Buyrun hep birlikte; vecd ile ve dahi aşk ile: 'mu-ha-le-fet...'
Muhalif mi dediniz? Öyle ise bu işin içinde muhalefet de var demektir; lezzetine doyum olmaz netekim.
Muhalefet güzeldir, tüm muhalifler de dolayısı ile...
Muhalefet ile farklılığın tadını tüm hücrelerinizde hissedebilirsiniz. Karşınızdakiler nice emekler vererek, nice mesâiler sarf ederek bir yığın teoriler üretir ve siz bunların karşısında yalnızca tek kelime edersiniz:
'Katılmıyorum'...
Aman Allah'ım! Ne zevkli bir ândır o ân; doyasıya ve dahi sıkça yaşanması sağlığa kesinlikle faydalıdır...
Muhalefet sağlığa faydalıdır faydalı olmasına, lâkin sizi öyle pek el üstünde falan da tutmazlar 'bu ülke'de. Aksine, muhalefetiniz 'iç'e doğru istikâmet tutmaya görsün, aman da aman, ne ajanlığınız kalır bir süre sonra, ne hainliğiniz, ne nerelerden beslendiğiniz, ne kimlerin adamı olduğunuz, ne Pensilvanya süvâriliğiniz, ne kripto paralelciliğiniz! Ardından uzar gider hakkınızda oluşturulan ve insanların algıda seçiciliğine servis yapılan boşluğa asılı soru işaretleri... Soru işaretlerinin her bir çengeline Balgat'taki bir müfterîyi assanız ibret için yine de tatmin olmazsınız, onun için tekrar muhalefetin dayanılmaz lezzetine rücû etmekte bulursunuz çâreyi...
Muhaliflerin kelime dağarcığı seçkin bir lûgattir ki; 'korkula' deyû fetva verilir muhalif hakkında. Dillerinin keskinliğinden dem vururlar, sözlerine ok benzetmesi yaparlar zaman zaman. Nasıl bir haksızlıktır bu böyle; bilinmez!
Aslında söyleyecek sözü olmayanların kaçışından veya muhalifin sözlerinde câhilliklerine toslamalarının verdiği çâresizliktendir muhalifler hakkındaki dışarıdan yapılan tüm tanımlamalar. Muhalifin zihni, her işin marazî tarafına kilitlenmiştir. Maraz, muhalif için derhal def edilmesi gereken bir durumdur. Hemen yüklenir muhalif kimden, nereden sâdır olduğunun hesabını yapmadan. Çünkü muhalif korku nedir bilmez, hesap ile arası iyi değildir, hatta yanlış hesaplar için 'Bağdat'tır da kıymeti bilinmemiştir. Bilinmez bu kadir bilmezlik trajedisinin ayrı bir boyutudur muhalifin ve buna bile gamlanmaz aslında. Niye mi? Tek gâyesi hakikatin tecellîsidir de ondan...
Herkesin sustuğu demlerde muhalifin sesi yükselir. Tek başına olup olmadığını fark etmez bile itiraz ederken, çünkü iflah olmaz bir mu'terizdir muhalif. Ne arkasına bakar; gelen var mı diye, ne de sağını solunu kollar kendisine yoldaş aramak için. Muhalif yalnızdır, avânesi hiç yoktur, olamaz; eşyanın tabiatına aykırıdır bu. Korku belâsına ya da 'aman bana bulaşmasın' gibi bir korkaklıkla çitler örerler etrafına muhalifin; ancak kendileri istedikleri zaman atlayabilecekleri yüksekliktedir bu çitler. Muhalif, 'yangında ilk kurtarılacak'lar listesine hiç giremediği gibi, böyle bir titizliğe hiçbir zaman muhatap olamamıştır.
Çünkü muhalif, 'perdedeki esrardır; zuhur eder'...
Çünkü muhalif 'haksızlık karşısında susan değil konuşan' dildir...
Tarih, hep muhaliflerin nârâlarını yazar, romancıların ihtiyaç halinde müracaat ettikleri 'kahraman stokları' hep onların isimleri ile doludur. Efsâneler, destanlar muhalifler olduğu için vardırlar, muhaliflerle mânâ kazanır ve muhalifler sâyesinde 'tarihî cümlesi'nden telâkkî edilirler.
Muhalife göre Balgat'taki liyâkatsizliğin karşısında durmanın tam zamanıdır.
Muhalife göre Balgat'taki başarısızlığın karşısında durmanın tam zamanıdır.
Muhalife göre Balgat'taki küçük saadet zincirini kırmanın tam zamanıdır.
Muhalife göre Balgat'taki yüzsüzlüğe isyânın (tüm anlamlarıyla tam olarak isyânı kastediyorum) tam zamandır.
Zaman tam olarak bu zamandır, Balgat'taki kartondan kuleyi yıkma zamandır...
Hülasâ, muhalefet güzeldir, muhalifler de...
Muhalif mi dediniz?
Öyleyse bu işin içinde muhalefet de vardır!
Haydi buyrun; hep birlikte; vecd ile ve dahi aşk ile;
Mu-ha-le-fet...