Bunu mu anlatacaktın Obama'ya!..

Tam "bir dokun bin ah işit" oldu.

Dünkü Cerrahpaşa notlarına yaptığınız geri dönüşlere bakılırsa hemen hepinizin bir "hastane" hikayesi var. Ve o hikayelerin üç aşağı beş yukarı benzer içeriklerine bakılırsa, iktidar hiç de öyle iddia ettiği dozda değiştirememiş "köhne sağlık sistemini"!

*********

Okurlarımızdan Tuncay Sürekoğlu'nun başından geçen "profesör muayenesi" (yer yine köklü üniversite hastanelerinden biri):

"Kendisini ordinaryüs sanan asistan, cep telefonundan gerekli yazışmalarını(!) yaptıktan nice sonra kafasını kaldırdı:

- Evet ne vardı?

Bilgisayara koyduğu MR'ıma baktı:

- Evet, ameliyat olmalısın.

- ...

- Geç, yat bakalım...

Benden yine ses çıkmayınca gözünü nihayet telefonundan bana döndürdü:

- Ne var ne oldu?

- Ben, özel olarak profesörün muayene etmesi için geldim. Bunun için fark ücreti ödedim. Kendisi bakmayacaksa muayeneye gerek yok...

- Sen benim sorduklarıma cevap vermek zorundasın.

- Ben size "siz" diyorum, siz bana "sen" deme hakkını nereden alıyorsunuz?

Ben yerimde oturmaya devam ettim, o da telefonuyla oynamaya...

Nihayet profesör geldi. Muayene etmeden, MR'ıma baktı ve "ameliyat olmalısın" dedi.

1 saat 45 dakika bekledikten sonra tüm muayene bundan ibaretti.

Kalp hastası da olduğum ve kan sulandırıcı ilaçları operasyondan en az 1 hafta önce bırakmam gerektiği bilinmesine rağmen, müracaatımın ertesi günü yine bir asistan arayarak ameliyata çağırdı! Durumu söylediğimde aldığım cevabı aynen aktarıyorum:

- Dosyanızı okumadım."

************

Sultanahmet Camisi'nde Cuma namazı çıkışı kendisini durduran turistlerin "Bu sağlık reformunu Obama'ya da anlatın" dediğini söylemişti bir vakitler Sayın Cumhurbaşkanı...

Bunu mu?

Bazen sahiden aynı ülkede yaşayıp yaşayamadığımızdan şüphe ediyorum!

*********

Ah be Kenan...

Osmangazi Köprüsü'nün açılış töreninde hız rekoru kıran Kenan Sofuoğlu törenden sonra, iftarda Cumhurbaşkanı, eşi ve Başbakan ile çektiği selfiyi sosyal medyada paylaşırken şöyle bir not da düşmüş:

"Cumhurbaşkanım, eşi Emine hanım ve Başbakanım ile iftar. Motor tamircisi Kenan'a bunu nasip eden Rabbim'e şükürler olsun!.."

Ah be Kenan...

selcan-1-001.jpg

Rabbin sana çoğunun hayalini bile kuramayacağı şampiyonluklar nasip etti. Rabbin sana bayrağını en tepede dalgalandırmayı nasip etti. Rabbin sana bir milletin sevgisini nasip etti.

Hepsi fani...

Rabbin sana üst üste en ağır acılarla sınandığın şu hayatta, el kadar evladını toprağa verip de ayakta kalabilmeyi nasip etti; şükredeceksen bunlara şükret... Ki şükrediyorsundur illa ki...

Tırnaklarınla kazınmış bir kariyerin velinimeti olmaz!

Önüne sandığı koydukları gün, senin kan ağladığın gün, Başbakan'ın "burada bayram havası yaşıyoruz" dediğini sakın unutma olur mu ey halkım!

*************

Millî mi, Sünni mi(!)

Cem Vakfı açıkladı; ilk ve orta eğitimde incelenip tartışılması "zorunlu" kılınan tek kitap "Türkiye'nin Maarif Davası"ymış.

Yazarının kendisini hangi ideolojiyle tanımladığı hiç önemli değil; Aleviliği "bozuk, çürümüş" olarak nitelendiren bir metni dayatmaya kalkışmak "millî" değil "Sünni" bir eğitim bakanlığının yapacağı iştir. Mezhepçiliktir. Okullara pimi çekilmiş bomba atmak gibidir. Tehlikelidir.

Bu "gerdanlık", bir milletin, barış masallarıyla kandırıldığını "katledilerek" anlamasının hemen ertesinde takılınca, ailesini aldatan zengin adamların aldıkları pahalı "göz boyama" hediyelerini hatırlattı bana...

selcan-2-002.jpg

************

Aman Adanalı...

Adana Sabancı Merkez Camii'nde Cuma Hutbesi okunurken kendini patlatacağını söyleyerek imama doğru koşmaya başlayan ve belinde sahiden de kendi yaptığı patlayıcı taşıdığı anlaşılan adam linç edildi!

"Kendimi patlatacağım" diyen adamın üzerine atlayıp ağzını burnunu patlatmak güneşe ateş etmeye benzemez; aman diyeyim Adanalı...

Tamam "Adana merkez" ama ne olur patlamasın herkes!

Büyük geçmiş olsun...

Yazarın Diğer Yazıları