CHP’den merkez sağa Cindoruk’lu açılım!
Hakkını teslim edelim Kılıçdaroğlu ile CHP tıpkı 1977’dekinin benzeri bir rüzgarı toplamaya başladı.
Aile sigortası ile başlayan ümit dalgası bedelli askerlikteki malum teklifle devam etti.
Sırada yine büyük sesler getirecek başka teklif ve paketler var.
Kemal Kılıçdaroğlu bir tarafta proje taarruzunu yaparken öbür yanda CHP’nin oy hinterlandını genişletmek için büyük gayretler sergiliyor.
Kılıçdaroğlu’nun en büyük hedef kitlesi merkez sağ seçmen!
CHP lideri Cumhuriyet değerlerini özümsemiş bu kitleyi CHP’ye kanalize etmek için son olarak Gebze’de yaptığı gibi sadece meydanlardan mesaj vermiyor, aynı zamanda merkez sağın sembol isimlerini de listelerinden aday göstermeye hazırlanıyor.
Mesela kimleri mi?
Hüsamettin Cindoruk ve onun Ufuk Söylemez’le Hasan Ünal gibi kurmaylarını!
Dinlediğime göre CHP, merkez sağdan münferit isimlerin aday yapılmasının fazla bir yararı olmayacağını düşünmüş ve hadiseyi kurumsal imaja dönüştürecek katılım ya da organizasyonda karar kılmış!
Bunun için de merkez sağın sembol ismi Hüsamettin Cindoruk ile ekibini blok olarak saflarına katmayı düşünmüş ve bu yönde harekete geçmeye karar vermiş.
Peki bu düşüncenin somut göstergesini mi soruyorsunuz?
Kemal Kılıçdaroğlu ile Hüsamettin Cindoruk böyle bir birlikteliği konuşmak için bir araya geliyorlar!
Ne zaman mı?
25 Mart Cuma günü !
Görüşme ya da buluşmanın o gün yapılması önemli, zira o tarih CHP’de adaylık müracaatlarının yapılacağı son gün!
Belli ki Kılıçdaroğlu ile Cindoruk arasında bu randevu öncesinde dolaylı görüşmeler yapılmış ve final buluşmaya gelinmiş!
Kuşkusuz her şey tamam değildir, zira Hüsamettin Bey’in bazı tereddütleri var ancak yapılacak olan bu görüşme bile Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi büyütmek adına ne kadar kararlı olduğunu gözler önüne seriyor.
Burada altı çizilmesi gereken husus CHP’nin Cindoruk’la ekibini yanına çekmesi ile merkez sağla aslında fiili bir ittifakı gerçekleştirmek istemesidir.Malum Cindoruk isminin merkez sağı temsili bugünkü DP’den bile önde görünüyor.
Evet şimdi gözler Cuma günü yapılacak olan Kılıçdaroğlu-Cindoruk buluşmasındadır ki eğer bu katılım gerçekleşir ise CHP gerçekten de büyük bir sinerji yakalıyabilir!
Obama’ya sormadan konuşamamak!
Önceki akşam!
Devletin zirvesi Libya konusunu görüşmek için Başbakanlık konutunda toplanıyor.
Genelkurmay Başkanı, ilgili bakanlar ve MİT Müsteşarı ellerinde dosyalar orada!
Toplantı bitiyor!
Aaaa o da ne?
Açıklama yok!
İyi de, değil Türk halkının, bütün dünya kamuoyunun açıklama beklediği bir zamanda bu suskunluk niçin?
Çok geçmiyor sebep anlaşılıyor.
Başbakanlıktan bir duyuru:
- “Libya ile alakalı olarak yapılan toplantının açıklaması Başbakan Erdoğan’ın Başkan Obama ile yapacağı telefon görüşmesinden sonra yapılacak!”
Vallahi pes!
Türkiye Amerikan mandası mıdır?
ABD Başkanına sormadan görüş açıklayamıyor mu?
Üstelik bu durum ilk de değil!
Hatırlayın yakın geçmişte de benzer şeyler olmuştu!
Türkiye Irak sınırını geçip kendine saldıran PKK eşkıyasını izlemek ve ona operasyon yapmak için aylarca Bush’un telefonunu beklemişti.
Söyler misiniz bu tabloyu nasıl okumalıyız?
Bölge lideri bir ülke olarak mı?
Büyük devlet olarak mı?
Yoksa yoksa kendi başına karar alamayan ve ABD başkanından telefon bekleyen manda devlet olarak mı?
Önemli not: Kaddafi gibi bir piskopat diktatörden insan hakları ödülünü almak Tayyip Erdoğan’ı hâlâ mutlu ediyor mu?
MANDACILARIN TORUNLARI
TÜSİAD, Atatürk yerine AKP dedi!
TÜSİAD’ın ağababaları Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde varlar!
Milli Burjuva ya da sermaye sınıfı oluşsun diye yol verildi bunlara!
Teşvikler, krediler ve tahsisler de öncelik hep onlardaydı...
Ve bugün?
Atatürk ile palazlananlar şimdi ona ihanet ediyorlar!
Evet TÜSİAD’ın ağababaları şu gün itibarıyla yine Cumhuriyet’i arkadan hançerleme noktasında !
Nasıl mı?
Ülkeyi ayrıştıracak şekilde Anayasa paketi hazırlıklarını yaparak!
Dün yapılan toplantı ile startı verilen yeni Anayasa hazırlığında değişmez ilk üç madde olmayacakmış!
Peki ne mi var o ilk üç maddede?
Ülkenin dilinin Türkçe olduğu var, İstiklâl Marşı var, bayrağı var, Başkentinin Ankara olması var!
TÜSİAD’a göre bunlar olmasa da olurmuş!
Belli ki iş baronları emperyalizmden yeni bir ihale aldı ve AKP’ye taşeronluk yapmaya başladı!
Belli ki AKP’nin önünü temizliyor!
Belli ki kamuoyunu hazırlamaya çalışıyor!
Belli ki Türkiye’nin eyaletlere bölünmesinin önünü açıyor!
Kimsiniz ulan siz!
Kurtuluş günlerinde Amerikan mandacılığını savunan o malum cemiyetlerden ne farkınız var sizin!