CHP'nin daha önce "35 soru 35 cevap" olarak hazırladığı kitapçık, teklifin yasalaşan son haline göre yenilendi. Soru ve cevap sayısının 30'a düştüğü kitapçık, "Bu teklifle Amerika'daki gibi bir başkanlık sistemi mi öneriliyor?" sorusuyla başlıyor. Başkanlık sisteminin sert kuvvetler ayrılığına dayandığı anlatılan kitapçıkta, getirilmek istenen sistemin bir başkanlık sistemi değil, "diktatörlük, tek adam rejimi" olduğu iddia ediliyor. CHP ikinci soruda "Yapılmak istenen bir hükümet sistemi değişikliği mi, rejim değişikliği midir?" sorusunu soruyor. Burada da egemenliğin bir kişiye verildiği belirtilerek, "Bu nedenle yapılmak istenen basit bir hükümet değişikliği değil, rejim değişikliğidir." değerlendirmesi yapılıyor.
Üçüncü soruda "Cumhurbaşkanını halk seçiyor. O halde egemenlik neden halktan alınmış olsun?" sorusu soruluyor. Cevapta ise egemenliğin halka ait olması için seçimin tek başına yeterli bir mekanizma olmadığı savunulurken, "Yapılan teklifle tek elde toplanan egemenlik, artık millete ait değildir. Şahsa aittir." görüşü paylaşılıyor.
DENETLEME YOK
Kitapçıkta dördüncü soru "Güçler ayrılığı korunuyor mu?" başlığını taşıyor. "Bu rejim, güçler ayrılığı rejimi değildir" ifadesi kullanılan cevapta, getirilmek istenenin güçlerin bir kişinin (Cumhurbaşkanının) elinde toplandığı bir rejim olduğu iddia ediliyor. Teklifin, cumhurbaşkanının hem yürütmeyi hem yasamayı hem de yargıyı eline geçirdiği bir dikta rejimi olduğu öne sürülüyor. Kitapçığın beşinci sorusu "Denge ve denetleme mekanizmaları var mı?" şeklinde. Cevapta ise "Önerilen rejimde denge ve denetleme mekanizmaları yoktur. Sistem cumhurbaşkanında toplanan yetkilerin hiçbir şekilde sınırlanmaması üzerine kurgulanmıştır" deniliyor. Kitapçığın 6. sorusunda, "Yürütme yetkisi kimde?" diye soruluyor. Cevap ise, "Getirilen sistemde ise hükümet etme yetkisi cumhurbaşkanına veriliyor. Devletin yönetimi tek başına cumhurbaşkanına devrediliyor." deniliyor. 7. sorudaki, "Başbakan ve bakanlar olacak mı?" sorusuna ise "Bu sistemde başbakanlık kalkıyor. Bakanlar kurulu da kalkıyor. Bugünkü anlamda bakanlıklar kalmıyor" diye cevap verilmiş.
Soru 8: "Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar kime karşı sorumlu olacak? Meclisin bunları onaylama ya da denetleme yetkisi olacak mı?"
Cevap: "Cumhurbaşkanı hiç kimseye karşı sorumlu değil. Kimseye hesap vermeyecek. Ayrıca denetlenmeyecek."
YASAMA VE YARGIYA MÜDAHALE
Genel Başkan Yardımcısı Tezcan tarafından hazırlanan "30 soru 30 cevap" kitapçığında diğer soru ve cevapları başlık halinde şu şekilde sıralanıyor:
Soru 9: "Güvenoyu ve gensoru olacak mı?"
Cevap: "Meclisin hükümeti (yürütmeyi) en güçlü denetim yolları olan güvenoyu ve gensoru kaldırılıyor."
Soru 10: "Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar suç işlerse ne olacak?"
Cevap: "Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanların suç işledikleri zaman yargılanabilmeleri için önce Meclisin 301 milletvekilinin (üye tam sayısının salt çoğunluğu) soruşturma açılmasını istemesi gerekecek. Sonra Meclisin 360 milletvekilinin (3/5 çoğunluk) soruşturma açılmasına karar vermesi gerekecek. Daha sonra da Yüce Divan'a sevk için Meclisin 400 milletvekilinin (2/3 çoğunluk) karar vermesi gerekecek. Bu oranlar sağlanamazsa işlediği suç nedeniyle cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların yargılanması mümkün olmayacak.
