Çanakkale kimin zaferi? (18 Mart 2018)
Çanakkale Muharebeleri sırasında Başkumandan V. Mehmet Reşat, Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazarı Enver paşa idi. Hâlbuki En çok Mustafa Kemal'den bahsediliyor. Onun bu muharebelerdeki yeri ne? (Kara muharebelerinde çok büyük rol oynadı, o ayrı.)
Gerçekçi olmamız lâzım. Herkesin hakkını vermeliyiz. Sultan Reşat İttihatçılara teslimdi. Onlar ne derse onu yapmak mecburiyetindeydi. Yine bütün varlığıyla savaşa destek vermiş, şiir bile yazmıştır.
"Padişah" deyince şöyle bir durup düşünürüm. Ancak tarihi silemeyiz.
Aslında Çanakkale Muharebeleri'ni baştan sona fiilen idare eden Enver Paşa'dır. Arşiv belgelerini inceleyin, M. Kemal'in tayin emirlerinin altında Enver Paşa'nın ve Sultan Reşat'ın imzalarını görürsünüz. (Ben inceledim. Dört tayin belgesini Enver Paşa ile ilgili kitabıma aldım.) Bir zafer söz konusu ise, Enver Paşa'nın adını zikretmek gerekmez mi?
Tarihin cilvesi... Önceden kazanan fakat sonradan mağlup olan komutanlar zaferleriyle değil mağlubiyetleriyle anılırlar.
Çanakkale Zaferi neden 18 Mart'ta kutlanıyor? Savaş iki merhaleli: İlki; deniz muharebeleri diye anılan 3 Kasım 1914'te başlayıp 18 Mart 1915'te Türk'ün zaferiyle bitiyor. İkincisi; 25 Nisan 1915-9 Ocak 1916 tarihleri arasındaki muharebeleridir. 18 Mart ilk zafer olduğu için bu tarih öne çıkıyor.
Padişahlar hakikaten çoğu iyi yetişmiş, birçok sahada kabiliyetliler. Kimi dehâ derecesinde stratejist, kimi edebiyata meftun, değme şairlerin yazamayacağı şiirlere imza atmışlar.
Yeni Osmanlıcılar'ımız bir şeyi görmüyorlar: "Dehâ" deyince, "şair" deyince kendilerinden geçiyorlar ama, Batı'nın ilmini (ister istemez melânetini de) getiren padişahları görmüyorlar. M. Kemal'in inkılâplarının hemen hepsi önceden getirilmiş veya tartışılmıştır.
Sultan Reşat'ın, Çanakkale Zaferi için yazdığı gazeli kim biliyor?
Reis, geçen gün, İstiklal Marşı'nın bestesine dokundurdu. (O tartışma yeni değil. Bilenler bestenin arızalı olduğunda hemfikirler ama "Geçti artık. En azından güftesine hürmeten böyle kabul edeceğiz." derler. Şu dar zamanda, birliği zedeleyecek tartışmalardan uzak durmak gerekirken R. T. Erdoğan hiç yeri olmayan bir tartışmanın kapısını araladı. Aynı konuşmasında bir şey daha söyledi: "15 Temmuz'un, Fırat Kalkanı'nın, Afrin'in marşını yazılmalısınız ey şairler!" dedi.
Kendisi şu an başkumandan, an be an savaşı takip ediyor, her fırsatta telef edilmiş teröristlerin sayısını açıklıyor.
Çanakkale Muharebeleri sırasında "Başkumandan" Sultan Reşat hakikaten çok güzel bir gazel yazdı. Gazelin ilk mısraları: "Savlet etmişdi Çanakkal'aya bahr ü berden / Ehl-i İslâmın iki hasm-ı kavîsi birden // Lakin imdâd-ı ilâhî yetişip ordumuza / Oldu her bir neferi kal'a-i pûlâd-beden" (Müslümanların güçlü iki düşmanı birleşerek denizden ve karadan Çanakkale'ye saldırmıştı. Fakat Allah'ın yardımı ordumuza yetişti ve askerlerimiz çelik bedenli birer kale oldu.")
Reis! "İslâmcı", "Yeni Osmanlıcı", "Başkumandan" sıfatlarıyla mücehhez büyüğümüz olarak zat-ı âlinizden neş'et edecek bir "zafer" şiirinin gönüllerde taht kuracağından şüphemiz yoktur!