Barış Yahya Çinçin / YENİÇAĞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dava ettiği CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a karşı ‘5 kuruşluk' karşı tazminat davası açarak, dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı ve CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner’i tanık gösterdi. Cihaner, FETÖ konusunda Adalet Bakanlığı’na çok kez bilgi verdiğini ancak dönemin hükümetinin FETÖ’den yana pozisyon aldığını söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner’in Yeniçağ’a özel açıklamaları şu şekilde:
"Ben Erzincan’da Cumhuriyet Başsavcısı olduğum dönemde Fethullahçı yapı ile ilgili bir soruşturma başlatmıştım. Soruşturma, o dönemin hükümeti ve Adalet Bakanı'nın da da dâhil olduğu bir takım engellemeler ile karşılaşmıştı. Hatta bu o kadar ileri gitti ki, tutuklanmam ile sonuçlandı. Ben oradaki durumların her aşamasından dönemin Adalet Bakanı’nı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu haberdar ettim. HSYK o dönem savcıları görevden almıştı ama Adalet Bakanlığı ve hükümet doğrudan doğruya, kamuoyunu da yönlendirecek şekilde Fethullahçı savcılardan pozisyon almıştı.
"MÜFETTİŞLER DE SÖYLEDİ"
“Şu anki FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmaları bağlamında, 2010 yılı da göz önünde bulundurulduğu zaman, ‘hükümetin biz bilmiyorduk, milat 17/25’tir’ şeklinde ifadeler kullanmasının aslında doğru olmadığını görüyoruz. Bu sadece benim bilgilendirmemle değil, Adalet Bakanlığı tarafından soruşturmaları yürütmek için görevlendirilen müfettişlerin raporları ile de ortaya konmuştu. Nitekim o dönemin müfettişleri, şu anda ya tutuklular, ya da firariler. Soruşturmayı engellemek isteyen savcıların tamamı ya tutuklu ya da firaridir. Dolayısıyla bu tartışmaların karşılıklı sıkıştığı alana dair benim eleştirilerim var."
‘ÖLÜLERİ MEZARDAN KALDIRIN’ DEMİŞLERDİ
“İktidar, FETÖ olayını diğer siyasi aktörleri saf dışı etmek için kullanıyor. Erzincan’da yaşananlardan sonra o dönem özellikle, HSYK ve yargı eksenli bir anayasa değişikliği yapıldı. 2010 Anayasa Değişikliği, yargının anahtar tesliminin cemaate verilmesidir. Eğer Fethullahçı yapılanma, ‘Gerekirse mezardan ölüleri kaldırın, oy versinler’ noktasına getiriyor, bu kadar önemsiyorsa, karşıda oluşturulan HSYK’nin neredeyse tamamı Fethullahçılardan oluşturuluyorsa, bundan sonra kumpas davalarının ve yargıdaki Fethullahçı yapılanmanın artırılması tamamen onların kontrolüne geçiyorsa, burada İlker Bey’in bahsettiği nokta önemli hale geliyor.”
"İLKER BAŞBUĞ’UN AÇIKLAMALARI ÖNEMLİ"
"Yani İlker Bey’in de dediği gibi madem FETÖ’nün siyasi ayağını arıyorsunuz, değişikliklerin de FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilişkilendirilmesi gerekiyor. Bu tartışılmalıdır. Bir değişiklik varsa, değişikliğe tüm hukukçular karşı çıkıyorsa ve Fethullahçı yapı değişiklikten güç kazanıyorsa, bunların tamamı birlikte değerlendirilmelidir. Tüm bunların tamamı birlikte değerlendirildiğinde de kimin sorumlu olduğu açıkça ortaya çıkmış oluyor."