Soru 11: "Cumhurbaşkanının mevcut anayasaya göre neredeyse sorumsuz olduğu, bu düzenleme ile sorumlu hale getirildiği söyleniyor. Bu doğru mu?"
Cevap: "Mevcut cumhurbaşkanının yetkileri sınırlıdır. Siyasi sorumluluk hükümettedir. Getirilmek istenen cumhurbaşkanı ise bütün yürütme yetki ve görevini elinde toplamış, parti genel başkanlığı yapabilecek, yasama ve yargıya müdahale edebilecektir."
Soru 12: "Bakanların sorumlulukları mevcut anayasadan farklı mı?"
Cevap: "Evet farklı. Onlar da işledikleri suçlar nedeniyle neredeyse yargılanamaz hale getirilmişlerdir."
Soru 13: "Cumhurbaşkanı önerilen yeni rejimde neler yapabilecek?"
Cevap: "Bütün yönetim işlerini yapabilecek. Bugün başbakan ve bakanların kullandığı bütün yetkileri kullanabilecek. Bakanlıkları, devlet dairelerini, kurumları kuracak, kaldıracak, görevlerini belirleyecek, atayacak, azledecek, soruşturma yapacak, disiplin işlerini düzenleyecek, ihale yapacak, üniter yapıyı bozacak idari düzenlemeler yapabilecek, ne kadar devlet yetkisi varsa kullanacak. Yüksek mahkemelere, Hakimler ve Savcılar Kuruluna üye atayacak, yargıyı belirleyecek."
Soru 14: "Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olabilecek mi? Partili olmasının ne sakıncası var?"
Cevap: "Cumhurbaşkanı hem parti üyesi hem de isterse genel başkan olabilecek. Bu şekilde Meclisi istediği gibi şekillendirme ve etkileme imkanına sahip olacak."
Soru 15: "Cumhurbaşkanı seçimi ile TBMM seçiminin aynı gün yapılmasının ne sakıncası var?"
Cevap: "Cumhurbaşkanı seçimi ile milletvekili seçimi aynı gün yapılırsa parti genel başkanı olan cumhurbaşkanı adayı, aynı zamanda partisinin milletvekillerini de belirleme imkanı bulacak."
Soru 16: "Cumhurbaşkanlığı kararnamesi nedir? Cumhurbaşkanı bu yolla yasama yetkisine ortak mı oluyor?"
Cevap: "Bu yetki bir anlamda tek başına kanun yapma yetkisidir. Yani padişah fermanı gibidir."
Soru 17: "Meclis aynı konuda kanun çıkarırsa kararname hükümsüz olacağına göre, Meclis isterse kararname çıkarmayı engelleyemez mi?"
Cevap: "Hayır engelleyemez. Çünkü meclisin çıkardığı kanunu cumhurbaşkanı veto edebilir."
Soru 18: "Veto yetkisi şimdi de var. Olmasının sakıncası ne?"
Cevap: "Şimdiki veto yetkisi elinde yürütme gücü yoğunlaşmamış, nispeten sınırlı yetkiye sahip cumhurbaşkanına verilmiş bir denge-denetim mekanizmasıdır. Ayrıca vetodan sonra Meclis aynı kanunu basit çoğunlukla (katılanların çoğunluğuyla) yeniden kabul edebilir."
Soru 19: "Yasama tekelinin Mecliste olmasının önemi nedir?"
Cevap: "Milli egemenliğin şartı olmasıdır. Egemenliği halka ait kılan en önemli unsur, kanun yapma tekelinin milletin meclislerinde olmasıdır. TBMM'nin yasama tekelini kaldırmak, tek adama kararname çıkararak buna ortak olma yetkisi vermek, kanundan fermana, milli egemenlikten krallığa geçmektir."
Soru 20: "Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisinin ne sakıncası var? Şu anda da bu yetkisi yok mu?"
Cevap: "Cumhurbaşkanı da Meclis de halk tarafından seçiliyor. Meclisin halkı temsil oranı (tüm partiler temsil edildiğinden) her zaman Cumhurbaşkanından daha yüksektir. Milletin seçtiği Meclisi yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanının fesih etmesi, yürütmenin yasama üzerinde tahakküm kurmasına neden olur."
