(14 Ağustos 1915 tarihli ve Karargah-ı Umumi İstihbarat Şubesi’nden Matbuat Müdüriyeti’ne gönderilen yazıda düşmanın yoğun domdom kurşunu kullandığı, Arıburnu’ndaki Hilal- i Ahmer işaretli hastanelere on iki bomba atıldığı, dokuz neferin yeniden yaralandığı yer almaktadır. ‘Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri, C.II, Ankara 2005, s.11’) Bu belgelere göre çeşitli tarihlerde olmak üzere Halil Paşa Çiftliği (düşman uçakları tarafından en çok bombalanan hastanelerden biridir), Ezine ve Çamburnu’ndaki (Çanakkale Harbine katılan Münim Mustafa, bu olayla ilgili olarak hatıralarında şu bilgileri veriyor: “Hatta bir gün baştan aşağı yaralılarla dolu olan ve düşmanın yaralı esirlerinin bulunduğu Çamburnu Hastanesi’nin bombardıman edilmesi üzerine bizim yaralılarımızla beraber, düşmanın yaralıları da beynelmilel hukuk esaslarını ihlal eden bu fecaatin kurbanları olmuştu. Bkz.Münim Mustafa, Cepheden Cepheye, İstanbul 1998,s 94.) hastanenin bombalanması, Arıburnu mıntıkasında hafif ve ağır yaralı hastaneleri civarına ve Çanakkale Merkez Hastanesi’ne bomba atılması, Soğandere civarındaki seyyar hastanelerin bombardıman edilmesi, Ağaderesi civarındaki ve Galata Köyü’ndeki hastaneye bomba atılması, Yalova Hastanesi’nin bombalanması, Havuzludere’deki hastanelerin bombalanması olayları yaşanmış idi.
Öte yandan Başkomutan vekili olarak bizzat Enver Paşa tarafından Hariciye Nezareti’ne gönderilen 10 Mayıs 1915 tarihli yazıdan anlaşıldığına göre İngilizler sabit balonlarının yardımıyla, Maydos (“Bu kasaba, orijinal savaş planında
ilk hedef alınan kent idi”. Grek Kerr, Kayıp Anzaklar, Çev.Melis Şengün, İstanbul 2009, s.179.) kasabasını ve bu sırada da Hilal-i Ahmer bayrağı çekilmiş bulunan hastaneyi bombardıman ederek otuz kadar yaralıyı şehit etmişlerdir. Hatta burada yatan yaralılar arasında İngilizler de bulunmaktadır. Liman Von Sanders, bu olayla ilgili olarak şu bilgileri verir: “Önceden mamur bir yer olan Maydos kasabası 29 Nisan günü İngilizler tarafından top ateşiyle yakıldı. Gemilerden atılan tahrip mermilerine kurban giden ilk bina yaralılarla ağzına kadar dolu olan mevki hastanesiydi. Hastanede çıkan yangının hızla yayılmasından dolayı bütün kurtarma teşebbüslerine rağmen kurban olan bir çok Türk yaralısı arasında yirmi beş kadar İngiliz yaralısı da ölmüştü”.
Bu noktada dikkat çeken en önemli husus düşmandan elde edilen bir “günlük emir”de özellikle hastane ve sargı merkezlerine atış yapılmasının tavsiye edilmesi hususudur. Nitekim Osmanlı Devleti’nin Hariciye Nezareti vasıtasıyla ve Amerika Sefareti kanalıyla İngiltere’yi protestolarının ardından gönderilen bir yazıda bu defa düşman uçaklarının yine üzerinde Hilal-i Ahmer işareti bulunan Akbaş Tekkesi hastane çadırlarını bombayla tahrip ettiği ve dört defa bu şekilde hukuk dışı muamele icra eden düşmanın elde edilen bir “günlük emri”nde özellikle hastanelerin bombalanmasının istendiği bildirilmekte ve bu durumun devam etmesihalinde düşman esirleri hakkında gerekenin yapılacağının İngiltere ve Fransa’ya bildirilmesi istenmektedir.