Günümüzde cep telefonları, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak, bu küçük cihazlar sadece iletişim kurmamızı sağlamakla kalmayıp, sağlık üzerinde olumsuz etkiler de oluşturuyor.
Son yıllarda yapılan birçok bilimsel araştırma, cep telefonlarının kanser riskini artırabileceğini ortaya koyuyor. Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun, özellikle beyin ve kulak çevresindeki hücrelerde genetik hasara yol açabileceği belirtiliyor.
Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik alan (EMF), insan sağlığı üzerindeki etkileri nedeniyle uzun süredir tartışma konusu oldu. Elektromanyetik alanlar, cep telefonlarının sinyal göndermek ve almak için kullandığı radyo dalgalarından kaynaklanır. Bu radyo dalgalarının vücutta nasıl bir etki yarattığı konusunda birçok farklı görüş bulunmakta.
Dr. Lennart Hardell, İsveçli bir kanser araştırmacısı ve cep telefonu radyasyonunun sağlık üzerindeki etkileri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmakta.
Hardell, cep telefonlarının uzun süreli kullanımı ile beyin kanseri arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürdü.
2017 yılında yaptığı bir araştırmada, cep telefonu kullanımının beyin kanseri riskini %40 oranında artırabileceğini buldu. Ayrıca, cep telefonlarının başta beyin tümörleri olmak üzere bazı kanser türlerinin gelişimini tetikleyebileceği sonucuna vardı.
Dr. Devra Davis, Amerikan Kanser Derneği'nde görev yapmış bir epidemiyologdu.
Dr. Davis, cep telefonlarının kanser riski üzerindeki etkilerini inceleyen önemli çalışmalara imza attı.
2010'da yayınlanan araştırmasında, cep telefonlarının sürekli kullanımı ile beyin hücrelerinin zarar görme riskinin arttığını ve bunun uzun vadede kansere yol açabileceğini vurguladı.
Davis, "Cep telefonları, sürekli maruz kalınan elektromanyetik radyasyon nedeniyle genetik mutasyonlara ve kanser hücrelerinin büyümesine neden olabilir" dedi.
Cep telefonları, 1990'larda piyasaya sürülmeye başlandığından bu yana, elektromanyetik radyasyonun insan sağlığına etkilerini anlamak için birçok araştırma yapılmıştır. 2011 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO), cep telefonlarından yayılan radyasyonu "muhtemelen kanserojen" olarak sınıflandırmıştır. Bu sınıflandırma, cep telefonu radyasyonunun kanser yapma potansiyelini gösteren bazı bulgulara dayanmaktadır. Ancak, bu durumun kesin olarak kanıtlanmadığı ve daha fazla araştırma yapılması gerektiği de ifade edilmiştir.
Birçok bilimsel çalışma, cep telefonlarının başta beyin tümörleri olmak üzere, baş ve boyun bölgesinde kanser riskini artırabileceğini belirtti.
Dr. Joel Moskowitz, Kaliforniya Üniversitesi'nde epidemiyoloji profesörüdür ve elektromanyetik alanların sağlık üzerindeki etkileri konusunda önemli çalışmalar yaptı.
Moskowitz, "Cep telefonlarının uzun süreli kullanımı, hücre hasarına yol açabilir ve kanser gelişimini tetikleyebilir. Özellikle çocuklar ve gençler, başlarının gelişimsel süreçleri nedeniyle daha fazla risk altındadır" dedi.
Cep telefonlarının kanser riski üzerindeki etkisini inceleyen araştırmalar, özellikle genetik düzeyde meydana gelen hasarı vurguladı.
Elektromanyetik radyasyon, DNA'nın yapısını bozarak hücrelerin genetik materyaline zarar verebilir. Bu tür hasar, zamanla kanser hücrelerinin gelişmesine yol açabilir.
Prof. Dr. Anthony Miller, Toronto Üniversitesi'nde epidemiyologdur ve cep telefonu kullanımının kanserle ilişkisinin araştırıldığı çalışmalara katkıda bulundu.
Miller, "Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik alanlar, DNA üzerinde mutasyonlara yol açabilir. Bu mutasyonlar, kanser gelişimine neden olabilecek hücresel değişikliklere yol açabilir" dedi..
Cep telefonlarının kanser riskini artırabileceği konusunda endişeler artarken, bu konuda alınabilecek bazı basit önlemler de bulundu.
Dr. David Carpenter, New York Üniversitesi'nde çevre sağlığı profesörüdür ve cep telefonu radyasyonunun etkilerini inceleyen bir dizi araştırma yaptı.
Carpenter, "Cep telefonu kullanırken başın doğrudan cihazla temasa gelmesini engellemek, radyasyonun etkisini azaltabilir. Ayrıca, eller serbest konuşma (Bluetooth) kullanmak, telefonun kulağa yakın tutulmaması açısından faydalı olabilir" şeklinde açıklama yaptı.
Diğer öneriler arasında, cep telefonunun uzun süreli kullanımını sınırlamak, telefonla konuşma süresini kısaltmak ve telefonları vücuda yakın taşımamak yer alıyor. Ayrıca, cep telefonunu gece boyunca kapalı tutmak veya uçak moduna almak, elektromanyetik radyasyon maruziyetini azaltabilir.