Cevat Heyet
Milletler yaptıkları işler yanında kahramanlarıyla da yaşarlar ve kahramanlarıyla geleceğe iz bırakırlar. Cevat Heyet de Türk milletinin kahramanlarından biriydi. Bütün Türk milletinin ama öncelikle İran’da yaşayan otuz milyon civarındaki Türk’ün kahramanı. 12 Ağustos 2014 tarihinde onu kaybettik.
O bir savaş kahramanı değildi elbette. O bir kültür ve bilim kahramanıydı. Türkoloji’nin yok mesabesinde olduğu, Türk dil ve kültürünün değil araştırılmasının, yaşanılmasının dahi mümkün olmadığı yıllarda İran’da Türkoloji’yi kurdu. 1979 yılında çıkarmaya başladığı üç aylık Varlık dergisi bir dil, kültür ve edebiyat dergisi olarak hâlâ varlığını sürdürüyor. Türkiye’de dahi Türklükle ilgili bir derginin 35 yıl yaşaması çok seyrek görülen bir hadise iken o Varlık’ı İran’da 35 yıl devam ettirdi. Türk dili, edebiyatı, folkloru ve tarihiyle ilgili birçok araştırmayı ya kendisi kaleme aldı, ya arkadaşları. Dergideki araştırmalar bir yana, % 80 Türk diliyle çıkan bir derginin, İran’da Türkçenin yazı dili olarak varlığını sürdürmesi açısından da çok önemli bir rol oynadığı muhakkaktır. Nitekim Varlık yayımlanmaya başladıktan sonra İran’da Türkçe olarak yayımlanan dergi, gazete ve kitaplar birden bire süratle artmıştır.
1980 yılında Alparslan Türkeş, rahmetli Ahmet Karaca ile beni İran Türklüğü üzerinde bir küçük araştırma yapmamız için Tahran ve Tebriz’e göndermişti. Varlık dergisi, Cevat Heyet’in Tahran’daki muayenehanesinde hazırlanıyordu. O günlerdeki sıcak konuşmalarımızı unutmam mümkün değil. Onunla ve en yakın arkadaşı Hamid Nutki ile 1980’de başlayan dostluğumuz ömür boyu sürdü. Hamid Nutki’yi 15 yıl önce kaybettik, Cevat Heyet’i de bugünlerde. İran Türkleri arasındaki intibalarımı “İran’da Sekiz Gün” adıyla Töre dergisinde yayımlamıştım. Yazı, Türk Dünyası Üzerine İncelemeler kitabımda da var.
Cevat Heyet 1925 Mayısı’nın 24’ünde Tebriz’de doğdu. Tıp tahsiline Tahran’da başladı. Yıl 1943. Türkiye’nin Tahran büyükelçisi Kemal Hüsnü Taray’dır. Unutulmasın diye bu isimleri buraya yazıyorum. İran’ın tanınmış hukukçularından olan Cevat Heyet’in babası Mirza Ali Heyet’le Kemal Hüsnü Taray bir araya geliyorlar ve Türkiye’ye 100 talebe gönderme kararı alıyorlar. Cevat Heyet de gönderilenler arasında. Bugün İran’da Türklük şahlanmış durumda ise işte bu iki adamın kararının bunda rolü var. İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1946’da bitiren Cevat Heyet akademik hayatına Paris’te devam eder ve 1952’de Tahran’a döner.
Heyet’in yüreğinde mevcut olan Türklük duygu ve sevgisi İstanbul’da bilinç hâline gelir. Arkadaşları arasında Faruk Sükan, Sadettin Bilgiç ve benim çok sevgili hocam Muharrem Ergin vardır. 1944-1945 yıllarının milliyetçi gençleri. Türklük ve Türkçülük aşkı işte bu çevrede gelişir.
O elbette İran tıbbının çok önemli bir ismi. İran cerrahîsinin öncülerinden. İran’da ilk açık kalp ameliyatı, ilk kalp kapakçığı nakli, ilk böbrek nakli... 12 yıl boyunca sürekli çıkardığı ilmî tıp dergisi. Paris Cerrahî Akademisi üyesi. Azad İslam Üniversitesi Cerrahî Bölümü öğretim üyesi ve yıllardan beri İran üniversitelerinde okutulan cerrahlıkla ilgili kitaplar...
Fakat o bizim için her şeyden önce bir kültür adamı. İran Türkolojisinin bir numaralı ismi. Ana dili Azerbaycan Türkçesi. İlk ve orta öğrenim dili Farsça. İstanbul’da Türkiye Türkçesi. Fransa’da edinilen mükemmel Fransızca. Türkolojiyle ilgili yayınlarında bu dilleri rahatlıkla kullanıyor. Kuzey Azerbaycan’daki, Türkiye’deki, İran’daki ve Avrupa’daki neşriyatı izliyor. Âdeta bizim Meşrutiyet Dönemi aydınlarımıza benziyor. O da babası ve kardeşi Firuz Heyet’le birlikte 1956’da İran-Türkiye Dostluk ve Kültür Cemiyeti’ni kurdu. Tahran Büyükelçimiz Korkmaz Haktanır ile 1993’te Tahran’da Türk Kültür Merkezi’ni açtı. Türkiye’ye sürekli öğrenci gönderdiler. Bakü’deki, Tahran ve Tebriz’deki dostlar, hepimizin başı sağ olsun. Tanrı onu yarlıgasın ve Türklüğü korusun!