Çek mağdurları Mustafa Sarıgül ile beraber eylem yaptı. ‘Suçlu değil borçluyuz, Borç hapiste ödenir mi?’

Çek mağdurları  Mustafa Sarıgül ile  beraber eylem yaptı. ‘Suçlu değil borçluyuz, Borç hapiste ödenir mi?’

Pandemi döneminde izinli olarak salıverilen çek mağdurları, yeni infaz düzenlemesinin kapsamına alınmalarını istedi.

15 Ağustos’ta yeniden cezaevine gireceklerini belirten mağdurlar, “Borç hapiste ödenir mi?” diye sordu.

Ankara’da Ulus Meydanı’nda toplanan Çek Mağdurları Derneği üyeleri, ödeyemedikleri çekler nedeniyle hapis cezasına çarptırılan ve pandemi döneminde izinli olarak salıverilen esnaf ve iş insanlarının sorunlarını dile getirdi. Eyleme CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül ve Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt da destek verdi.

“İş adamı ve iş kadınlarımızın borçlarının olması suç mudur?”

Çek mağdurları adına basın açıklamasını, derneğin Ankara temsilcisi Fatma Açıkbaş okudu. Açıkbaş, son yıllarda yaşanan ekonomik krizler, darbe girişimi, pandemi ve deprem gibi felaketler nedeniyle esnaf ve iş insanlarının iflas ettiğini, alacaklarını tahsil edemedikleri için borçlu konuma düştüklerini söyledi. Açıkbaş, “İş adamı ve iş kadınlarımızın borçlarının olması suç mudur? Eğer suç ise senet borcu, kredi kartı borcu, kredi borcu suç sayılmazken sadece çekini ödeyemeyen iş insanlarına suçlu damgası vurulması adil midir? Oysaki esnaf ve iş insanları, suçlu değil borçludur.” dedi.

“Anayasa’ya aykırı bir ceza”

Açıkbaş, Anayasa’nın 38. maddesinin 8. fıkrasının hiç kimseyi sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkoyamayacağını belirttiğini hatırlattı. Açıkbaş, “2012 yılında Anayasa’ya aykırı olduğu için kaldırılan çeke hapis cezası, 15 Temmuz 2016’da, özellikle altını çizmek isterim ki hain darbe girişimi olduğu gün tekrar geri getirilmiştir. Peki 2012 yılından 2023 yılına geldiğimizde bu madde değiştirilmiş midir? Hayır. Anayasa’mızın 38. maddesinin 8. fıkrası geçen 11 yıllık süreçte hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Böyle bir cezanın tam da darbe girişiminin olduğu gün tekrar geri gelmesi, bu ülkenin esnaf ve iş insanları üzerinde hain darbecilerin kurduğu bir oyundur.” diye konuştu.

“Sayın Cumhurbaşkanımız konuyu bilmiyor”

Açıkbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyu bilmediğine inandıklarını belirterek, kendisinden yardım istedi. Açıkbaş, “Sayın Cumhurbaşkanımızın konuyu bilmediğine eminiz. Kendisinin, konuyu bilmesi halinde her zaman esnafın ve iş adamının yanında olacağından kuşkumuz yoktur.” dedi.

“15 Ağustos’ta yeniden cezaevine gireceğiz”

Açıkbaş, yeni infaz düzenlemesinin kapsamına alınmalarını talep ederek, “15 Ağustos’ta yeniden cezaevine gireceğiz. Bizler borçlu değil suçluyuz. Borç hapiste ödenir mi? Bizlerin sesini duyun. Bizlerin çığlıklarını duyun. Bizlerin yalvarışlarını duyun.” diye çağrıda bulundu.

"SAHTE ÇEK KESMİŞ OLSALARDI, YENİ YAPILAN İNFAZ DÜZENLEMESİ İLE SERBEST KALACAKLARDI"

Ticari geçmişine bakmadan bu insanlara suçlu damgası vurmak hiçbir vicdani değere sığmamaktadır. Oysaki bu iş insanları sahtekar olup sahte çek kesmiş olsalardı, yeni yapılan infaz düzenlemesi ile serbest kalacaklardı. Bu ülkede dürüst, ahlaklı iş insanı olmak, ekonomik krizlere dayanamamak mı suçtur, yoksa sahte çek kullanmak veya insanları dolandırmak mı? Yapılan bu adaletsiz düzenlemede, sahte çek kullanmanın, dürüst çalıştığı için iflas eden iş insanlarından daha suçsuz olduğu görünmektedir. Dürüstü ticaret yaptığı için iflas eden iş insanları; terörist, kasten öldürme suçları ile aynı suç kategorisine koyulmaktadır. Sizlere sormak isterim; sadece borçlu olan esnafın suçu ticaret yapmak mı? Esnaf ve iş insanlarımızın Sayın Cumhurbaşkanı’mız başta olmak üzere değerli devlet büyüklerimizden isteği, yapılan infaz düzenlemesinde çek mağduru iş insanlarının kapsam dışında bırakılmaması, yapılan bu adaletsizliği durdurmalıdır. Unutulmamalıdır ki esnaf ve iş insanları, devletin bel kemiğidir.

'Esnaf ve iş adamlarını yaşat ki devlet yaşasın' diyerek sözlerime son verirken bu adaletsizliğin düzeltileceğini; ahlaki, hukuki ve vicdani olarak çok büyük sorunlara neden olacak bu uygulamanın kapsam içine alınarak çocuklarımızın annesiz ve babasız kalmamaları, ticari faaliyetlerine devam edip borçlarını ödeyebilmeleri için bir olanak sağlanacağını umuyor, 15 Ağustos itibari ile iş insanlarının cezaevine çağrılmayacağını Rabbimden temenni ediyorum."

