CHP’den iki askerimizi yakarak şehit eden IŞİD'li hakkında flaş soru

CHP’den iki askerimizi yakarak şehit eden IŞİD'li hakkında flaş soru

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, iki Türk askerinin yakılması emrini veren IŞİD'linin Gaziantep'te yaşadığının ortaya çıkmasıyla ilgili açıklama yaptı...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısından sonra düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

"IŞİD''LİYİ KİM KORUDU"

Faik Öztrak, "Askerlerimizin yakılması fetvasını veren Suriyeli IŞİD mensubunun, çoluğuyla, çocuğuyla beraber Türkiye’de yaşadığı, bu kişinin, Gaziantep’te kuşçuluk yaptığı ortaya çıktı. Bu şahıs hakkında, açılmış bazı davalar var. Önce tutuklanmış, sonra serbest bırakılmış. Erdoğan yönetimi beceriksizliğini gizlemek için, Mehmetçiklerimizin şehadetini bir yıl boyunca sakladı. Bir yıl sonra, O da gizli, saklı şehitlerin ailelerini bilgilendirdiler. Ve bu korkunç olayın üstünü kapatmaya uğraştılar. Bu kişiyi hangi güç serbest bıraktı? Kim bu IŞİD-sever?" değerlendirmesinde bulundu. 

CHP''li Faik Öztrak''ın açıklamaları şöyle oldu:

"Dün Ampute Milli Futbol takımımız, İspanya’yı farklı yenerek, İkinci kez Avrupa şampiyonu oldu. Milli takımımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyoruz. Bugün öğlen saatlerinde üzücü bir haber aldık. Önceki dönem milletvekilimiz, Partimizde yöneticilik yapmış arkadaşımız Şahin Mengü’yü yitirdik. Kendisine Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabır diliyoruz.

Bugün toplantımızın gündeminde, Mutfakları kasıp kavuran pahalılık, Milletimizi ezen işsizlik, İnsanlarımızın batırıldığı borç batağı, Savrulan dış politika, Erdoğan Şahsım Yönetiminin, Milletimizin sırtında gittikçe ağırlaşan yükü Ve ülkemize, milletimize lig düşürten Bozuk vesayet düzeni vardı. Sorunlarımız elbette büyük. Ama çözümsüz değil.

Toplantımızda sorunları çözmek, Milletimizi rahata erdirmek için Yapılması gerekenleri de ele aldık. Değerli Basın Mensupları; Tarihini bilmeyen, Şehidine, gazisine, Saygıyla, sevgiyle bağlı olmayan bir millet, Kökleriyle toprağa bağlı olmayan bir ağaç gibi, En ufak bir rüzgârda savrulup gider. Dün, Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, Gazilik unvanı ve Mareşallik rütbesinin takdiminin, 100. yıl dönümüydü. Büyük Gazi’ye bu unvanın verildiği 19 Eylül tarihini, Gaziler Günü olarak, gururla kutladık. Gazilerimizin, Şehit ve gazi ailelerimizin yaşam şartlarını iyileştirmek, Devlete Anayasayla verilmiş bir görevdir.

Ahde vefa da bunu gerektirir. Ama ne yazık ki, Milleti bölüp, parçalayan Erdoğan Şahsım Hükümeti, Milletin şehitlerini ve gazilerini de ayırdı. 15 Temmuz’da şehit ve gazi olana ayrı, Yurtdışında şehit ve gazi olana ayrı, Terörle Mücadelede Şehit ve Gazi olana ayrı gözle baktı. Her birine farklı özlük hakları tanıdı.

Şehit ve Gazilerimizin tamamı, milletimizin medarı iftiharıdır. Gazilerimizin tamamı, vatanseverliğin yaşayan abideleridir. Şehitlerimiz, gazilerimiz arasında ayrı gayrı olur mu? Bu akla, vicdana sığar mı?

Biz şehit ve gaziler arasında yapılan ayrımcılığın kaldırılması için, Meclis’e daha önce Sayın Genel Başkanımızın ilk imzasıyla, Ve 126 milletvekilimizin teklifiyle, Bir kanun metni hazırlayarak verdik. Yapılan ayrımcılığı madde madde sıraladık. Ama bu kanun teklifimiz, TBMM’den geçmeyerek kadük kaldı.

Bu dönemde de pek çok milletvekilimiz Yapılan ayrımcılığın giderilmesi için Çok sayıda kanun teklifi verdi. Ancak, milletin dirisini ayıranlar, Milletin şehidini, gazisini ayırmaya devam etti. Bunu biz de unutmayacağız, milletimiz de unutmayacak.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Şehitler arasında, Gaziler arasında yapılan bu ayrımcılığa son vereceğiz. Gazilerimize ve şehit ailelerimize yaraşan bir yaşamı temin etmek, En öncelikli görevimiz olacak.

Bu çerçevede, 18 Mart Şehitler Gününde şehit yakınlarımıza, 19 Eylül Gaziler Gününde malul gazilerimize, Birer maaş ikramiye vereceğiz. Şeref aylığı alan muharip gazilerimiz arasında, Maaş farklarını gidereceğiz.

15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri için Beşiktaş saldırısında hayatını kaybedenler için toplanan paraları Hak sahiplerine tastamam vereceğiz. Malul gazilerimize, ÖTV, MTV ve KDV’den muaf bir şekilde, Üç yılda bir araç alma hakkı sağlayacağız. Şehit ailelerine ve malul gazilere sağlanan, İstihdam olanaklarını genişleteceğiz.

