Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ‘Koçero’ lakaplı ünlü ülkücü Muammer Sözügüzel ile CHP Genel Merkezi’nde buluşması yeniden gündem oldu.
Söz konusu buluşmayı Yeniçağ Gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ 19 Mart 2021 tarihinde yazdığı köşe yazısı ile Yeniçağ Gazetesi okurlarına duyurmuştu.
Demirağ, bu yazıyı takip eden diğer iki köşe yazısında da yine Kılıçdaroğlu ile Koçero’nun 50 yıl sonraki buluşmasına ve 80 öncesi iki isim arasında yaşanan olaylara ayırmıştı.
2021’in Mart ayında gerçekleştiği buluşmanın ev sahibi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmuş; CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen ''helalleşme'' buluşmasına Muammer Sözügel ile birlikte CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, Alparslan Türkeş Vakfı Genel Sekreteri Alparslan Yılmaz ve Yeniçağ Gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ da katılmıştı.
Gazetemizin yazarı Yavuz Selim Demirağ 21 Mart 2021 tarihinde yazdığı yazıyla buluşmanın detaylarını şu şekilde açıklamıştı:
“Gelelim yarım asırlık buluşmaya: Ankara İktisadi Ticari Bilimler Akademisi öğrencisi Kemal Kılıçdaroğlu''nun o dönemde, eski deyim ile "karşıt görüşlü öğrenciler tarafından kaçırılması hadisesi" siyasal tarihimizin dönüm noktalarından birisidir. Sayın Kılıçdaroğlu''nun mafya liderleri tarafından tehdit edilmesi üzerine merhum Alparslan Türkeş''in eşi ve ailesi tarafından verilen destek, Türk Demokrasi tarihine geçmiştir.“
KILIÇDAROĞLU’NDAN KOÇERO’YA ANLAMLI KARŞILAMA
“Bundan önce Sayın Kılıçdaroğlu''nun, MHP''den demokrasi mücadelesi sonrası kurulan İYİ Parti''nin seçimlere katılabilmesi için 15 milletvekili görevlendirmesi, ülkemize nefes aldırmıştı. "Sağ ile sol" arasındaki derin uçurumu ortadan kaldıranlara memleket adına borcumuz var. Bu borcumuzu yerine getirmek için "50 yıllık sır"ı paylaşma niyetimiz gazetecilik değil insani görevimizdi.”
“Kemal Kılıçdaroğlu, 50 yıl önce öğrenci eylemleri esnasında kendisini kaçıran "Koçero"yu öylesine anlamlı karşıladı ki 35 yılı geride bırakan gazeteci olarak şaşırdım...”
KILIÇDAROĞLU’NDAN 21. YÜZYIL VURGUSUYLA SAĞ-SOL AÇIKLAMASI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yaşananları yazarımıza şu sözlerle anlatmıştı: "O günleri, o koşullarda değerlendirmek lazım... Kaldı ki sağcılık-solculuk kavramı 18''inci yüzyıla aittir. Bunu defalarca ifade ettiğim için çok eleştirilsem de, her fırsat da 21''inci yüzyılda yaşadığımızı hatırlatmak zorunda kalıyorum. Bugün sorumluluğum CHP Genel Başkanlığı... Kurucu ilkelerimiz 6 ok. Milliyetçiliği başka kuruluşların tekeline bırakamayız. Biz Atatürk''ün ilkelerinin takipçisiyiz. ''Cumhuriyetçiyiz, Milliyetçiyiz, Halkçıyız, Devletçiyiz, Laik ve Devrimciyiz...'' Bunlardan asla taviz vermeyiz.”
