Türk Sanat Müziği''nin unutulmaz ismi, sahne kostümleriyle Türkiye''nin popüler kültür tarihine damgasını vuran Zeki Müren, hayata veda edişinin 25''inci yılında anılıyor.Çanakkale’de akademisyen ve sunucu Gökhan Bayram tarafından daha önce hazırlanan Zeki Müren videosu, sosyal medyada yine gündem oldu.
Bayram, Çanakkale’deki Şehitler Abidesi’nin usta sanatçı Zeki Müren’in katkıları ile göğe yükseldiğini kaydetti.
Gökhan Bayram, Zeki Müren’in abide için yaptıklarını şöyle anlattı:
" ZEKİ MÜREN ŞEHİTLER ABİDESİ İÇİN KONSER VERDİ"
“Çanakkale Şehitler Abidesi’ne bakın, ona bakınca Zeki Müren’i de görürsünüz. 1958’de inşaatı parasızlık nedeniyle yarım kalmıştı. Zeki Müren konserlerini hemen yarıda kesti. Önce gazinolardan para toplanmaya başladı. Türkiye’de abide için konserler vermeye başladı. Şehir şehir şarkı söyledi ve oradan gelen parayı, abidenin yapımının tamamlanması için Çanakkale’ye gönderdi.
Bugün Çanakkale’de Şehitler Abidesi var ise kim bilir kaç tuğlasında, kaç kilogram harcında Zeki Müren’in katkısı vardır. Ortada bir delikanlı varsa, gönüllere giren Zeki Müren vardır.”
“Şehitler Abidesi İnşa Edilirken Tüm Türkiye Seferber Olmuş”
Bir başka gazeteci Murat Kıray ise Çanakkale "Şehitler Abidesi"nin yapılış öyküsü ile ilgili yaklaşık 8 yıl süren bir araştırma yaptı.
Çanakkale''de yaklaşık 20 yıldır gazetecilikle uğraşan Kıray, bölgenin sorunlarıyla ilgilendiği sırada Şehitler Abidesi''nin yapımına başlanmasına rağmen bazı nedenlerle yarım kaldığını öğrenmesiyle bir proje başlattı.
Proje kapsamında yüzlerce devlet ve gazete arşivini inceleyen, abidenin inşasında çalışan ve hayatta olan işçilerle görüşüp röportajlar yapan Kıray, çok önemli bilgilere ulaştı. Bunları, kendisinin de abide fotoğraflarının yer aldığı bir sergiyle paylaşan Kıray, AA muhabirine, abidenin yapılış ve tamamlanması sürecini anlattı.
Kıray, yüksekliği 41,7 metre, ayaklarının genişliği 7,5 metre olan Şehitler Abidesi''nin, 62,5 metrekarelik alanda yer aldığı bilgisini verdi.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk''ün, cumhurbaşkanı iken 1928''de Çanakkale''ye geldiğinde halk şehitleri için bir anıt isteğinde bulunduğunu bildiren Kıray, daha sonra onun, dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Afet İnan''ı bölgeye gönderdiğini belirtti.
İnan''ın incelemesinin ardından Atatürk''ün, Gelibolu Yarımadası''na abide inşa edilmesi talimatını verdiğine ve özellikle Milli Türk Talebe Birliğinin, 1943''te inşaat için devlet yöneticilerinden talepte bulunduğuna değinen Kıray, o yıl Milli Savunma Bakanlığının düzenlediği proje yarışmasını mimarlar İsmail Utkular ve Doğan Erginbaş''ın kazandığını aktardı.
SANATÇILAR YARDIM ETTİ, ÜÇ BÜYÜKLER TURNUVA DÜZENLEDİ
Abide için düzenlenen futbol turnuvasını Fenerbahçe kazandı. Yarışmadan sonra kampanyanın yine Milli Türk Talebe Birliğinin katkı ve girişimleriyle devlet tarafından başlatıldığını söyleyen Kıray, şöyle devam etti:
"Bu kampanyaya Türkiye''nin dört bir yanından yardım yağmış. İşçiler fazla mesai yapıp kazançlarını bu kampanyaya gönderiyor. Kadınlar yaptıkları oyaları satıp bunların paralarının inşaat için kullanılmasını istiyor. İstanbul sosyetesinin kadınları, özel araçlarını dolmuş yapıyor. Siirt''te kadınlar, üzerinde abide figürü olan battaniye dokuyup satıyor. Askeri okullarda yardım amacıyla yarışmalar düzenleniyor. Sanatçılar çok önemli şeyler yapıyor. Zeki Müren ve Musevi asıllı Türk gitarist, piyanist ve sinema oyuncusu Dario Moreno konser veriyor, tiyatro sahneliyor. Ressamlar resim yapıyor. Kampanyaya destek olması amacıyla o dönemin popüler futbol kulüpleri Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Vefa''nın katıldığı ''Abide Kupası'' adı altında turnuva düzenleniyor. Bu turnuvada 100 bin lira toplanıyor. O günkü en büyük rakamlardan biri bu. Kupayı Fenerbahçe kazanıyor ve o kupa hala Fenerbahçe''nin müzesinde."
Kıray, söz konusu bu yardımlarla abidenin ancak 10 metre yükseltilebildiğini ve daha sonra bir fırtınada inşaatın yıkıldığını bildirdi.
Bunun ardından devreye Milliyet gazetesinin girdiğini ve ikinci kampanyanın başlatıldığını anlatan Kıray, "Bu kampanya da 1954''e kadar sürüyor. Kampanyayı çok değerli bir gazeteci olan Abdi İpekçi yönetiyor. Önemli gazeteciler konuyla ilgili yazılar yazıyor ve toplumu harekete geçiriyor ve abide 1960''ta tamamlanabiliyor. Açılışı yapılıyor ama özellikle peyzaj düzenlemesi yarım kalıyor" diye konuştu.