" UYUŞTURUCU KAÇAKÇISINI, TECAVÜZCÜYÜ, HIRSIZI, DOLANDIRICIYI AFFETTİN DE GÜCÜN ÇEK MAĞDURLARINA MI YETİYOR"

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt ise şunları söyledi:

"Yaklaşık 5 yıldır feryatları duyulmayan, isyanlar duyulmayan, göz yaşı akıtarak TBMM'de gerek milletvekillerine ulaşmak için gerekse iktidara gözyaşlarıyla dertlerini anlatarak mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen çek mağdurları adına bugün Sayın Mustafa Sarıgül Başkan’ımla birlikte buradayız. Çek ve çekten dolayı hapis yatmak... Bu nasıl bir adalet? Kredi kartı borcu olan hapis yatmıyor. Senet imzalayıp borcu olan hapis yatmıyor. 20-30 yıl esnaflık yaparak vergisini ödeyen, çekini ödeyen insan, niye çekini ödemesin de hapisle karşı karşıya kalsın? Demek ki bir sebep var. Siz Rus uçağını düşürür, ekonomiyi çökertirseniz; siz 17-25 Aralık’ta ekonomiyi alt üst ederseniz, 15 Temmuz'da ekonomi altüst olursa, siz bu memleketi yönetemezseniz, dengeleri bozarsanız bu insanların da geleceği maalesef yazılan çekler sebebiyle ekonomisi bozulacak ve cezaevi gözükecek. Böyle bir adalet olamaz. Sayın Cumhurbaşkanı, geçmiş dönemde kendisi de ifade etti, 'Çekten dolayı hapis cezası olmaz' dedi. Ve bunu bir dönem kaldırdılar. Sonra döndüler, tekrar çeke hapis cezası getirdiler. İş adamlarına da sesleniyorum; bu kardeşlerimiz hapse düşünce alacağınızı tahsil etmiş mi olacaksınız? Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; bu insanlar hapse düşünce borçlarını ödemiş mi olacaklar? Hanımefendi diyor ki 'Sayın Cumhurbaşkanı’mızın haberi olsa bize yardım eder’. Sayın Cumhurbaşkanı’nın uçan kuştan haberi var. Sayın Cumhurbaşkanı’nın haberi olmadığı bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanı isterse bunu bir günde halleder. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı, artık TBMM'den yasa çıkmış-çıkmamış umurunda değil, bir gece yarısı kararname çıkartır, ÖTV'yi KDV'yi artırır, emekliye en düşük maaş 7 bin 500 liraysa yüzde 25 zam yapar 7 bin 500 liraya çıkartır. Böyle bir Cumhurbaşkanı’nın olduğu bir ülkede 'Cumhurbaşkanı’nın haberi yok' dersek kendimiz kandırmış oluruz. Buraya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sesinizi, sesimizi duyurmak için geldik ve hep birlikte haykırıyoruz; Sayın Cumhurbaşkanı, 31 Temmuz'da bitecek olan gün, hapishanenin yolunun açılacağı gündür. Bu insanların çocukları, emekleri var. İnsanca yaşamak istiyorlar. Hapiste borç ödenmez. Öyleyse çek mağdurlarına bir kereye mahsus af çıkarın diyoruz.

Sayın Erdoğan'a bir kere daha bu kardeşlerimiz adına sesleniyoruz ve diyoruz ki uyuşturucu kaçakçısını, tecavüzcüyü, hırsızı, dolandırıcıyı affettin de gücün çek mağdurlarına mı yetiyor? Bir af da onlara çıkar."

"BİNLERCE ÇEK MAĞDURUNUN ÇOK AZ SÜRESİ KALDI. BU ÇEK MAĞDURLARINI ÇOCUKLARINDAN, ANNELERİNDEN, BABALARINDAN AYIRMAYIN"

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül de şöyle konuştu:

"Türkiye’mizin siyasal, sosyal ve ekonomik konularını her fırsatta dile getiren Cemal Enginyurt Bey'i dinledik. Çek mağdurunun AK Partisi, CHP'si, Demokrat Parti'si, MHP'si olmaz. Çek mağdurları bütün Türkiye'de, Ankara'dan çıkacak olan güzel bir haberi bekliyor. Ben de buradan diyorum ki çek mağdurları talebimiz siyasi bir talep değil, bu talebimiz vicdani bir taleptir. O nedenle çocuklar, anneler, babalar için affet Türkiye'm. Benim vicdanlı, şefkatli, merhametli devletim esnaflarımız hapse gönderirse bu çekler o zaman ödenecek mi? Ödenmeyecek. Benim esnafım pandemi koşulları münasebetiyle Türkiye'deki ve dünyadaki büyük ekonomik kriz nedeniyle çeklerini ve senetlerini ödeyemediler, ama ödemek istiyorlar. Ödemeden kaçmıyorlar. Bizim esnafımız, alın teri ve emek sahibidir. Esnafımız, hak etmediği bir tek kuruş haram parayı çoluğunun çocuğunun rızkından asla geçirmez. Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz ve diyoruz ki binlerce çek mağdurunun çok az süresi kaldı. Bu çek mağdurlarını çocuklarından, annelerinden, babalarından ayırmayın. Bu çek mağdurlarını içeri atarsak o zaman bu ödemelerin hiçbiri yapılmayacak."