Buyurun cenaze namazına. Konyaspor Karagümrük maçını Recep Çınar yazdı
“Konyaspor düşerse şehir düşer!” başlıklı yazımda, Karagümrük maçının önemine dikkat çekmiş ve bu maçın mutlaka kazanılmasının altını çizmiştim…
“Konyaspor’un lige tutunması, yüzde yüz kazanması, en azından daha sonraki haftalara özgüven taşıması anlamında önemli bir maç…
Daha doğrusu minik de olsa nefes alması gereken maç…
Maçı kazanmak için taraftarlar, futbolcularla birlikte bu maçı oynamalılar…
Dolayısıyla da, hakemin bitiş düdüğüne kadar destek şart…
Skordan bağımsız olarak hem de” diyerek başlamış, sonrasında da “Türkiye Kupasını ve Süper Kupayı müzesinde barındıran, ülkemizi ve şehrimizi Avrupa kupalarında temsil eden 100 yıllık çınarın, yani Konyaspor’un yerinde yeller esmemesi için, el ele vermenin tam da zamanı…
Hesap kitap bilmeyen bir başkanın fahiş transfer harcamalarıyla, bol keseden verdiği primlerle ve lüzumsuz harcamalarla borç batağına saplanan Konyaspor’un bir alt lige gitmemesi için, Karagümrük maçında taraftarların gerekli desteği vermeleri lazım…
Umarım Konya şehri Konyaspor için harekete geçer” diyerek noktalamıştım yazımı.
x
Yukarıda da belirttiğim gibi, öyle böyle değil, Konyaspor sıkıntılı bir sürece girdi ve kimse de bunun farkında değil…
Farkında olanlar da seslerini duyuramıyorlar…
“Konyaspor’un kaderi, futboldan bir haber, kibirli, egolu, insanlara tepeden bakan birinin iki dudağının arasında olmamalı” diyerek, defalarca şehrin yönetenlerini uyardık…
Uyardık da ne oldu?
Hiçbir şey…
Fıs…
Gelinen nokta ortada…
Bu savaş; bahçedeki ayrık otların, faydalı otlara karşı kazandığı bir savaş…
Maalesef, olan bahçeye oldu!
Yani Konyaspor’a.
x
İLK 45’TE TABELA DEĞİŞMEDİ
Hakan Keleş, sahaya çıkaracağı en ideal 11’le Karagümrük önüne çıktı…
Geride kalan 10 haftanın yarısından fazlasında birlikte oynayan ve birbirlerini tamamlayan oyunculardan kurulu bir takımla sonuca giderim diye düşünmüş Hakan Keleş…
Ancak, maçın ilk yarısında Karagümrük takımı topun arkasına geçmekle kalmadı, zaman zaman Konyaspor kalesinde tehditkar da oldu…
Pas hataları ile başladığı maçta, dolayısıyla ritim bulma şansı da bulamadı ilk bölümde Hakan Keleş’in takımı…
Yavaş oynadı, topu yavaş çevirdi, topu ayağına alan her oyuncu eveleyip gevelemeden bırakmadı…
Hele de hımbıl Nzonzi…
Bu adamı kim buldu, kim getirdi, parasını o versin!
Konyaspor bu yarıda çok etkili olamadı…
Biraz Marlos Mareno bu yarıda topu rakip kaleye götürdü, ancak bu topları Sokol’la buluşturmakta zorlandı, dolayısıyla da Konyaspor’un öne geçme çabaları sonuç vermedi…
Bu arada takımın en istikrarlı oyuncusu Guilherme’nin 27. Dakikada sakatlığı nedeniyle oyundan çıkması, tribünleri tedirgin etti…
Konyaspor’un ilk yarıdaki en ciddi tehlikeli atağı, ilk yarının uzatma dakikalarında Sokol’un şutuyla geldi.
İKİNCİ YARI
Karşılaşmanın ikinci yarısına konuk takım golle başladı…
İlk yarıda kötü oynayan Güven Yalçın, Can’ın asistiyle takımını 1-0 öne geçiren golü attı…
Bu yarıda Karagümrük takımı, özellikle Can’ın sol taraftan getirdiği toplarla ciddi ciddi pozisyonlar buldu…
Maalesef Hakan Keleş, bu oyuncuya önlem alamadı…
Aynı Hakan Keleş’in, 63. Dakikada yaptığı Muriç ve Oğulcan hamleleri işe yaradı…
Özellikle Muriç’in yaptığı ortalar, maçın böyle bitmeyeceğinin sinyalini de verdi…
İlk yarısı pısırık, hımbıl, al gülüm, ver gülümle geçen maçın ikinci yarısında hem gol girişimleri, hem de goller vardı…
Konyaspor uzatma dakikalarında kazandığı penaltı ile uzun süre geride götürdüğü maçta eşitliği sağladı ve en azından yenilmekten kurtuldu…
Konyaspor bu maçta bir puan mı kazandı, iki puan mı kaybetti?
Acil, hayati değeri olan bir maçta galip gelemiyorsa bir takım, geçmiş olsun.
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL KARARI ÇIKTI
Davet etmeselerdi ne işim vardı Konyaspor’da” diyen F.Ö olağanüstü genel kurul kararı almış…
Tabii ki yönetimiyle birlikte…
“Baban eşeği öptükten sonra ananın hayrını gör” diye bir deyim var Konya’da, bu da öyle bir şey…
Bu saatten sonra kongre kararı da alınsa, kibirli başkan istifa da etse ne değişir?
Bence bu enkazı kaldırsın ya da kaldırsınlar, sonrasında nereye giderlerse gitsinler...
Başkan ve arkadaşlarının gidip gitmemesi mesele değil, Konyaspor giderse bir daha gelemez…
Sorun burada.