İsrail’in Lübnan'da gerçekleştirdiği siber saldırı, eski teknoloji ürünleri olarak bilinen haberleşme cihazlarını hedef alarak büyük bir güvenlik endişesine yol açtı. Bu saldırının ardından, cep telefonlarının da uzaktan patlatılabileceği ihtimali gündeme geldi.
Lübnan’da meydana gelen patlamalar, eski model iletişim cihazlarının üzerinde aynı anda gerçekleşti ve bu olay hem bölgede hem de uluslararası alanda büyük bir şok etkisi yarattı. Olay anına ait görüntülerde, bireylerin üzerlerinde taşıdıkları cihazların aniden patladığı görülüyor. İlk raporlar, İsrail’in bu cihazları hackleyip patlattığını öne sürüyor.
9 KİŞİ ÖLDÜ 200’Ü AĞIR 2800 YARALI
Hizbullah mensuplarının, ABD merkezli Motorola'ya ait Pager ve Tayvan merkezli Gold Apollo markalı çağrı cihazlarını kullanarak izlenme riskini en aza indirmeye çalıştığı belirtiliyor. Gold Apollo cihazlarındaki lityum pillerin, uzaktan gönderilen sinyallerle ısındırılarak patlatıldığı tespit edildi. Bu saldırıda 9 kişi hayatını kaybederken, 200’ü ağır olmak üzere 2,800 kişi yaralandı.
Lübnan’daki patlamaları tetikleyen şifreli mesaj ortaya çıktı
YERLİ VE MİLLİ YAZILIMIN ÖNEMİ
İsrail’in Lübnan’a yönelik bu olağandışı siber saldırısı, diğer ülkeler için de bir uyarı niteliğinde değerlendiriliyor. Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan elektromanyetik dalgalar ve mikrodalga tekniği uzmanı Prof. Dr. Lokman Kuzu, şarj edilebilir lityum pillerin cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar ve elektrikli araçlar gibi birçok üründe kullanıldığını vurgulayarak yerli ve milli yazılımın önemine dikkat çekti.
“GÜNÜMÜZDE BU SALDIRILARI YAPMAK ARTIK ZOR DEĞİL”
Prof. Dr. Kuzu, internet bağlantısına sahip tüm cihazların benzer siber saldırılara karşı savunmasız olduğunu ifade ediyor. Kuzu, "Nesnelerin İnterneti (IoT) olan her cihaz tehlikededir. İnternete erişimi olan tüm cihazlar dışarıdan kontrol edilebilir. Örneğin, buzdolapları bile IP bağlantısına sahipse, onlar da hedef olabilir. Günümüz teknolojisinde bu tür saldırılar yapmak artık çok zor değil" dedi.
“BİR SİNYALLE YAPILABİLİR”
Kuzu, Lübnan’daki patlamaların uzaktan sinyal gönderilerek gerçekleştirildiğini belirterek, "Pilin patlatılması, ona gönderilen bir sinyalle yapılabilir. Çünkü genellikle bir arka kapı bulunur ve erişim sağlanıyorsa, bu tür işlemler gerçekleştirilebilir. Bu nedenle güvenlik her zaman ön planda olmalıdır" şeklinde konuştu.
Lübnan'daki siber saldırı şirketleri birbirine düşürdü
Prof. Kuzu, birçok ülkenin teknolojiye dayalı güvenlik önlemleri aldığını ve bazı ülkelerin bu önlemleri daha da sertleştirdiğini belirtti. Özellikle Çin, Rusya ve Almanya gibi ülkelerin, Microsoft veya WhatsApp gibi platformlara kısıtlama veya yasak getirmelerinin bu tür durumların sonucunda olduğunu ifade etti. İstihbarat birimlerinin, halkın farkında olmadığı bu tür teknolojiler konusunda sürekli olarak tetikte olduğunu vurguladı.
Prof. Kuzu, Türkiye’nin kendi telekomünikasyon altyapısını kurması gerektiğine dikkat çekti. Özellikle baz istasyonlarının yabancı firmaların kontrolünde olmaması gerektiğini belirtti.
“TELEFONLARI PATLATMAK MÜMKÜN”
Siber güvenlik uzmanı Ersin Çahmutoğlu ise cep telefonlarının uzaktan patlatılabileceğini ifade etti. Çahmutoğlu, "Fiziki olarak yerleştirilen cihazlarla ilgili fiziksel müdahale gerekmektedir. Ancak yazılımsal bir açık varsa, birçok cihazda bu tür saldırılar yapılabilir. Örneğin, son model bir cep telefonu, üç yıl önce İsrailli bir siber istihbarat yazılımı tarafından kolayca hacklenebiliyordu. Bu yazılım günümüzde de kullanılabilir ve telefonları patlatmak mümkündür. İnternete bağlı bir cihaz söz konusuysa, saldırı yapılabilir. İnternete bağlı olmasa bile casus yazılım aracılığıyla bu tür müdahaleler yapılabilir. Bu yazılımlar çok güçlüdür ve anlık olarak telefonunuzu açıp kapatabilir, ses kaydı alabilir" dedi.