'Buraya Türkler giremez!'
Türkü-Kürdü ile et ve kemik olduğumuzu 30 yıllık PKK belâsı ile uğraşırken öyle güzel ispat ettik ki, şeytan ve insan kılıklı şeytanlar kahroldu.
Oğlunu PKK militanlarının şehit ettiği Türk anne ile oğlunu güvenlik güçlerinin PKK saflarında çarpışırken öldürdüğü komşu Kürt annenin arasına bir türlü giremeyen o şeytanlar ve insan kılıklı şeytanlar, kahrolmaya devam ediyor.
Lâkin fitne o kadar sinsi ve o kadar ısrarcı ki, bu bahiste de, hafiften de olsa erozyon belirtileri baş göstermeye başladı.
Epeydir yazmak istiyorduk amma yakıcı gündemin çok sık değişmesinden ancak bugün fırsat bulabildik. Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan beldesinde Diyarbakırlı bir vatandaşın 20 yıldır işlettiği bir otelin restoranına gelen 3 kişinin,“Buraya Türkler giremez” diyerek geri çevrilmesi sonrası yaşanan hadiseden bahsediyoruz.
Akıl var izan var..
Adam 20 yıldır beldede böyle bir müessese işletiyor, sonra bir gün durup dururken Türk müşterileri lokantasına sokmamaya başlıyor, bu mümkün mü?
Hatta o anda lokanta ve oteldeki müşterilerin kahir ekseriyeti Türk iken...
İyi de, bu 3 vatandaşımızın, “Buraya Türkler giremez” diyerek geri çevrilme hadisesi yaşanmamış mı? Yaşanmaz olur mu, elbette ki yaşanmış...
Peki o zaman işin aslı ne?
İşin aslını 3 vatandaşımızın Türk oldukları için geri çevrilmeyi içlerine sindiremeyerek otel ve lokantayı basmalarından sonraki gelişmelerden anlıyoruz.. Meselâ otelin üst katından bu vatandaşlarımıza Molotof kokteyli atılıyor... Siz, Molotof kokteyli deyince bizim gibi aklına PKK gelenlerdenseniz, elbette ki, normal bir Türk vatandaşısınız...
Demek ki...
20 yıldır Muğla’da otel işleten Diyarbakırlı işadamına bir tanıdığı vasıtasıyla yahut tehditle bir PKK militanı işe aldırılmış. O militan da, şartlar oluştuğunda yahut emir geldiğinde görevini icraya koyulmuş, otel odaları ve lokanta Türk müşteri dolu iken o 3 Türk’ü, “Buraya Türkler giremez!” diyerek provokasyonunu hayata geçirmiş... Uyandırılan terörist istemiş ki, Muğla’da da Sivas’taki gibi bir fecaat yaşansın...
Biliyorsunuz PKK yıllardır Batı’daki Kürtleri ölüm tehdidi yahut haraca bağlama taktikleri ile Doğu’ya çekmek için çırpınıyor, bir türlü başarılı olamıyor. Bu tür provokasyonlarla Kürt-Türk çatışması yaşatmak isteyen PKK’nın gerçekleştirmek istediği üç hedef var.
Bir: Batı kamuoyuna, görüyorsunuz Türkler bizleri aralarında istemiyor. Görüldüğü gibi Türk-Kürt birlikte yaşama şansımız kalmadı. Öyleyse bizi ayırın, herkes kendi devletini kursun, kendi sınırları içerisinde bağımsız yaşasın.
İki: Türkiye’nin batısını Kürtsüzleştirmek.
Üç: Türkiye’nin doğusunu Türksüzleştirmek.
Aziz dostlar, PKK eşyanın tabiatı gereği, kendini düşünüyor.
AKP ve CHP işbirliği ile Türkiye federatif bir yapıya bölünse bile, PKK, “Ben ne olacağım” sorusuna cevap aramakta. Bu üç amacın tamamına ulaşamasalar bile, tamamına bir hayli yaklaşmış olacakları için, umutları diri olacak. Türksüzleşen bir Güneydoğu’da AKP-CHP işbirliği ile geçilecek federatif yapıda, PKK için resmî kurumlara yerleşme imkânı doğacak. PKK’nın kendisi için koyduğu yakın hedef bu.
Bu tuzağı bozmanın yolu Kürtlerin Batıyı, Türklerin Güneydoğuyu terk etmemeleri ve tabi Türkiye’nin federasyon tuzağına düşürülmemesidir.
Sabrımız saflığımız değil, metanetimizdir.
Kardeşlik hukukunu bağrımıza taş basa basa sürdürmeye devam edeceğiz ve bu hukukun arasına federasyon kıymığı sokarak iltihaplanmalara yol açacak mihrakları da basiretimizle serbezemin edeceğiz...
İnşallah...
Velhasıl bin yıldır olduğu gibi önümüzdeki bin yılda da...
Bu topraklarda Türkler de Kürtler de her yere girer, girecektir...
İnşallah...