Camiyi kim açacak?
Şu anda, gerçekleri görmemek için gözlerinizi kapayıp, olmadı diye kendinizi kandırdığınızı biliyorum. Ama gerçek bu değil. Ülke ekonomik ve siyasi açıdan iflasa giderken, dışarıda, davul zurna ile halimiz ilan ediliyor. Bu durum dış ziyaretlerde saklanamaz hal aldı. Mesela Başbakan'ın son İran ziyareti. Ziyaret sırasında yapılan açıklamalar, gayet net. Ne diyor Davutoğlu, "Dünya İran'a ambargo uygularken, biz bu ambargoya uymadık, herkese rağmen deldik." Yani sözler, aynı değil ama özetle anlam bu. Sonuçta, "yani biz, sen zordayken yardım ettik, şimdi sıra siz de, biz sıkıntıdayız sen de bize yardım et" denildi. Bu başka şekilde anlaşılamaz.
İranlılar, bizim başbakanın güleç yüzünü görünce, herhalde protokol bu diye düşünüp, gülerek ağırlayıp uğurladı. Ama gerçek mesaj, ayakkabı kutularındaydı. Reza'nın ortağı Babek Zencani'yi, bizimkiler oradayken idama mahkûm ettiler. Ne demek istedikleri açık. Çok merak ediyorum, İran'da kaç paralık iş bağlandı. Almanlar, mülteci parasını taksitlerle vereceklerini açıkladı. Afrika'da yapılan muhtar toplantılarında da itibar yok gibi. Orta Doğu'da mezhepçilikle, Irak'ın Şii hükümetiyle arayı bozup, sonra mal satmaya çalış. Onlar da Davutoğlu gibi, güleç bir yüzle, güle güle demiş olabilirler. Göreceğiz.
Protesto hazırlıkları
Son umut, biliyorum, Washington. Daha önce de geçen yıl denemiş, ancak tüm girişimler hüzünle sonuçlanıp, telefon görüşmeleriyle yetinmek zorunda kalmışlardı. Bir süredir, Washington zorlanıyor. Hatırlarsanız, arkadaşlar bu ay sonu güvenlik zirvesi için Washington'a gelecek. Bu toplantı için, güvenilen akraba diplomat Feridun Sinirlioğlu'nun girişimleri de net sonuç almadı. Ankara, ayrı ve baş başa görüşme talebinde bulunuldu. Ankara, hariciye aracılığıyla hâlâ cevap alamamış. İki başkentteki büyükelçilerin üstü kapalı atışması da bunu gösteriyor. Washington'da bu ziyarete karşı protesto için hazırlıklar yapılıyor.
Geçen yıl da Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı ile görüşme çıkışında, Maryland'e inşa ettirilen ve iki yıl geçmesine rağmen, hâlâ açılımı yapılmayan, camili kültür merkezini, Obama ile Erdoğan'ın açacağını söylemişti. Bu açıklamadan birkaç saat sonra, Beyaz Saray derhal bu açıklamayı yalanladı. Bu sene de, Beyaz Saray bu durumu önlemek için, Obama'yı Müslümanlarla iyi ilişkiler kapsamında Baltimore'a gönderdi. Şimdi ABD Başkanı 60 gün içinde iki kez camiye gitmez, hem de seçim yılı içinde.
Bugüne kadar aldığımız duyumlar olumlu yanıt verilmediği yolunda. Oysa Ankara, Washington çevresindeki taraftar zümresine, Obama ile Erdoğan, el ele açacak camiyi diye şimdiden yayıyormuş.
Dernekler de ayrıştı
Dağılma, gördüğümüz kadarıyla ABD'deki Türk derneklerine de sıçradı. Daha önceki yıllarda, cemaatin sızamadığı bu yüzden de kendi derneklerini kurmasına yol açan Türk dernek örgütlenmesinde bugünlerde kopmalar bekleniyor. Bu yıl mesela, ABD'de seçim yılı. Seçim yılı içinde hem politikacılar, hem de siyasi partiler, etnik azınlık dernek ve gruplarına yaklaşır, oylarını almak için. Oysa bu yılki genel kurul ve yıllık toplantılarda ne yazık ki Amerikalı ne siyasetçi ne de
siyasi parti temsilcileri vardı. Maşallah Ankara, ülkeyi ve halkı kutuplaştırdığı gibi şimdilerde yurt dışındaki dernekleri de ayrıştırmayı başardı. Amerika'da 1980'li yıllarda, tüm dernekleri bir çatı altında toplayan asamble de Ankara'daki devletin itibar kaybetmesi nedeniyle eridi. Bu derneklerin de artık ABD'de itibarı yok. Birilerinin, "Dernek de neymiş" dediklerini duyar gibi oluyorum. O zaman bu derneklerden ödül almak için kuyruğa giren politikacıların adlarını da sıralayalım burada.