Altıok, yaptığı açıklamada, müftülere nikah kıyma yetkisi veren düzenlemenin amacının farklı olduğunu öne sürdü. Altıok, “Hiçbir toplumsal talep ve kamusal ihtiyaç yokken bu konuyu tartışıyor olmamız bile bu yasal düzenlemeyi şaibeli kılıyor. Çünkü resmi nikahla evlenen herkes, inancına göre dini nikah da yaptırabiliyor. Bunu önünde hiçbir yasal engel yok, olsa ilk biz karşı çıkarız zaten. Bu inanç özgürlüğüne aykırı bir tutum olur. Fakat bu düzenlemenin amacı farklı” dedi.
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın, “Bu değişiklik, laiklik ilkesine aykırı değildir; aksine tam da laiklik ilkesinin gereğidir” sözlerine de tepki gösteren Altıok, “Biz de aksine laiklik, tam da bu değildir, diyoruz. Dini hükümler, devlet düzenini ve toplumsal ilişkileri belirlemeye başlamışsa orda laiklik yoktur. İki ayrı hukuk sistemi varsa orada laiklik ve demokrasi yoktur. Bu düzenleme laik, demokratik hukuk sisteminin altına yerleştirilen dinamittir. Aydınlanmacı cumhuriyetin sonudur” dedi.
Altıok, “Camide nikah kıyan diyanet görevlisi medeni hukukun verdiği yetkiye göre mi, yoksa şerri hukuka göre mi nikahı kıyacak? Yanıtları ilkiyse bunun müftülüğün bakış açısı ve görev tanımı içinde yeri yok” diyerek, “Türkiye’de laikliği kaldırıp Osmanlı’nın çoklu hukuk sistemine geçiş provası yapıyorlar demektir. Masumane gibi görünen bu düzenlemenin arkasında ben iyi niyet görmüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Altıok, “Bugün ‘Ne olacak yani, ha dini nikah ha belediye nikahı?’ denilirse yarın da birileri boşanmak için hakim değil ‘kadı’ aramaya kalkacaktır. Ya da birileri ‘ben ticaret yaptığım kişilerle şerri hukuk çerçevesinde sözleşme yapacağım. Bu benim bireysel tercihim’ dediğinde Türkiye’de hangi hukuk geçerli olacaktır?” diye sordu.