CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında canlı yayında konuştu. Kılıçdaorğlu, Taksim saldırısını anarken "Terörist kaçak yollarla girdi sınırları yolgeçen hanına kim döndürdü hesabını birileri verecek" dedi. Sözlerine "Teröristlerle mektup arkadaşı olanlardan Milliyetçiliği öğrenecek değiliz" diyerek devam etti.
Kılıçdaroğlu''nun konuşmasından bazı detaylar şöyle:
- Bugün KKTC’nin 39. yılı. CHP olarak Türkiye’den KKTC’ye, orada yaşayan soydaşlarımıza en içten sevgilerimizi gönderiyor ve bayramlarını kutluyoruz. Kıbrıs’ın bu süreçte farklı bir bağımsız kurum olarak ortaya çıkmasından hepimiz son derece mutluyuz. Kıbrıs Harekatı’ndan sonra kimsenin burnu kanamadı. KKTC güçlenerek yoluna devam ediyor. Merhum Bülent Ecevit’i, Erbakan’ı, Fazıl Küçük’ü ve Rauf Denktaş’ı sevgiyle, saygıyla anıyor, aziz hatıraları önünde eğiliyorum. Semerkant’ta bir toplantı var. Türk Devletleri Teşkilatları Zirve Toplantısı. KKTC de bu toplantıda gözlemci olarak bulunuyor. Öncellikle bu sürecin başlamasından son derece mutlu olduğumu ifade etmek isterim.
- Siyaseti şöyle okumak lazım. Siyaset ne için yapılır? Benim bildiğim siyaset toplumun var olan sorunlarını çözmek için yapılır. Sorunların adalet içinde çözülmesi lazım. Siyasetin zenginleşme aracı olmadığını, yolsuzluk yapma aracı olmadığını, yakınlarını devletin kilit noktalarına getirmek gibi bir düşünce siyasette olmaması gerektiğini hep ifade ettim. Genel Başkanlık yaptığım süre içinde toplumun en zayıf halkalarıyla işbirliği yapmaya, sorunlarını çözmeye çalıştım. Taşeron işçileri buna örnektir. Çaykur’un 9 bin 300 mevsimlik çalışanı var. ‘Bizim sorunumuzu kim dile getirecek’ diye soruyorlar. Rize’ye, Rizelilere, 9 bin 300 mevsimlik işçiye sesleniyorum. Senin sorununu çözecek kişinin adı Bay Kemal’dir. Bunu unutma. Rizeliler belki unuttu ama Bay Kemal asla unutmaz. Kaçak çayları Rize Meydanı’nda yakacağım.
- Oyunuzu kullandığınızda ‘benim sorunumla kim ilgilendi’ ona oy vereceksiniz. İkili olmaz. Mert olacaksınız oyunuzu vereceksiniz Bay Kemal gelecek sorunu çözecek. Nokta. Öğretmen kardeşlerime de sesleniyorum. Yok ücretli, yok sözleşmeli. Hiç endişe etmeyin. Ayrıca kendini sahipsiz addeden bir kesim daha var orman köylüleri. Orman köylüleri ile ilgili özel bir açıklama yapacağım. O nedenle orman köylülerinin de beni yakından dinlemelerini istiyorum. Sizin sorununuzu çözeceğim, tereyağından kıl çeker gibi çözeceğim. Hiç kimse bu ülkede benim sorunum var siyaset ilgilenmiyor demeyecek.
- Terörle mücadele sırasında yaralanıp gazi sayılmayanlar derneği var. Jandarmada 11 bin 500 kişi, Kara Kuvvetleri’nde 6 bin, poliste 2 bin toplam 20 bin asker ve polis gazi sayılmıyor. Bu ayıbı kapatmak lazım. 15 Temmuz’da tırnağı yaralandı mı onu gazi sayıyoruz. Olmaz, çifte standardı kabul etmez devlet.
- Şehit yakınları ve gaziler arasındaki ayrımcılık. Şehit yakınları, gaziler arasında ayrımcılık olur mu? Ayrımcılık yapanlar vatansever değildir. 15 Temmuz şehit ve gazileri için 2 bin 600 liralık ödeme 4 bin liraya çıkarıldı. Diğerleri için neden verilmiyor? Sorun varsa adres belli. CHP. Bu konuda 15 kanun teklifi verildi. En çok kanun teklifi verilen CHP’li vekiller. MHP’den de 3-5 arkadaş teklif vermiş. MHP Genel Başkanı’na sesleniyorum. Eğer Türkiye’nin bu sorununu çözmek istiyorsan, şehit ve gazilere saygılıysan bu kanunu getir parlamentodan oy birliği ile çıkaralım. ‘Saray izin vermiyor’ diyebilirsin. Sarayı dinleme, Kılıçdaroğlu’nu dinle. Saraydan kendini kurtar, niye emrine giriyorsun. Gerçek anlamda milliyetçi parti CHP’dir.
- (Kendisini hedef gösteren Yenit Akit''in tweet görüntüsünü elinde tutarak) Bu bir aparat, kin ve öfke kusan, sarayın beslemelerinin oluşturduğu bir aparat. Bu yalanlarınızı, 5 para etmez dilinizin hesabını sormazsam namerdim.
- Terör bir insanlık suçudur. 30-35 yıldır terörle mücadelede ciddi bir yol alınamamışsa, teröristler ellerini kollarını sallayarak geliyorsa bir sorunumuz var demektir. Ülkeyi yöneten zata seslenmek istiyorum: Sen ne iş yaparsın? Şimdi birileri diyecek ki "Böyle günde siyaset olmaz". Hayır efendim siyaset böyle günler olmasın diye yapılır zaten.