CHP İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu yaptığı açıklamada plan değişikliği kararının iptali için dava açacaklarını belirterek “Karadeniz’in tam kıyısındaki bu bölgeye yoğun betonlaşma getirecek ve ulaşım sistemini de aşırı zorlayacak bu rant düzenlemesi kesinlikle kabul edilemez. Ayrıcalıklı imar rantına izin vermeyeceğiz” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sit alanında bulunan arazinin imar planında değişiklik yaparak inşaat hakkını 5 kat arttırdı. Plan değişikliğiyle düşük yoğunluklu konut alanı fonksiyonundan turizm tesis alanına dönüştürülen arazide 4 bin 586 metrekarelik inşaat alanı, yaklaşık 5 kat arttırılarak 24 bin metrekareye çıkarıldı. CHP İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın plan değişikliği kararına itiraz edeceklerini ve dava açacaklarını açıkladı.
CHP İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu yaptığı açıklamada kararın İstanbul’a ihanetin son örneği olduğunu belirterek şunları söyledi: “İBB’nin haklı olarak itiraz ettiği bu ayrıcalıklı imar düzenlemesi kabul edilecek olursa, mevcut koşullarda 4 bin 586 metrekarelik inşaat hakkı 24 bin metrekareye çıkacak, yani yaklaşık 5 kat artacak, imar yolları genişliği 10 metreden 7 metreye düşecek. Arazinin sahibi şirketin yönetim kurulunda eski Başbakanlardan Tansu Çiller’in oğlunun da yer alması, bu bir ‘siyasi rüşvet’ mi sorusunu akıllara getiriyor. Çevre yapılaşma koşulları ile uyumlu olmayan, Karadeniz’in tam kıyısındaki bu bölgeye yoğun betonlaşma getirecek ve ulaşım sistemini de aşırı zorlayacak bu rant düzenlemesi kesinlikle kabul edilemez. CHP İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu plan değişikliği kararına itiraz edeceğiz ve dava açacağız.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı İstanbul’da seçilmiş yönetimi dışarıda bırakarak hukuksuz işler yapmaktan vazgeçmeye çağıran CHP İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu, “İstanbul, sizin arpalığınız değildir. 16 milyon İstanbulluyu hiçe sayarak ve İstanbul’u daha da yorarak bir yere varamazsınız. İstanbul halkını ve onun seçilmiş yönetimi olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni dışlayarak İstanbul’a haksız müdahale etmekten vazgeçin. Bu kentin doğasını, denizini, kıyısını daha fazla tahrip etmenize, Kilyos’ta ayrıcalıklı imar rantına izin vermeyeceğiz” dedi.