Bundan sonrasını onlar düşünsün!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Teröriste terörist diyemeyen teröristin ortağıdır" diyerek bir hakikate parmak bastı... Bu söz doğru olmasına doğrudur ama tam anlaşılması için biraz açmaya ve tamamlamaya ihtiyaç vardır...
Teröristlere ve terör örgütlerine 'adamına göre muamele' çeken ve kırk bin kişinin katiline 'ekselans' gibi davranan da teröristin ortağıdır...
Kırk bin kişinin katili hakkında, "O bir fırsat, onun vizyoner kişiliği, zamanın ruhunu doğru okuyuşu çok önemli" diye kalem oynatıp, ondan neredeyse bir 'medeniyet inşacısı' çıkarmaya azmetmiş 'suçu ve suçluyu basın yoluyla övenler' de teröristin ortağıdır...
Bütün iktidarların özenle çizdiği "Kürt ayrı, PKK ayrı" bakış açısını ortadan kaldıran ve teröristi 'Kürtlerin lideri' ilan eden de teröristin ortağıdır...
Teröristleri egemenliğe ortak edecek adımları atan da, terörizmin her türlü 'saha hâkimiyeti' çalışması karşısında kamu otoritesinin elini kolunu bağlayanlar da teröristin ortağıdır...
Cumhurbaşkanı'nın muhtarlarla yaptığı mutat değerlendirmede bu hakikati kesin bir dille ifade etmiş olması, doğruyu bu derece yüksek bir tonda vurgulaması çok çok önemlidir... Artık orada altıncı defa toplanan muhtarlar gereken mesajı almışlardır ve 'terör ve teröristle mücadele'yle ilgili gereğini hiç şüphesiz yapacaklardır!..
***
Aynı şekilde hırsıza hırsız diyemeyen de hırsızın ortağıdır... Yolsuza yolsuz diyemeyen de yolsuzun...
Muhatabına "Sana yakışıyor... Zaten iyi de çalışıyorsun... Yolsuzluk ayrı, hırsızlık ayrı" diye yol verenler, alkış tutanlar veya gözlerini yumanlar da bu günah çarkının ortaklarıdır... Terörle mücadeleye muhtarlar bakacaksa, bu arkadaşlara da mümkünse Diyanet baksın... Gözüyle tabii!..
Bir de şunu ilave etmek gerekiyor: Kamu kaynaklarını semire semire şişen sonra da milletin neresine ne koyacağını geğirme yöntemiyle ifade eden şahısların hâlâ büyük ihaleleri topluyor olmalarına ne demeliyiz? Elbette "namussuzlara namussuz diyemeyen de namussuzdur..."
Bu meseleye de Ahlak Zabıtası el koymalı değil mi?
***
Hep muhalefet edecek değiliz ya, doğruya da doğru demek gerekiyor... Tayyip Erdoğan'ın Savcı Mehmet Kiraz konusuna ilişkin şu sözlerine kulak verip de altına imza atmamak mümkün mü: "Masumu unutturanlar, teröristleri baş tacı ederek, teröriste çiçek çocuk muamelesi yaparak, asıl niyetlerini, kişiliklerini, amaçlarını ifşa ediyorlar... Türkiye bu anlayışla yoluna devam edemez... Bu konuda mutlaka en azından Batı ülkelerindeki standartlara yakın uygulamayı biz de hayata geçirmeliyiz..."
Bu sözlerden çıkan sonuçlara göre, 'teröriste terörist demeyip, o teröriste ortak olanlar'ı nasıl tanıyacakmışız, eşkal ortada: 'Masumu unutturanlar', 'teröristleri baş tacı edenler', 'teröristlere çiçek çocuk muamelesi yapanlar'!..
"Kimdir bu ortaklar" diye 'robot resim' çizdirip şehirlerin duvarlarına asmaya gerek var mı? "Gâvura gâvur denmeyecek"ten sonraki en büyük sosyal evrim olan "Teröriste terörist denmeyecek" ve "Hırsıza hırsız denmeyecek" aşamalarına şahit olan bizler için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bu sözleri yüreklere su serpecek cinstendi!..
Artık bundan sonrasını, süreçte parmak izi olanlar düşünsün!..