Erginbaş''a göre, bir aslan ile abideyi bekleyen Mehmetçik heykelinin eksik olduğunu aktaran Kıray, buna rağmen abidenin ziyarete açıldığını kaydetti. Açılışta, o günün Hayat dergisinin, okuyucularına birer büyük abide posteri dağıttığı bilgisini veren Kıray, "Abidenin tamamlanmasıyla Türkiye''de çok önemli iş görülmüş oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Çanakkale Boğazı''nın girişinde, Gelibolu Yarımadası''ndaki Hisarlık Tepe''de tüm ihtişamıyla boğazdan gelip geçen gemileri adeta selamlayan Şehitler Abidesi, yarımadayı gezmeye gelen yerli ve yabancı turistlerin en fazla ziyaret ettiği merkezler arasında bulunuyor...
Çanakkale Şehitleri Anıtı tarihi:
1943 yılında Millî Savunma Bakanlığı tarafından Çanakkale şehitleri için bir abide yarışması düzenlendi. 1944''te yapılan yarışmaya 37 proje katıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi''nde öğrenci olan Feridun Kip, Doğan Erginbaş ve İsmail Utkular’ın projesi yarışmayı kazandı. Mali imkansızlıklar yüzünden proje uzun süre hayata geçirilemedi.
Çeşitli defalar meclis gündemine gelen konu, bir öğrenci kuruluşu olan Millî Türk Talebe Birliği''nin (MTTB) 1952 Nisan’ında Çanakkale Valiliği''ne ve hükümete başvurması sonucunda yeniden Türk kamuoyunun gündemine girdi.[1] Başvuru Bayındırlık Bakanlığı tarafından kabul edildi ve çalışmalar başladı. Daha önce Millî Savunma Bakanlığı tarafından açılan yarışmada birinciliği kazanan projenin yapılması kararlaştırıldı. İnşaatın takibi ve organizasyonu için başkanlığını Emin Nihat Sözeri''nin yaptığı[3] 9 kişilik "Çanakkale Şehitleri Abidesi İnşaatına Yardım Komitesi" adıyla bir komite kuruldu. Abidenin Hisarlık Tepe''de yapılmasına, betonarme olarak inşasına ve üzerinin granit kaplanmasına karar verildi. Çanakkale Şehitleri Abidesi İnşaatına Yardım Komitesi''nin yaptığı yardım çağrısı, büyük bir yardım kampanyasına dönüştü. İnşaatın temeli 17 Nisan 1954’te atıldı.
Abide inşaatı aylar sonra İnşaatta kullanılan malzemelerin bozuk ve kalitesiz olduğunun tespiti üzerine durmuş, ihale feshedilmiştir. Yeniden ihale edilen inşaatın 1958 senesi Temmuz ayında bitmesi kararlaştırılmıştı. Ancak duraklama döneminde personel maaşları ödenmiş ve inşaat malzemelerinin fiyatları artmış olduğundan halktan toplanan yardım paraları 1957’de bitti.[1] İnşaatın temel takviyesi yapılmış ve granit henüz 12 metreye kadar yükselmişti. Milliyet gazetesin muhabiri Necmi Onur’un inşaatın yarım kaldığına dair haberi ve gazetenin yazarı Refi Cevat Ulunay’ın yazıları üzerine kamuoyu konuya büyük ilgi gösterdi.Gazete, Çanakkale Şehitleri Abidesi''nin bitirilmesi için 18 Ocak 1958 itibarıyla ülke çapında bir yardım kampanyası düzenlediğini duyurdu. Kampanya, Türk basınının diğer yayın organları tarafından da desteklendi. 100 bin liralık bir yardım toplama hedefiyle başlayan kampanya 18 Mart 1958’de son bulduğunda 1 milyon 686 bin 251 liralık hasılata ulaşılmıştı.[1] Abidenin gövde inşaatı, 18 Eylül 1959 tarihinde tam olarak tamamlandı.
Abidenin resmi açılışı, Anafartalar Zaferi''nin 45. yıl dönümüne denk gelen 21 Ağustos 1960 tarihinde gerçekleşti. Abidenin açılışını dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay yaptı.
Abidenin bakım ve personel işleri, 1962 yılında Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı''na devredildi. Orman Genel Müdürlüğü, Gelibolu yarımadasını 1973''te "millî park" ilan etti.
1971 yılında İngiliz Kraliçesi II. Elizabeth''in de bulunduğu bir törende abidenin altında bir savaş müzesi açıldı.[1] Burada Çanakkale Savaşları''ndan kalma kalıntı ve dokümanlar sergilenmeye başladı. Savaş Eserleri Müzesi daha sonra Kabatepe Müzesi''ne taşınmıştır.
Ana kaidenin ayaklarındaki rölyefler 2002 yılında tamamlanmış, 2004 yılında tören alanı ve sembolik şehitlikte değişiklikler yapılmıştır. 2005 yılında restorasyondan geçen anıt, 2007 yılında bulunduğu alana yeni şehitlik inşa edilmesiyle son şeklini aldı. Sembolik kabirlerde üzerinde şehitlerin isimleri yazan çift cam şeklindeki kabir taşları değiştirildi. Saydamlık ve yağış nedeniyle okunamaz durumdaki isimleri belirgin hale getirebilmek için camların arasına Türk Bayrağı motifli saydam olmayan plakalar yerleştirildi. (Kaynak: Vikipedi)