Mavi Vatan’ı ilk kez söylediğimizde Türkiye özellikle deniz çıkarları açısından çok zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Cem Gürdeniz, "FETÖ darbe girişiminden sonra hükümet de bu gerçeği anlamıştır ve Mavi Vatan’ı sahiplenmiştir. Mavi Vatan siyaset üstüdür ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 21 yy’daki hayat görüşüdür" ifadelerini kullandı.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi''ne ilişkin ortak açıklama yapan 103 emekli amiral ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında bildiride imzası olan 10 emekli amiral gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasında Emekli Amiral Cem Gürdeniz de vardı.
HaberDenizde.com’un haberine göre, ''Mavi Vatan'' kavramının isim babası ve son olarak Türk Boğazları Sözleşmesi bildirisinde imzası bulunan 104 emekli amiral arasında yer alan emekli Tüma. Cem Gürdeniz, “Mavi Vatan ilk kez 2006 yazında Deniz Kuvvetlerindeki bir seminerde kullanıldı ancak kamuoyu Mavi Vatan’ı ilk kez (SÖZDE) Balyoz davasındaki FETÖ’cü hâkimin sorusuna verdiğim cevap ile duydu” dedi.
Kumpas davaların esasında farkındalık yaratarak Mavi Vatan’ın doktrine dönüştürülmesinde temel teşkil ettiğini belirten Gürdeniz, Türk dünyasının denizle irtibatının Türkiye üzerinden kurulacağının altını çizdi. Türkiye’nin dünyada eşi benzeri görülmemiş coğrafi bir özgül ağırlığının olduğuna dikkat çeken Gürdeniz, Türkiye’nin ilk amfibi hücum gemisi olan TCG Anadolu’nun da tüm Türk dünyasını temsil ettiğini dile getirdi.
Gürdeniz, HaberDenizde.com’un sorularını yanıtladı.
"MAVİ VATAN’I İLK KEZ ORADA KULLANDIM"
Gürdeniz şu ifadeleri kullandı:
“Mavi Vatan’ı ilk kez söylediğimizde Türkiye özellikle deniz çıkarları açısından çok zor bir dönem yaşıyordu. 2006 yılında Deniz Kuvvetleri Karargahında Karadeniz deniz güvenliğiyle ilgili bir seminer düzenlemiştik. Mavi Vatan’ı ilk kez orada kullandım. Daha sonra da 2011 yılında Balyoz tutuklamalarıyla önce Hasdal sonra Silivri’de kaldım. Silivri çadır mahkemesinde ben savunma yapmadım. Siyasi ve kumpas bir davada hukuki bir savunma olmayacağını bilerek savunma yapmadım. 29 Nisan 2011 tarihinde bir manifesto verdim. Oradaki hâkim de FETÖ’cüymüş. Zaten şu anda da hapiste. Orada sorduğu bir soruya cevap verirken yine Mavi Vatan’ı kullandım. Böylece kamuoyu Mavi Vatan’ı 2011’den itibaren tanımış oldu.” Silivri’deyken 2013 yılında “Hedefteki Donanma” kitabım yayınlandı. 24 Mart 2013 tarihinde bir gazetede Pazar günleri haftalık köşe yazısı yazmaya başladım. Köşemin adı Mavi Vatan idi. Kamuoyuyla Mavi Vatan’ın sürekli buluşmasının da başlangıcı bu şekilde oldu.
"MAVİ VATAN SİYASET ÜSTÜDÜR VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN 21 YY’DAKİ HAYAT GÖRÜŞÜDÜR"
“Mavi Vatan’ın doktrine dönüşmesi aslında bir fedakârlık sürecidir. Çünkü Mavi Vatan Türkiye’nin kıtaya itilmesine; Atlantik sistemin, Türkiye’nin bir kıta gücü olarak kalması ve denizden uzak durması için yaptığı baskıya karşı bir manifestodur. O nedenle Balyoz kumpasının ağırlık merkezinin Deniz Kuvvetleri olması bile Mavi Vatan’ın ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarıyor. Çünkü Türkiye’nin dünyada eşi benzeri görülmemiş coğrafi bir özgül ağırlığı vardır. Dünyanın en seçkin coğrafyasıdır. Bu coğrafyayı Türkiye nerdeyse 1945’ten bu yana kendi için değil Atlantik sistemin çıkarları için kullanmıştır. Türkiye ne zaman ki soğuk savaş bitip kendi çıkarları için, Türk dünyasının çıkarları için, bu coğrafyayı kullanmaya başladı işte o zaman baskı yemeye başlamıştır. En büyük baskı da malum kumpas davalardır. Kumpas davalar esasında Mavi Vatan’ın doktrine dönüştürülmesinde temel teşkil etmiştir. Çünkü farkındalık yaratmıştır. Türk halkı şunu sorgulamıştır. Neden donanma? Neden Deniz Kuvvetleri? Daha sonra FETÖ darbe girişiminden sonra hükümet de bu gerçeği anlamıştır ve Mavi Vatan’ı sahiplenmiştir. Mavi Vatan siyaset üstüdür ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 21 yy’daki hayat görüşüdür”
"TÜRK DÜNYASI DENİZE ÇIKMALI"
“Gelecek kuşaklar denize çıkmalıdır. Sadece 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti için değil, Türk dünyası adına denize çıkmalıdır. Asya yüzyılı başlamıştır. Asya’da da hâkim güçler Çin, Rusya, Hindistan ve Türk dünyasıdır. Türk dünyasının denizle irtibatı Türkiye üzerinden kurulacaktır işte Mavi Vatan’ın doktrinleşmesinin temelinde bu vardır. Mavi Vatan sadece deniz yetki alanları kapsamında değildir. Türk dünyasının denizlere çıkması, okyanuslara açılmasıdır.”