CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova’da esnaf ziyareti sırasında vatandaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin ayak sesleri geliyor. Özgürlüğün ayak sesleri geliyor. Hakkın, hukukun ayak sesleri geliyor. Adaletin ayak sesleri geliyor. Birileri korkuyor, panik içinde. Sizi üzmesin onlar. Birlikte mücadele ederek haramilerin saltanatını yıkacağız” dedi.
.Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bizler bu ülkede yaşayan 85 milyonun hakkını hukukunu savunacağız. Bunun için mücadele edeceğiz. Bu yol kutsal bir yoldur. Bu yol bağımsızlığımızın tescil edilmesi gereken bir yoldur. Diyeceksiniz ki, ‘Ne oldu da bağımsızlığımızla ilgili laf söylediniz?’
“AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ’NİN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NE NE FAYDASI VAR?”
Akkuyu’da nükleer santral yapılıyor değil mi? Yeri bize ait. Ama santral size ait değil. Limanlar verdiler bize ait, ama biz kullanamıyoruz. Dünyanın en pahalı elektriğini alacağız, elektrik garantisi verdik. Ödemeleri gereken vergi, 7 milyar doları dahi ödemeyecekler. Onları stratejik bölge ilan ettiler. Şimdi soruyorum. Akkuyu Nükleer Santrali’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ne faydası var? Ne faydası var? Alıcısı biziz, alın teri döken biziz; kazanan onlar oluyor?
Bu ülkede kim çalışıyorsa, kim üretiyorsa, kim alın teri döküyorsa onların kazanması lazım. Onları kaybettiği, sadece tefecilerin kazandığı bir düzeni hep beraber değiştireceğiz. Bu düzeni değiştirmede en büyük güvencem sizlersiniz. Beraber olacağız. Birlikte olacağız. Birlikte mücadele edeceğiz.”
PANKART PROVOKASYONU
Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında, pankart provokasyonu gerçekleşti.
CHP liderinin konuştuğu meydana bakan bir binanın penceresinden tam okunamayan ve üzerinde “...Belediyesi''nden çalınan milyon lira nerede?” yazılı pankart açıldı. Kılıçdaroğlu’nu dinleyen vatandaşlar, pankartın açılmasını yuhaladı. Kılıçdaroğlu ise “Hayır, hayır. Yuh çekmeye gerek yok arkadaşlar” dedi. Vatandaşlar, “Hak, hukuk, adalet” sloganları atarken, bir vatandaş ise pankartı asanlara karşı “128 milyar nerede?” diye bağırdı.
“BU KORKUNUN ESERİDİR”
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bay Kemal, her kuruşun hesabını verir. Her kuruşun hesabını vermek isteyen kişi, televizyonlarda karşına çıkar ve hesabını sorar. Hiç meraklanmayın bu korkunun eseridir. Korkunun eseridir. Hiç kimse unutmasın, geliyor gelmekte olan.
Bu ülkede, adalet istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede demokrasi istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede hükümetin topladığı vergilerin hesabının millete verilmesini istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede hak, hukuk, adalet olsun istiyor musunuz? Bize katılacaksınız? Beraber yürüyeceğiz.
“DEMOKRASİNİN AYAK SESLERİ GELİYOR”
Demokrasinin ayak sesleri geliyor. Özgürlüğün ayak sesleri geliyor. Hakkın hukukun ayak sesleri geliyor. Adaletin ayak sesleri geliyor. Birileri korkuyor, panik içinde. Sizi üzmesin onlar. Birlikte mücadele ederek haramilerin saltanatını yıkacağız. Bu ülkeye haramiler değil, bu ülkeye demokratlar lazım. Bu ülkeye soyguncular değil, bu ülkeye özveride bulunan politikacılar lazım. Bu ülkeyi soyanlar değil, bu ülkeye alın terini katık olarak kullanan siyasetçiler lazım. Bunu yapacağız.”
Kılıçdaroğlu''nun konuşması sırasında "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı.
CHP''li KARABAT: “KİTLE PROVOKE EDİLDİ”
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, olayın ardından şu değerlendirmeleri yaptı:
“Arkadaşlar, insanlar her an demokratik tepkilerini gösterebilirler. Herkes de buna saygı duyabilir. Ancak, binlerce insanın önünde Genel Başkan orada konuşurken, provokasyon niteliğinde bir işlem yapılıyor. Dolayısıyla, buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Bir an önce yakalanması ve işlemlerin yapılması lazım. Şimdi orada yaşayanlar var; burada dinleyenler var. Böyle bir şey yapılabilir mi? Hangi siyasi sorumluluk bu ya? Emniyetin görevi kim asmışsa onları bulup gereken işlemi yapmaktır. Kemal Kılıçdaroğlu konuşurken yukarıdan pankart asıldı ve kitle provoke edildi. Sonrasında insanların oraya yönelmesi özellikle sağlandı ve dolayısıyla biz burada arada kemeriz, emniyet de var ama öncesinde yapılması gereken işlem var.” (ANKA)