Altay, TBMM’de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Altay, “MİT’in hazırladığı çalışmada yeni 20 bin kişinin olduğu bir liste Bylock üzerinden tespit edildiği iddia ediliyor?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“MİT bunu şimdi fark ettiyse böyle bir sistemi böyle bir iletişim mekanizmasını şimdi fark ettiyse öncelikle MİT’i hemen lağvetmek lazım. Hayır daha önce fark edip göz yumduysa da önce bu FETÖ soruşturmasını MİT’ten başlatmak lazım. Bu çok vahim ve garip bir durum. Yani bu kadar geniş olanaklara sahip bir teşkilatın ByLock listesini yıllar yıllar sonra Bylock sistemini tespit ettiğini söylemesi çok garip bir durum.
İki insanın bir dakikalık iletişimine anında hakim olabilen MİT’in böyle bir iletişim sistemini yeni fark etmiş olması büyük bir görev kusurunun ötesinde görevi suiistimaldir, göz yummadır. Belli ki MİT Müsteşarı dahil MİT’in yetkilileri bu duruma uzunca bir süre göz yummuşlar, tıpkı 15 Temmuz hazırlıklarına göz yumulduğu gibi.
“KENDİ İÇİNDE BİR İÇ MUHASEBE YAPMAYA İHTİYACI VAR”
AKP’nin artık bu cadı avı işini bırakıp kendi içinde bir iç muhasebe yapmaya ihtiyacı var.
‘Önce evinin önünü temizle, sonra sokağı ve kenti temizle’ diye millet sorar.
Türkiye’de başlatılan bu cadı avına CHP’nin sessiz kalması kabul edilemez. CHP cadı avına karşı çıktığı için ‘darbeci’ diye itham edilirse o itham edenlere millet sadece ve sadece güler.
Burada çağrı yapıyorum, hodri meydan, siyasi ayağı nereye kadar gidiyorsa hangi partiye uzanıyorsa CHP, MHP, HDP, AKP buyurun eğer Türkiye’de bir daha darbenin olmaması isteniyorsa 15 Temmuz darbesinin önce siyasi ayağının ortaya çıkarılması ve bunlarla çok keskin bir şekilde hesaplaşılması lazım yani bir ibadethane midir orası bir kutsal mekan mıdır anlamış değilim, an itibarıyla başını örtmeyen bir Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilimizi orada başı örtülü görüyoruz. İş o hale gelmiş ki AKP Pensilvanya’ya ibadet etmiş yıllarca…
Hesaplaşma evet… Bu hesaplaşmanın öncelikle darbenin siyasi ayağından başlaması bir zarurettir. 1 milyon insanı mağdur ederken kendi partinizde çok sayıda siyasi kimliğin üst düzey siyasi kimliğin FETÖ terör örgütüyle geriye dönük ByLock üzerinden ilişkileri var ise ki öyle anlaşılıyor asıl teröristler asıl darbeciler onlardır.
“REZA ZARRAB’A BİR SELAM YOLLAMA İHTİYACI DUYMUŞ GİBİ GÖRÜLÜYOR”
“Cumhurbaşkanının Reza Zarrab ile ilgili açıklamalarına ne diyorsunuz?” sorusuna Altay, “Reza Zarrab’ın masum olmadığına bizi ikna eden Sayın Cumhurbaşkanının bizatihi kendisidir. Yani Egemen Bağış’ı, Zafer Çağlayan’ı, Muammer Güler’i, Erdoğan Bayraktar’ın siyasi hayatına son vermeseydi Sayın Cumhurbaşkanı biz Reza Zarrab’ın masum olduğuna kanaat getirebilir idik ama bu 4 bakanın siyasi hayatına son verirsen, 4 bakanı kamu vicdanında mahkum edersen…. Şimdi bu 4 bakan suçlu, Reza Zarrab suçsuz. Sayın Cumhurbaşkanı büyük bir çelişki içinde. Elbette bu Reza Zarrab’ın belli ki cezaevinde canı sıkılmış, Reza Zarrab muhtemelen avukatları aracılığıyla Türkiye’ye selam ve mesaj göndermiş, ‘beni unuttunuz, beni unutursanız, kirli çamaşırları ortaya dökmeye başlamaktan başka çarem yok’ demiş olmalı ki Sayın Cumhurbaşkanı, Reza Zarrab’a bir selam yollama ihtiyacı duymuş gibi görülüyor" yanıtını verdi.
“ASKER KAYNAKLI BİR DARBE ARTIK TÜRKİYE’DE MÜMKÜN DEĞİL”
“İkinci darbe uyarısı var, ne diyorsunuz?” sorusuna da Altay, “Darbeden en anladığımıza bağlı yani darbe sivil ya da askeri usullerle ya da zaman zaman AKP’nin parlamentoya yaptığı gibi sivil olarak demokrasi dışı müdahalelerin hepsi darbedir. Türkiye’de 15 Temmuz bir şey gösterdi, en azından asker kaynaklı bir darbe artık Türkiye’de mümkün değil.
15 Temmuz şehitlerine vefa borcumuzu ödemek istiyorsak gönül borcumuzu ödemek istiyorsak darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarmak zorundayız” dedi.
