Benim size anlatmak istediğim kadın ANADOLU KADINI’dır.
Türk Kurtuluş Savaşı’nın, isimli isimsiz destanlaşan kahraman kadınlarıdır bahsetmek istediğim. Yalnız burada yanlış anlaşılmaya meydan vermemek için şunu belirmek isterim: Anadolu Kadını derken, gerek Çanakkale Savaşı gerek Kurtuluş Savaşı sırasında, elde silah bilfiil cephede savaşan kadınlarımızın yanı sıra cephe gerisinde faaliyet gösteren, -bugünün deyimiyle lojistik destek veren- İstanbul’da; Fatih, Kadıköy, Üsküdar, Haydarpaşa ve Sultanahmet’te düzenledikleri o muazzam mitinglerle düşmanın kulağına kar suyu kaçıran Halide Edip ve diğer Türk kadınları; İnas(kız) Darülfünu’ndan Meliha Hanım, Sebahat, Naciye ve Zeliha Hanımlar, yaptığı konuşmayla milleti "isyan"a teşvik ettiği öne sürülerek işgal kuvvetlerince tutuklanan ancak, daha sonra bir yolunu bularak Anadolu’ya kaçan ve oradaki faaliyetleri sırasında "Asker Saime" olarak anılan Münevver Saime Hanımları ve Anadolu’da kurulan, Milli Mücadele’yi destekleyen Kadın Cemiyetleri’ni ve onların mümtaz başkan ve üyeleri olan kadınlarımızı da unutmamamız gerekir.
19 Mayıs 1919 Pazartesi günü Fatih Belediyesi’nin önünü elli bine yakın halk hıncahınç doldurmuştu. Belki de Türk tarihinin ilk BALKON KONUŞMASINI HALİDE EDİP GERÇEKLEŞTİRİYORDU. Ve konuşmasının ilk cümlesi, "Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır" oldu. Bu İstanbul’dan çakılan bir kıvılcımdı ve o kıvılcım Anadolu’da Mareşal Fevzi Çakmak’ın isim babalığını yaptığı ÇOBAN ATEŞLERİ’ne dönüştü... Fevzi Çakmak bunu şöyle anlatıyordu: Mondros Mütarekesi’nden sonraki dönemde, bir uçaktan Anadolu’ya bakılsaydı, yer yer yanan ateşler görürdünüz. Bunlar pırıl pırıl yanan çoban ateşleridir...
Bu çoban ateşlerinden biri kendini Kastamonu’da, polis müdürünün eşi Zekiye Hanım öncülüğünde düzenlenen ilk kadın mitinginde gösterdi...
Bunun sonucunda Anadolu’da kadınların öncülüğünde peş peşe milli mücadeleyi destekleyen kadın cemiyetleri kurulmaya başlandı.
* * *
Kadınlarımızın Türk İstiklal Savaşı sırasındaki faaliyetlerini şu şekilde özetleyebiliriz:
1- İşgalleri protesto için düzenlenen mitinglere katılmak,
2- Cemiyetler kurmak,
3- Cepheye silah taşımak,
4- Cephane imalathanelerinde, amele taburlarında çalışmak,
5- Ordunun, askerlerin giyecek ve yiyecek ihtiyacını karşılamak,
6- Cephe ve şehir hastanelerinde hemşire olarak yaralı gazilerimize bakmak,
7- Yardım toplamak
8- Göçmenlere ve kimsesizlere yardım etmek,
9- İşgalleri protesto eden mektup ve telgraflar göndermek,
10- Silahlı mücadeleye katılmak...