Ümraniye davasında savunmasını yapan Kemal Kerinçsiz, mahkemenin sağlık sorunları, güvenlik gibi gerekçelerle Beşiktaş’taki mahkemede değil de cezaevinde yargılama yapmasını eleştirdi
Ümraniye davasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları erleşkesindeki salonda görülen davanın 67. duruşmasında tutuklu sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz savunmasını yaptı. Kerinçsiz, Ümraniye’de ele geçirilen el bombaları konusunda usule uygun hareket edilmediğini öne sürerek, bu bombalar konusunda mutlaka bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi. Mahkemenin Beşiktaş’taki ağır ceza mahkemelerinde görülen davalardan farklı olarak kesintisiz yargılama yaptığını ifade eden Kerinçsiz, şunları kaydetti: “Sadece bu davada kesintisiz yargılama yaparak CMK 192. maddesinin uygulanmasının, mahkemenin bu davayı farklı gördüğü, bu davaya ön yargılı baktığını gösterir. Mahkemenin kesintisiz yargılamayı neden yaptığını açıklaması gerekir. Kesintisizlik kuralının uygulanması mahkemenin bu davaya tahsis edilmesini zorunlu kılmıştır. Mahkeme, Ergenekon davasının diğer ceza davalarından farklı olarak kesintisiz olarak yapmasının gerekçesini ortaya koyamadı. Kesintisiz yargılamayla sadece tarikat medyasının takip ettiği bir dava haline gelindi.”
Gladyatör benzetmesi
Usule uygun olmayan bir şekilde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci bir heyetin oluşturulduğunu belirten Kerinçsiz, 2 başkan ve 6 üyenin bulunduğunu, ancak adli mahkemelerin kuruluş yasasına göre bir başkan ve gerektiği kadar üye olması gerektiğini söyledi. İkinci heyet ve soruşturma için yeni savcı atamalarının olağanüstü yargılamanın yolunu açtığını savunan Kerinçsiz, Silivri’deki cezaevinde yargılama yapılmasını da eleştirdi. Kerinçsiz “Bugüne kadar 10 binlerce kişi araçlarla sağlıksız koşullarda duruşmalara taşındı” diyerek “Sanıklar adeta savcıların önüne arenada atılmış silahsız gladyatörlere dönüştürülmüştür” dedi.