojik saplantılarına hizmet edecek olan bu eğitim modelini reddetmeye geldik" dedi.

CHP’li milletvekilleri yeni müfredatı protesto etmek için Milli Eğitim Bakanlığına yürüdü. TBMM’den bakanlığa doğru yürüyüşe geçen CHP’li vekiller açıklamalar yaptı.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, ideolojik saplantılarla hazırlanan ve Türkiye’ye dayatılan yeni modeli reddettiklerini söyledi. Emir konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

"Çocuklarımızın ihtiyacı bilimse, laik ve çağdaş eğitimdir. Oysa geldikleri günden beri her gelen milli eğitim bakanı, milli eğitimi yapboz tahtasına çevirdi ve her gelenin asıl maksadı milli eğitimi milli karakterden uzaklaştırmak, dinsel ve özellikle de gerici düşüncülere bağlamaktı."

"Biz bu maarif modelinin ne ismini, ne hazırlanış yönetimini, ne de içeriğini kabul etmiyoruz" diyen Emir, "Bu modellerle Türkiye'yi adım adım geriye götürmek, laikliği yok saymak, Mustafa Kemal ve devrimlerini unutturmak kimsenin haddi değildir" ifadelerini kullandı.

"EĞİTİM DİNSELLEŞTİRİLDİ"

Emir'den sonra söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarın eğitim niteliksizleştirildi, piyasalaştırıldı ve dinselleştirildi. Tüm bu sürecin sonunda, artık çocuklarımız geleceğini yurtdışında aramaktadır, aileler özel okullara sığınmaktadır. Özel okulların da ekonomik koşullar nedeniyle ücretlerin karşılanmadığından aileler büyük zorluklar çekmektedir" ifadelerini kullandı.

Özçağdaş, "Geçtiğimiz hafta bakanlık tarafından kamuoyuna duyurulan 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' ile yeni bir taslak eğitim programı olmaktan çok, çağ dışı bir eğitim manifestosu taşıyan bir programla karşı karşıya kaldık. Bu, eğitim bilimleri çerçevesinde hazırlanmış bir eğitim programı değil; bir dizi ideolojik saplantının yaşandığı, yansıdığı politik bir metindir" diye konuştu.

İlgili Haberler