Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Fırat'ın doğusunda arzu ettiğimiz neticelerden hiç birine ulaşamadık… Kendi yolumuza devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır" sözlerine, Cumhuriyet Halk Partisi'nden çok sert tepki geldi.
Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, CHP adına ilk kez Erdoğan'ı istifaya davet etti.
Bu çağrının önemi kuşku yok ki, CHP'nin ilk kez resmen "Erken Seçim" istemesi olarak siyasette yeni gündem oluşturmasına neden oldu.
Yeniçağ'ı ziyaret eden Kuşoğlu, "Bu cümleler Suriye politikamızın çöktüğünün Erdoğan tarafından itirafıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sözlerin ardından 'Suriye politikasının sorumlusu benim. Özür diliyorum, istifa ediyorum' demesi lazımdı" diye konuştu.
"PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütü Amerika tarafından terör devleti haline getirildi" diyen Kuşoğlu, "Amerika ile anlaşıp güvenli bölgeye girersek ne olacak? Terör örgütü Türkiye için tehdit olmaktan çıkacak mı? Türkiye'nin Suriyelilere kent kurma projesine hangi ülke maddi destek verir?" dedi.
Değerli okurlarım,
- Kuşoğlu'na sordum: AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışında Genel Kurul'da ve aynı akşam Meclis resepsiyonunda aylardır 7 kez tekrarladığı gibi, "Bir gece ansızın gelebiliriz" dedi. O gece ne zaman gelecek?
Kuşoğlu: Artık konuşma aşamasını geçtik. Aylardır ve defalarca 'bir gece ansızın' dedi Sayın Cumhurbaşkanı. Geçtiğimiz ay 3 hafta dedi. Son verdiği iki haftalık süre de doldu.
Şimdi Fırat'ın doğusuna girip PKK YPG/PYD'yi bitirip, 30 kilometreye 480 kilometrelik güvenli bölge oluşturma zamanı. Bu askeri harekâtın göstermelik girdi-çıktı değil gerçekten teröristleri imha etme harekâtı olmasını bekliyoruz.
- Kuşoğlu'na sordum: Bu kadar sık "bir gece ansızın" demek ancak aylardır bu sözü tutmamak terör örgütünün güçlenmesine neden olmadı mı?
Kuşoğlu: Başka ülkelerden icazet beklendiğini itiraf ediyor Sayın Cumhurbaşkanı. Bir cumhurbaşkanı bu tehdidi yaparsa gereğini de yaptırmak zorundadır. Kaldı ki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda da bu tehdidi yaptı Sayın Erdoğan. Ülkenin prestiji söylediğini yapmayı gerektirir.
- Kuşoğlu'na sordum: Cumhurbaşkanı çağrınızı kabul eder istifa ederse milletvekili seçimi de birlikte yapılacak. CHP'nin bu istifa çağrısı siyasi bir krize neden olur mu?
Kuşoğlu: Sayın Cumhurbaşkanı'nın Suriye konusundaki açıklamaları devleti sıkıntıya sokuyor. Ayrıca ekonomik krizin çözülebilmesi için bir umut da yok. Ülkenin genel durumu her geçen gün kötüye gidiyor.
Devlete ve millete daha fazla zarar vermeden Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın istifa etmesi ve Türkiye'nin "tek adam" rejiminden daha fazla zarar görmeden AK Parti iktidarına son verilmesi gerekir.
Tek adam rejimi o kadar kötü sonuçlar vermeye başladı ki daha fazla uzaması halinde telafisi mümkün olmayacak sonuçlar ortaya çıkabilir.
Suriye krizi Esad rejimi ile diyalogla çözülebilir.
Değerli okurlarım,
Anayasa'nın 116. Maddesi şöyle:
"Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder."
Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan istifa ederse görevi devam edecek ama seçimin ne zaman yapılacağına kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek.
Değerli okurlarım,
AKP'li eski bakan Faruk Çelik'in cumhurbaşkanının seçilme barajını yüzde 40 + 1 bandına indirme çağrısı elbette Erdoğan'dan habersiz yapılamazdı.
Çelik'in yaptığı şu açıklama önemlidir:
"Unutmayalım ki çıtayı yüksek tutmanın elbette avantajları vardır ve önemlidir. Ancak çıtanın herkes için esnek ve erişilebilir olması, ülke sosyolojisi ve siyaset pratiğimiz açısından çok önemli, hayati ve sürdürülebilirdir."
"Esnek ve erişilebilir" çıta yüksekliğinin ilk hedefi Erdoğan'ın kolay seçilebilmesine yöneliktir.
Bu sözler aslında AKP'nin cumhur ittifakına "son verme" hedefini de ortaya koyuyor.
31 Mart yerel seçim sonuçlarından ne AKP ne de MHP teşkilatları mutlu çıkmadı.
Çünkü her iki parti de kendi yandaşları ile çalışmayı sürdürüyor.
Aslında aday çıkarmayarak birbirlerini destekledikleri belediye başkanlıklarını birlikte yöneteceklerdi.
Ama iktidarda olmanın dayanılmaz gücü cumhur ittifakını yerel yönetimlerde çatlattı.
Faruk Çelik'in bu açıklaması yani zamanda AKP ile Saadet Partisi ittifakı için de bir mesajdır ki Saadet lideri Temel Karamollaoğlu ile AKP lideri Erdoğan'ın 2 saati aşkın süre görüşmesi belki de yeni bir ittifak adımıdır.
