Çare, rakiplerinizi düşmanlaştırmak mı?

İki ayrı ittifak seçime giriyor. Birinin başını Ak Parti, diğerinin başını ise CHP çekiyor.

R. T. Erdoğan 31 Mart seçimlerini bir istiklâl mücadelesi görüyor:

"Türkiye 31 Mart'ta hayati önemde bir seçim yaşayacak. Sandıkta belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlarıyla beraber istikbâl ve istiklâlimizi oylayacaksınız. Türkiye'nin bekası, milletimizin huzuru çocuklarımızın geleceği için AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak dosta güven, düşmana korku salacak tarihî bir zaferle çıkmak istiyoruz. 31 Mart'ta ülkemize kurulan tuzağı bozmamız gerekiyor."

Sonra hızını alamıyor muhalefete çok ağır sözlerle yükleniyor:

"Bunların 'bayrak' diye bir sevgisi var mı? Bu HDP'nin kongrelerinde İstiklâl Marşı'mız bile okunmaz. Yahu İstiklâl Marşı'nı dahi okumayanlarla bay Kemal, sen nasıl kol kola giriyorsun?"

Resmî veya gayriresmî birlik olan diğer partileri de HDP ile iş birliği yapmakla itham ediyor. İtham ettiklerinin içinde aralarından geldiği Saadet Partisi de var.

"İstikbâl ve istiklâlimizi oylayacaksınız." diyorsunuz. Sizinki parti de karşınızdaki parti değil mi? O partiler Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ve kanunlarına göre kurulmadı mı?

Osmanlı'nın basireti bağlandı ve İngiliz'e teslim oldu; ama halkımız ne yaptı? Anadolu'nun en netameli bölgelerinde çoban ateşleri yaktı. Mustafa Kemal bu çoban ateşlerini birleştirdi ve Millî Mücadele'yi başlattı.

Bir zaman HDP'yi baş köşe oturtan; PKK'yla Oslo'da, Dolmabahçe'de, İmralı'da, Kandil'de görüşen, mutabakat metinleri hazırlayan kim?!

Biz burada, önünü gören, ülkesini düşünen herkes gibi ikazda bulunduk. Ülkeyi kaosa sürüklüyorsunuz, dedik. İktidara geldiğinizden beri bu köşede yazıyorum, yine şehitlerimiz geliyordu. Ama sizler ortalıkta yoktunuz. Şehit yakınlarının boynu büküktü. Cenaze törenlerine hiçbiriniz katılmıyordunuz ve ne acıdır ki, PKK'dan medet umuyordunuz. Arşivi karıştırın göreceksiniz; şehit cenazelerine katıldılar-katılmadılar çetelesi tuttum. İçim yanıyordu. Ülkemin insanlarını sahipsiz bırakmıştınız.

Şimdi PKK'nın üzerine gidiyorsunuz. Hep beraberiz. Ama rakiplerinizi düşmanlaştırarak seçime gidemezsiniz. O insanlar bu ülkede yaşıyorlar, siz ne kadar vatanseverseniz, onlar da o kadar vatanseverler.

Sizin "millet" dediğiniz halkımızı, bunlardan kurtulalım da nasıl kurtulursak kurtulalım, noktasına getirmeyin!

"Düşmana korku salacak tarihî bir zaferle çıkmak istiyoruz." diyorsunuz.

Düşman kim arkadaş! Eğer onlar "düşman"sa hepsini tık içeri; gereğini yapmamak vatana ihanettir!

Reis, günde beş posta konuşmasının üç postasında, HDP/PKK'yı rakiplerine yamıyor. Araya FETÖ'yü iliştiriyor.

Bu Cemaat nasıl "FETÖ" noktasına geldi? Bütün yolu açan sizsiniz hâlbuki. Yazarsam bozulursunuz.

HDP diye diye sonunda halkı HDP'ye ısındıracaksınız...

Düşünebiliyor musunuz, ölümüne PKK zihniyetiyle mücadele edenleri bile "HDP'ye mi oy versem!" diye düşünme noktasına getirdiniz.

"Şapka" desem kızarsınız şimdi; "fesinizi" önünüze koyun ve düşünün lütfen!

Yazarın Diğer Yazıları