KILIÇDAROĞLU: KOÇERO İLE BİZ BU TOPRAKLARIN ÇOCUKLARIYIZ
“50 yıl sonra bir araya geldiğimiz Koçero ile; Muammer Sözügüzel ile bu ilkelerden ayrılığımız söz konusu olamaz. Biz bu toprakların çocuğuyuz. Ben Tuncelili o da Kırşehirli... Bu coğrafyada, Anadolu''da 13''üncü yüzyılda ''Anadolu Aydınlanması''nın gerçekleştiği topraklarda ortak kültür ile yetiştik. Hoca Ahmet Yesevi''nin, Horasan Erenlerinin, Hacı Bektaş-ı Veli, Ahi Evran, Yunus Emre''nin öğretileri ile Selçuklu ve Osmanlı''dan sonra Türkiye Cumhuriyetini aynı ilkeler ile kurduk. 13''üncü yüzyılın Anadolu aydınlanmasının bugün gerisinde bulunmamızdan müthiş ızdırap duyuyoruz.”
“KOÇERO’NUN MEMLEKET KADAR BÜYÜK YUMRUĞU”
“70''li, 80''li yılların idealist gençlerini emperyalistler birbirine düşürmeye kalkıştıysa da o oyuna prim vermeyeceğiz. Ortak ideallerimizde bir araya geleceğiz. Koçero''nun ''Memleket kadar büyük yumruğu'' ile bugün birleşip, emperyalizme mücadelede aynı yolda yürüyeceğiz. Adalet Yürüyüşümüz bunun göstergesiydi."
1980 ÖNCESİ YAŞANANLAR
Yazar Demirağ, o gün yaşananları 19 Mart 2021 tarihli yazısında şu şekilde aktarıyor:
“1968 kuşağı sadece Türkiye''de değil dünyanın birçok ülkesinde derin izler bırakmıştır. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da bu kuşağın gençlik önderlerinden. Çeşitli gösterilere katılmış ancak göz altına alınmamış ve dolayısı ile tutuklanmamıştır. 1971''de Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, şimdiki adıyla Gazi Üniversitesi İktisadi Bilimler Fakültesi''nden mezun olmuştur. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile aynı dönemde akademidedir. O yıllar silahlı eylem çok az. Okulda hakimiyet kurmak için kantin gibi stratejik yerleri ele geçirmek gerekiyor. Elazığ''da liseyi birincilikle bitirip Ankara''ya gelen Kılıçdaroğlu''nun okula kaydı ayrı macera.
“İKİ KİŞİ GENÇ KEMAL’İN KOLUNA GİRER”
Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi önündeki eyleme destekten dönmekte olan genç Kemal''in koluna iki kişi girer: "Bizimle geleceksin!" derler. Numune Hastanesi''nin karşısındaki Turizm-Ticaret Fakültesi''ne götürürler. Kimliğini alırlar. Bir süre sonra Ülkücülerin hakimiyetindeki Turizm-Ticaret''ten çıkarıp, tarihi Türk Ocağı (Resim-Heykel Müzesi) yanında tartaklayıp serbest bırakırlar. O yıllar benzeri "kaçırma" olaylarına sık rastlanıyor. Hatta değiş-tokuş yapıldığı biliniyor.
OLAYDAKİ KOÇERO AYRINTISI
Sayın Kılıçdaroğlu siyasete atıldığında, CHP Grup Başkanvekilliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı ve CHP Genel Başkanlığına seçilişi ile yapılan röportajlarda bu konuyu anlatmıştır. Kılıçdaroğlu ile ilgili yazılan belgesel nitelikli kitaplarda bu olay ayrıntılı yazılmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu kendisini kaçıranlardan birinin lakabının "Koçero" olduğunu vurgulamıştı.
68 kuşağı ülkücülerine "Kim bu Koçero?" sorusunu yöneltip Muammer Sözügüzel''e ulaştım. Koçero 1980 öncesinde Ülkücü Gençlik önderlerinden defalarca gözaltına alınmış, cezaevlerine girip çıkmış. Dönemin efsanelerinden. Buluşmamızda o günleri anlattı. Gazetecilik refleksi ile "Bugün karşılaşsanız ne dersiniz?" dediğimde tebessümle "Kucaklaşıp helallik isterim" dedi. Sayın Kılıçdaroğlu''nun millî konulardaki hassasiyetini takdir ile takip ettiğini ve son iki seçimde Mansur Yavaş için çalıştığını ifade etti.”
