Çanakkale'den, ne günlere!
Bu kritik günlerde; belgelere dayanarak Çanakkale Savaş’ının basında yer alışından bazı örnekleri aktarmak gerekiyor;
Tasvir-i Efkâr gazetesinin 27 Şubat 1915’te Rumen Independans Gazetesi’nden aldığı bir habere göre, Çanakkale Boğazı istihkâmlarını bombardımana yeltenen İngiliz-Fransız filosunun görevinin çok güç olduğu, Türk basınının Çanakkale’nin kahramanca savunulacağını, oradaki halkın huzur ve iman içinde bulunduğunu da vurguluyor.
Tanin, 28 Şubat 1915’de, 8 Şubat’ta olan düşman hücumunu anlatırken “Cihanda bazı haksız taarruzlar, vardır ki maddeten ne kadar yürek yakan, imansız olsa da manen hiçbir tesire haiz olamaz” diyerek bu haksız hücumlara kahramanca karşı konulacağı yolunda halka güvence aşılıyor.
Çanakkale haberleri İstanbul gazeteleri tarafından ancak, çoğu kez iki haftayı aşkın bir gecikme ile yer alabiliyor.
Tanin 12 Şubat savaşını, 28 Şubat’ta yayınlıyor.
Reuter Ajansı, 26 Mayıs 1915’te Kahire’den verdiği haberde, Seddülbahir’e karşı yapılan çıkarma harekâtında İngiliz subaylarından pek çoğunun öldüğünü, Türk topçularının yer değiştirmede çok yetenekli olduklarını, yapılan taarruzlarla itilaf devletlerinin arazi kazanmalarının mümkün olmadığı açıklanıyor.
Journal gazetesinde ise, Çanakkale’de torpillenip batırılan gemilerin Fransa kamuoyunda büyük etki yaptığı yer alıyor.
İtalyanların 20 Nisan tarihli Lateryobana gazetesi 28 Mart 1915’e kadar olan savaşları konu etmekte, İtilaf Devletleri’ne mensup gemilerin nasıl batırıldığını dile getiriyor.
Artık, İngiliz basınının da 1915 çatışmalarından sonra başarı hakkında ümitsiz olunduğu yolundaki haberleri yayınlamaya başladıkları görülüyor.
1915 Nisanı’nda Çanakkale’ye gelen Milli Ajans muhabiri Cemil Bey yazılarında, Gelibolu Yarımadası’nda İngilizler’in mutlak bir hezimete uğrayıp kaçtıktan sonra, bu sahada pek çok ölü bıraktıklarına işaret ediyor.
Cemil Bey, 26-27 Aralık gecesi başlayan ateş sırasında Seddülbahir’de büyük kayıplar verdiğimizi ancak düşmanın da “Cenab-ı Hakk’a pek şükür muvaffakiyetle def ve tard” edildiğini, Gelibolu’nun düşmandan temizlendiğini müjdeliyor.
1915 Aralık ayından itibaren artık zafer belli olmuş görülüyor.
İkdam gazetesi, 21 Aralık 1915’te “Çanakkale’den Zafer Sesleri” başlığı altında düşmana vurulan darbeden uzun uzadıya söz ediyor.
10 Ocak 1916’da ise bütün Gelibolu’daki adalardan düşmanın uzaklaştırıldığı etraflı bir şekilde anlatıldığı gibi, 15 Ocak 1916’da Gelibolu’da hezimete uğrayarak kaçan İtilaf Devletleri’nin acıklı durumunu Osmanlı kamuoyuna ve dünyaya duyuruyor.
Çanakkale Savaşı’nda, ordusuyla, basınıyla, istihbarat örgütleriyle, müdafaa-i milliye cemiyetleriyle ve bütün halkı ile dünya önünde büyük başarı kazanılıyor.
Aynı inançlı kadrolar, ulusal bağımsızlık savaşı sırasında bunu bir kez daha ispat ediyor.
Ya şimdi!