Soru 21: "Cumhurbaşkanının iki dönemden fazla seçilmesi kesin olarak engellenmiş mi?"
Cevap: "Hayır. Kural olarak iki dönem seçilebilir. Ancak partili cumhurbaşkanı ikinci döneminin sonuna yaklaştığında, Meclisin 3/5 çoğunluğunu yönlendirebilirse seçimlerin yenilenmesi kararı aldırarak bir dönem daha seçilebilir."
Soru 22: "Başkomutanlık yetkisi TBMM'den alınıyor mu?"
Cevap: "Başkomutanlık, TBMM kurulduğu günden bu yana tartışmasız ve mutlak olarak Meclise ait olmuştur. Milli mücadele döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e dahi geçici ve Meclisi temsilen verilmiştir. Mevcut anayasada Cumhurbaşkanının TBMM adına Başkomutanlığı temsil yetkisi bulunmaktadır."
Soru 23: "Bu değişiklikle nasıl bir Meclis yaratılıyor?"
Cevap: "Yetkisi ve etkisi sıfırlanmış, aciz bir Meclis yaratılıyor. Güvenoyu ve gensoru gibi denetim mekanizmaları olmayan, yürütme üzerinde hiçbir etkili denetim imkanı kalmayan, yasama tekeli elinden alınmış, yasama yetkisi sınırlanmış, fesih tehdidi altında aciz bir Meclis yaratılıyor."
Soru 24: "Yargının, yasama ve yürütmeyi denetleme imkanı yok mu?"
Cevap: "Yok. Yargı tamamen siyasetin emrine girecek. Güçler ayrılığı ve denge-denetleme mekanizmalarının en önemli unsuru olan bağımsız yargı denetimi fiilen imkansız hale gelecektir."
Soru 25: "Hakimler ve Savcılar Kurulu nasıl oluşacak?"
Cevap: "Hakimler ve Savcılar Kurulu 13 üyeden oluşacak. Cumhurbaşkanı kurulun 6 üyesini doğrudan belirleyecek. Kalan 7 üyeyi de parti başkanı sıfatıyla kontrol ettiği Meclis aracılığıyla seçtirecektir."
Soru 26: "Anayasa Mahkemesi üyeleri nasıl seçilecek?"
Cevap: "Cumhurbaşkanı 15 üyeli Anayasa Mahkemesinin 12 üyesini bizzat kendisi, 3 üyesini de partisi aracılığıyla kontrol ettiği TBMM eliyle belirleyecek."
Soru 27: "Cumhurbaşkanının yüksek yargıda başka seçim yetkisi de var mı?"
Cevap: "Danıştay üyelerinin dörtte biri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcıvekilini seçme yetkisi de var."
Soru 28: "Şu anda da cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve HSYK'na atama yetkisi yok mu?"
Cevap: "Var. Ancak mevcut Anayasada tanımlanan cumhurbaşkanı başka, teklif edilen anayasal değişiklikteki cumhurbaşkanı başka… Bu cumhurbaşkanının yetkileri parlamenter sisteme göre fazla dahi olsa, getirilen sisteme göre yok denecek kadar sınırlı."
Soru 29: "Üniter devlet tehlikede mi?"
Cevap: "Evet. Cumhurbaşkanına, kararname çıkararak merkezi idare alanında geniş düzenlemeler yapabilme ve sınırsız şekilde kamu tüzel kişilikleri kurabilme yetkileri tanınmıştır."
Soru 30: "Bu Anayasa değişikliği geçerse ne olur?"
Cevap: "Anayasayla bir diktatör yaratırız. Her şeye dokunan ama kendisine dokunulamayan bir diktatör ortaya çıkar. Demokratik rejimden tamamen ayrılıp otoriter bir rejim kurulur. Hiçbir vatandaşın, can, mal ve hukuk güvenliği kalmaz. Her kişi, kurum ve kuruluş tek bir kişinin, bir diktatörün vicdanına terk edilir.
CHP ayrıca "Hayır demezseniz ne olacak?" başlığı altında da bu soru cevaplarının kısa bir özetinin yer aldığı broşürler hazırladı. Bu broşürlerin de kampanya süresince kullanılacağı belirtildi."