Vazrazhdane Partisi tarafından Bulgar Sosyalist (BSP) ve Böyle Bir Halk Var (ITN) partilerinin desteğiyle önerilen tasarı, Moskova'nın LGBT bireylerin haklarını kısıtlama, topluluk üyelerine ve müttefiklerine zulmetme ve cezalandırma ideolojik çizgisini takip ediyor. Tasarı şaşırtıcı bir şekilde Avrupa yanlısı olduğunu iddia eden parlamento üyelerinden bile önemli ölçüde destek gördü.
GERB'li milletvekillerinin büyük çoğunluğu ve daha bir yıl önce homofobik saiklerle işlenen bazı nefret suçlarına daha ağır cezalar öngören Ceza Kanunu değişikliklerini destekleyen Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin (DPS) bölünmüş grubundan bağımsız milletvekilleri tarafından da desteklendi.
Çarşamba günü düpedüz düşmanlık ve nefret söylemine varan konuşmaların yapıldığı bir ortamda gerçekleşen bu yasal değişikliklere ilişkin oylama, siyasi tutarsızlık ve fırsatçılığın bir göstergesi olarak tarihe geçti. Bu eylemlerin toplumsal sonuçları elbette olacaktır ve bunun bedelini sadece LGBT'li bireyler değil Bulgar toplumu da ödeyecektir.
Rus propagandası ve Kremlin yanlısı dezenformasyonun analizi, LGBT'li bireylerin sahip olduğu haklarının, nifak tohumları ekmek ve Avrupa toplumlarını istikrarsızlaştırmak için tercih edilen bir konu olduğunu gösteriyor. Bulgar milletvekilleri, Vazrazhdane Partisi'nin yasa tasarısına oy vererek Rus yanlısı partiye ve dolaylı olarak Vladimir Putin rejimine iyilik yapmış oldular.
Tarih, bunun sadece bir başlangıç olduğunu göstermektedir. Bu tarz operasyonlar genellikle çocukların korunmasına ilişkin görünüşte asil fikirlerle başlar, ancak bu asla son olmaz ve diğer temel demokratik haklar ve değerler sonunda popülizm tarafından saldırıya uğrar. Aynı aşırı sağcı Vazrazhdane Partisi'nin geçenlerde, Moskova'nın uyguladığına benzer bir şekilde yabancı ajanların kayıt altına alınması için bir yasa tasarısı önerdiğini de hatırlatmakta fayda var. Bugünkü karardan sonra, diğer partilerin uyanıklığının tekrar köreltilmesi ve Kremlin'in çıkarları için kullanılması artık düşünülemez.
Yeni kabul edilen yasa, Bulgaristan'ı AB ortakları karşısında savunmasız bir konuma sokmakta ve siyasi sınıfının Avrupa karşıtı saldırılara direnme kabiliyeti konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor. Yasa diğer bir taraftan Bulgar ulusal güvenliğin ihlali olarak da görülebilir ve Bulgaristan'ın NATO ve diğer uluslararası örgütlerin bir üyesi olarak güvenilirliğini de ciddi şekilde zayıflatacağında şüphe yok.
Yasa, ifade özgürlüğünün yanı sıra bilgiye erişimi de kısıtlıyor. Bulgar anayasası, tıpkı diğer pek çok benzeri gibi tüm vatandaşlarının bilgi arama, alma ve yayma hakkını güvence altına alıyor. Bulgar Ulusal Meclis'in bugün aldığı kararla bu hak, halen öğrenci olan yaklaşık 700.000 Bulgaristan vatandaşının elinden alınmış durumda. Güvendikleri kişilerle, öğretmenleriyle, kendileri için hayati önem taşıyan konuları tartışma fırsatından mahrum bırakılmaktadırlar. Bu kararla milletvekilleri, biyoloji veya psikoloji öğretmenlerinin öğrencilerine herhangi bir genç için önemli konularda tavsiyelerde bulunma yetkisini ellerinden almış ve bu sorumluluğu rastgele tanıdıklara, şüpheli internet sitelerine ve hatta pornografik filmlere devrettiler.
Kabul edilen yasa tasarısının Bulgar anayasası ve Bulgaristan'ın imzaladığı uluslararası anlaşmalarla neden çeliştiğine dair ayrıntılı bir açıklama Bulgaristan Helsinki Komitesi'nin açıklamasında bulunabilir. Şimdiki aşama ise komşunun yeni bir Gürcistan olup olmayacağına karar vermesi olacak. Bunu da bekleyip görmekten başka çaremiz yok.