Sayı kısıtlamasını kaldıracağız. Atamaların eğitim durumuna göre yapılmasını sağlayacağız. Kurum içinde kariyer ilerlemesine önem vereceğiz. Şehit ve malul gazi çocuklarına her yıl yapılan eğitim yardımını, Yeterli seviyeye çıkaracağız. Biliyoruz şehitlerimiz ve gazilerimiz için ne yapsak az.

Ama minnetimizi göstermek için, Elimizden gelen her şeyi yapmak, Boynumuzun borcudur. (Şehit-Gazi Broşürü) Bu broşürde, CHP iktidarında şehit yakınları ve gazilerimiz için Yapılacakları tek tek anlattık. Bu vesileyle, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi, Bu topraklar için toprağa düşmüş tüm şehitlerimizi, Rahmetle, minnetle bir kez daha anıyoruz.

Yaşayan fedakar gazilerimize, Allah’tan uzun ömürler diliyoruz. Saygılarımızı sunuyoruz.

Şehit ve gazilerimizi andığımız bu günlerde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, En büyük skandallarından biri ortaya çıktı. 10 yılı aşkın bir süredir Suriye sınırımızda yangın var.

Beceriksiz Erdoğan Şahsım Hükümeti, Bu yangına su sıkmak yerine, Emevi Camii’nde namaz kılma hülyasıyla, Ateş ve barut taşıdı. Açık kapı politikasıyla sınırlarımızı, Şehirlerimizi Peşaver’e çevirdi. 5 milyon Suriyeli artık ülkemizde. Suriyeli sığınmacılar için bugüne kadar, En az 40 milyar dolar harcadık. Türkiye terör örgütlerinin yolgeçen hanına döndü.

Çok büyük insan kayıplarımız oldu. Ankara’da, İstanbul’da, Gaziantep’te, IŞİD ’ın düzenlediği terör eylemlerinde, Yüzlerce yurttaşımızı kaybettik. Yüzlerce ocağa ateş düştü. Sınırın öte tarafında, IŞİD ve PKK’ya karşı yürütülen operasyonlarda, Yüzlerce şehit verdik. Ama bu süreçte özellikle iki şehidimiz var ki, Yürek dayanmaz. Sefter Taş ve Fethi Şahin…

İki askerimiz de 2016’da, IŞİD mensubu teröristler tarafından, Yakılarak şehit edildi. Bu caniler askerlerimizi yakma görüntülerini de, Sosyal medyadan paylaştılar. Beceriksiz Erdoğan yönetimi o günlerde, Bu eylemi gerçekleştirenlerden çok, Eylemi yayımlayan sosyal medyayı hedef aldı.

Dönemin Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Ayaklarını denk alsınlar!” diyerek, Sosyal medyayı tehdit etti. Erdoğan yönetimi beceriksizliğini gizlemek için, Mehmetçiklerimizin şehadetini bir yıl boyunca sakladı.

Bir yıl sonra, O da gizli, saklı şehitlerin ailelerini bilgilendirdiler. Ve bu korkunç olayın üstünü kapatmaya uğraştılar. Ama geçtiğimiz hafta bu ülkede artık çok az gördüğümüz, Önemli bir tarafsız gazetecilik olayına şahit olduk.

Askerlerimizin yakılması fetvasını veren Suriyeli IŞİD mensubunun, Çoluğuyla, çocuğuyla beraber Türkiye’de yaşadığı, Bu kişinin, Gaziantep’te kuşçuluk yaptığı ortaya çıktı. Bu şahıs hakkında, Açılmış bazı davalar var. Önce tutuklanmış, sonra serbest bırakılmış. Bu kişiyi hangi güç serbest bıraktı? Kim bu IŞİD-sever?

“Sınırlarımızda kuş uçsa haberimiz olur” diyen, Beceriksiz Erdoğan Şahsım Hükümeti, IŞİD’li kuşçuyu sadece seyretmekle kalmamış, Ülkemizde yaşamasına da ses çıkartmamış. Bu nasıl bir başıbozukluk. Bu nasıl bir aymazlık. Oysa aynı IŞİD, Ürdünlü bir pilotu yakınca, Kendisi de savaş pilotu olan Ürdün Kralı Abdullah, Uçağına atlayıp, Hava operasyonlarına bizzat katılmıştı. Bizim şehitlerimizin kanı bu kadar mı ucuz? İki askerimizin katledilme fetvasını verdiği iddia edilen, Bir IŞİD mensubuna, Türkiye’de kuşçu dükkânı nasıl açtırırsınız? Böyle bir şey nasıl olabilir? Bu ülkenin istihbaratı yok mu? Askeri yok mu? Polisi yok mu? İçişleri Bakanı yok mu? Erdoğan Şahsım Hükümeti bu IŞİD kadısını yıllarca nasıl seyretti? Vatan evlatlarının hiç mi değeri yok?

Konuyu Sayın Saymaz yazdı. Millet isyan etti. Nihayet Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin aklına, Bu teröristi yeniden tutuklamak geldi. Peki, bunca zaman aklınız neredeydi? Bu acı olay bir kez daha gösterdi ki, Erdoğan Şahsım Yönetimi ne yerlidir, ne de millidir. Beceriksiz ve kirlidir.

Suriye’de ve Irak’ta işgal ettiği toprakları kaybeden IŞİD ’cilerin, Bugün ne yazık ki Gaziantep’te, Kilis’te, Şanlı Urfa’da, Konya’da, Ankara’da, Sakarya ve İstanbul’da yer altında, Uykuya çekildiği herkesin bildiği bir sır. Bunun yarattığı korkunç güvenlik zafiyetinin sorumlusu da, “Her şeyin sorumlusu benim ben!” diyen, Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanı olduğunu ilan edip, Türkiye’yi, Ortadoğu bataklığına sürükleyen, Beceriksiz Erdoğan Şahsım Hükümetidir."

İlgili Haberler