Çabuk yorulma hangi hastalığı getirir

Çabuk yorulma hangi hastalığı getirir

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Emre Durakoğlugil, özellikle çabuk yorulma ve nefes darlığı şikâyetlerinin yaşamı tehdit edici sonuçlara yol açabileceğini açıkladı ve çok önemli bilgiler verdi.

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Emre Durakoğlugil,“Bu kapsamda rutin kontrolleri için hastanemize gelen 80 yaşındaki hastamız Dumlu Özcan’ın çabuk yorulduğunu gözlemlediğimizde yaptığımız tetkiklerle, hayati sorunlara yol açabilecek bir kalp rahatsızlığı ortaya çıktı. Ayrıca riskli hasta grubunda bulunan hastamıza uygulanan TAVI yöntemi ile yapay aort kapağı ameliyatsız bir şekilde yerleştirilerek hastamız sağlığına kavuştu” şeklinde konuştu.


NEFES DARLIĞI

İlerleyen dönem kalp kapak hastalıklarında otururken ya da uyurken de nefes darlığı oluşabileceğini belirten Prof. Durakoğlugil, Dumlu Özcan isimli takipli hastanın çabuk yorulmaya başladığının gözlemlenmesiyle aort darlığının belirlendiğini açıkladı. Durakoğlugil, şunları söyledi:

“Hastamızın çabuk yorulması üzerine bu konu üzerine yoğunlaştık. Yapılan ekokardiyografi ile hastamızda ciddi aort kapak darlığı tespit edildi. Ancak hastamızın ileri yaşı, her iki boyun damarlarında ve kalp damarlarında stent olması ve en önemlisi esansiyel trombositoz dediğimiz bir kan hastalığının bulunması cerrahi açıdan yüksek risk teşkil ediyordu”

TANI YÖNTEMİ

Hastanın işlem öncesi anestezi, kardiyoloji, radyoloji ve kalp damar cerrahisi değerlendirmesinin yapıldığını vurgulayan Prof. Durakoğlugil, “Koru Kalp Merkezi ekibince yapılan değerlendirme sonucunda Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI) yöntemine karar karar verildi” dedi. Durakoğlugil, işlemin doğru yapılması kadar işlem öncesi yapılan değerlendirmenin de tedavinin başarısı açısından son derece önemli olduğuna dikkat çekti.

Prof. Dr. Durakoğlugil, “Yüksek riskli hastalar için uyguladığımız minimal invaziv TAVI yöntemi ile hastamızın aort kapağı ameliyatsız bir şekilde tedavi edildi. Bu tedavide ayrıca genel anestezi de kullanıldı. Sedasyon altında yapıldığı için akciğer kapasitesi yetersiz hastalarda daha sağlıklı sonuç verdiği tespit edildi. Hastanın rahatsızlığı belirlenmemiş olsaydı yaşamı tehdit edecek sonuçlarla karşı karşıya kalınabilirdi. Hastamız iki günlük bir yatışın ardından sağlıklı bir şekilde taburcu edildi” şeklinde konuştu.