Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AKP Manavgat İlçe Başkanlığında düzenlenen bayramlaşma töreninde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
HİÇBİR ÜLKEYE KARŞI DEĞİL
Körfez bölgesinin istikrarı ve güveninin, Türkiye'nin de istikrarı ve güvenliği anlamına geldiğini bildiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Oradaki barış bizi mutlu eder, oradaki kriz bizi üzer. Tıpkı Katar ve dört ülke arasındaki kriz gibi. Biz bu krizin çıkmasından dolayı büyük üzüntü duyduk ama ah vah yapmak, elbette üzüntüyü ifade eder ama bu sorunu çözmek için de gayret sarfetmemiz lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliğinde, Başbakanımız Binali Yıldırım, bizler Dışişleri Bakanı olarak, diğer arkadaşlarımızla Ekonomi Bakanımız, Enerji Bakanımız tüm arkadaşlarımızla çok çaba sarfettik. Her şeyden önce Katar'a yönelik, Katar halkına ve bölge halkına yönelik kararları doğru bulmadık. İlaç, gıda gibi temel ihtiyaçlar, insanın günlük hayatta ihtiyaç duyduğu konulardaki kısıtlamalar doğru bir şey değil. Hele hele ramazan ayında, halkı cezalandırıcı adımları doğru bulmuyoruz. Bunları da açıkça söyledik ama doğruyu söylemek ya da yanlışa yanlış demek taraf tutmak değildir."
Başka ülkelere, Suudi Arabistan'a böyle kararlar alınsaydı tepkilerinin aynı olacağını ifade eden Çavuşoğlu, "Çünkü o ülkelerin hepsi bizim kardeşimiz. Şimdi bir ülkeyi suçluyorsunuz, karşılığında iddialarınız var, o zaman delilleri ortaya koyacaksınız. Neyle suçluyorsunuz, ne istiyorsunuz onu söyleyeceksiniz. Katar'daki, Kuveyt'teki ziyaretlerimizde, Mekke'de Kral Salman ile görüşmemizde hep bunları söyledik. Diyalog ve barış yoluyla bu sorunun çözülmesi lazım. Cumhurbaşkanımız dünyada birçok liderle görüştü, Kral Salman ile Katar Emiri ile Kuveyt Emiri ile arabuluculuk yapıyor, defalarca görüştük." diye konuştu.
UMARIM KARDEŞLİK HUKUKU İÇİNDE ÇÖZÜLÜR
Uluslararası hukuka uygun olmayan, bir ülkenin egemenlik haklarını ihlal eden talepleri doğru bulmadıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Buradaki krizin, Katar'daki Türk üssüyle hiçbir alakası yoktur. Bu üssü kurmaya 2014 yılında karar verdik, sözleşmeyi imzaladık. Bu sözleşme Meclisten onaylandı, uygulama anlaşması da mayıs ayında Dışilişkiler Komisyonumuz tarafından onaylandı. Bu, krizin olduğu bir döneme denk geldi." dedi.
Çavuşoğlu, Katar'dan taleplerden bir tanesinin Türk üssün kapatılması olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu üssün kurulması konusunda Katar ve Türkiye, birlikte bir anlaşma imzalamıştır. Egemen iki ülkenin imzaladığı bir anlaşmadır. Dolayısıyla egemen iki ülke arasındaki bir mesele, diğer ülkeleri ilgilendirmez ancak saygı duymaları gerekiyor. Dün akşam görüştüğüm Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı kardeşim Adil'e de bunu açıkça söyledim. Kendisi bazı izahatlarda bulunmaya çalıştı ama bu doğru değildir. Umarım bu tür yanlışlardan dönülür, makul bir şekilde tüm kardeşlerimiz Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri otururlar ve kardeşlik hukuku içinde birbirine saygılı bir şekilde bu sorun çözülür. Biz de bu sorunun çözümüne katkı sağlamaya devam edeceğiz, doğruları da yanlışları da söylemeye devam edeceğiz. Türkiye'nin görevi sorumluluğu, doğruları ve yanlışları açık bir şekilde söylemektir. Biz partiyi kurduğumuz günden bu yana bu doğrultuda siyaset yaptık. Ama bunları da aşacağımızı düşünüyoruz."