CHP heyeti, 6 Şubat depremlerinde büyük yıkımın yaşandığı Hatay'a gitti. Antakya'da konteyner ve çadırkentlerde yaşayan depremzedelerin sorunları dinleyen heyet, daha sonra enkaz başında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, vatandaştan toplanan Özel İletişim Vergisi'ni hatırlatarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e vergilerin nereye harcandığını sordu.
Heyette, CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Hatay Milletvekilleri Mehmet Güzelmansur, Servet Mullaoğlu ve Nermin Yıldırım Kara, İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, Ankara Milletvekili Aliye Timisi Sever, Antalya Milletvekili Aliye Coşar ve Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin yer aldı.
"HATAY KADERİNE TERK EDİLMİŞ"
Heyet adına açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, bölgede sağlık, barınma ve gıdanın lüks haline geldiğini vurgulayarak, "Hatay kaderine terk edilmiş durumda. Çadır kentlerde çok ciddi sağlık sorunları var. Hijyen sıkıntısı yüzünden orada kalan depremzedeler sağlık sorunları ile baş etmek zorunda kalmış. Bir yandan geçim sıkıntısı, bir yandan işsizlik, temel gıda maddelerine dahi ulaşmakta zorlanıyorlar. Az önce yemek kuyruğunu gördük, 2 saate yakın zamanda yemek beklediklerini ve ancak 2 saat sonrasında yemek alabildiklerini söylüyor depremzedeler. Artık gıdaya ulaşmak bile Hatay’da büyük sorun haline gelmiş" ifadelerini kullandı.
"DEPREM VERGİLERİ NEREDE?
Özel İletişim Vergisi'ni hatırlatarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e seslenen Köksal, "Hatırlarsanız 2011 Van Depremi sonrasında dönemin Maliye Bakanı, şimdinin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, o zaman deprem vergilerinin nerede olduğu sorulduğunda bu vergilerle duble yol yaptıklarını söylemişti. Bugün de kendisine aynı soruyu yöneltiyorum, deprem vergileri nerede? Körfez turunda mı harcadınız, uçan saraylar için mi kullandınız? Nerede bu deprem vergileri" diye sordu.
"CANLI YAYINDA TOPLANAN 115 MİLYAR TL'YE NE OLDU?"
Deprem için milyarlarca lira toplandığının altını çizen Köksal, "Hatta o dönemin Merkez Bankası Başkanı (Şahap Kavcıoğlu) canlı yayına bağlanıp 30 milyar TL bağışlıyorum demişti. O gün toplanan 115 milyar TL ne oldu? Buhar oldu uçtu. Bu paralar ne oldu diye sorduğumuzda verdiğimiz önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Meclis, temmuz ayında kapanmadan birkaç gün önce AKP tarafından önümüze bir kanun teklifi getirildi. Ne idi? Depremin ekonomik kayıplarını telafi için ek Motorlu Taşıtlar Vergisi. Aslında bu tamamen seçim döneminde AKP’nin yapmış olduğu kamu kaynaklarının harcanmasından kaynaklı maliyetin vatandaşa yüklenmesiydi. Enflasyondan deprem verilerine kadar her şeyi manipüle edip tozpembe göstermeye çalışan saray rejimi, bugün enkazın altından, toz bulutundan, Hatay’dan bu insanların feryadını duymak zorunda.
Yine aynı raporda Hatay’ın tahmini atık hacmi 47 milyon 713 bin 957, atık miktarı tahmini ise 49 milyon 437 bin 450 ton deniyor. Hatay’a asgari toplam depolama ihtiyacı 1 milyon 500 bin metrekare. Bunu İstanbul Teknik Üniversitesi raporunda belirmiş. Peki Hatay’daki mevcut durum ne? Asbest tehlikesi taşıyan, ayrıştırılmamış molozların Samandağ sahilindeki çadırkentin yanına döküldüğünü hepimiz biliyoruz. Dönemin bakan yardımcısı, o gün, ‘Yanlış yapmışız, ayrıştırılmadan yapıldığını fark etmedik’ gibi açıklamalarla ‘bize nereyi gösterdilerse oraya döktük’ diyerek adeta özensizliği, beceriksizliği, liyakatsizliği milletin gözünün içine baka baka itiraf etmiş. Deprem olmuş, kent yıkılmış, çadırkent kurulmuş, moloz yığınları nereye dökülecek onun bile umurumda olmayan bir iktidar ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
"SÖZLER SEÇİM MEYDANINDA KALMIŞ"
AKP'nin seçim öncesi verdiği sözleri tutmadığını belirten Köksal, "AKP iktidarı tarafından verilen sözler seçim meydanında kalmış. Depremzede bir yandan geçim sıkıntısı, bir yandan sağlık sorunları ile baş etmek zorunda bırakılmış" dedi.
İKTİDARDAN DEPREMZEDELERE KREDİ YÜKÜ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 17 Temmuz’da başlattığı yerinde dönüşüm projesini eleştiren Köksal, "Konutlara 500 bin hibe, 500 bin kredi, iş yerlerine 250 bin hibe, 250 kredi verileceği duyuruldu. Krediler, iki yıl ödemesiz; 10 yıl vade, 0 faiz ile kullandırılacak denildi. Bakıyorum 100 metrekareye kadar olan konutlar için 500 bin, 150 metrekareye kadar olanlar için 750 bin, 150 metrekareden sonraki konutlar için 800 bin. İşyerleri için de 50 metrekare için 250 bin, 100 metrekareye kadar olanlar için 400 bin, 101 metrekare ve üzeri için de 500 bin liralık bir kredi öngörülmüş. Bu ne demek? Parası olmayan, parasını kaybetmiş, depremde her şeyini kaybetmiş depremzedeler için bir çözüm mü? Hayır, değil. 500 bin sen ver, 500 bin ben vereyim gel el sıkışalım diyor. Böyle bir mantık olur mu?" diye konuştu.